Yolcu
Saat gece yarısı idi otobüsle çıktıklarında yola .Otobüsteki koltukların yarısı boştu o da yalnız oturuyordu yalnız yolculuğu severdi.Umarım yolda yanıma kimse oturmaz diye içinden geçirdi.Yanında sürekli konuşan biriyle yolculuk hiç çekilmezdi.O etraftan kendini soyutlayarak hayaller kurarak yolculuk yapmayı severdi.Gideceği yerde yaşayacaklarını hayal ederidi ,bazen hayallerine yakın günler yaşardı,bazende hüsrana uğrardı ama yinede hayal kurmaktan vaz geçemezdi.. Çok uzun bir yolculuk olacak diye geçirdi içerisinden .Her yolculuk ona işkence gibi geliyordu.Yolculuk boyunca uyuyamazdı ,her seferinde olduğu gibi cam kenarından bilet alır etrafı seyreder,karış karış ezberlerdi geçtiği yerleri,belleğine çizerdi bir resim gibi.Bu sefer ki gidiş ona neler kazandıracaktı ,Belki beğenir orada kalır yolculuklar sona ererdi.Belki evlenir yuva kurar çoluk çocuğa karışırdı.Ömrünün sonuna kadar kalırdı.Nasıl olsa kimsesi yoktu annesini ve babasını küçük yaşta elim bir kazada kaybettikten sonra yetiştirme yurduna yerleştirilmiş oradanda koruyucu aile yanına verilmişti.Hiçte umduğu çocukluk yaşamamıştı bir süre sonra tüm hayatını içine koyduğu valizini alarak tek başına yaşamaya başlamıştı..Her nereye gitse tek varlığı hep o valizdi.İşte elinde yine valizi düşmüştü yollara
Ah diye iç çekti...Ah...
Henüz hava aydınlanmamıştı yolculukları bittiğinde .Otobüs gara girdiğinde tüm yolcularda bir hareketlilik başladı .annesinin dizinin dibinden belki de ilk defa ayrılan biri gibi heyecanlı tedirgin, meçhule kanat çırpar , bilinmezliğe adım atar gibi otobüsten indi..
Şehrin sokakları sessizdi .Tek tük insanlar vardı.kalacak bir otel bakmak için dolaşıyordu.Camilerin minarelerinden ezan sesleri yükseliyordu.Öyle çok namaz kılan biri değildi fakat bir ses onu camiye yöneltti.Elindeki valizini bir köşeye bırakarak abdest almaya başladı.Camiden içeri adımını atarken bedeninin hafiflediğini yorgunluğunun geçtiğini hissetti.Namaz sonrası gün ağırana kadar cami bahçesinde oturdu.Artık yoculuk yapmamaya o an karar verdi.Bir umutla kalktı yerinde tam adımını atmıştı ki yola ani bir firen sesi ve ardından uzaklaşan araba sesi çınlattı etrafı .Orada bulunanlar çağırmışlardı ambulansı ,'vah ,tük, kimdi bu yabancı, yazık gençmişte...'sesleri yükseliyordu.
Ambulansın siren sesi uzaklaşırken oradan geride sadece içindeki birkaç çamaşırın etrafa saçıldır eski bir valiz kalmıştı.....
Ezan seslerine gelen melekler eşliğinde gidiyordu son yolculuğuna,bırakarak ortada boynu bükük valizini,ah çekmeksizin ebedi mekana.......güzel deneme kutlarım...