Yolculuk / 3
Yılmaz Erdoğanın şiiri dökülüyor Cankodan ,açardı sofrayı çiceğum sanırsın beşyıldız lokantadasın,rakımı doldururdu mumu yakardım bıldırcınıma ;yol bir yere gitmez o bir durma bicimidir,yol yoluyla gidebilir yare,yoldan çıkabilir apansız ve ömür bitebilir yoldan önce ama yol bir yere gitmez o bir durma biçimidir,öylesine mırıldandım işte son şiiri ona o gece okudum.
Cerrahpaşa aldı canımı aldı..İnsan yaşamında duygusla anlar yaşar bir süre sonra unutur Canko unutulacak gibi değil.Ne çok sevmiş hayat arkadaşını..
Beyaz dev cüsseli bina adeta titriyor,-nerede lan bu puşt Nadir .Kapı parmağın ezikce darbesiyle ses verdi,Nadirin kafa önce odaya doğru süzüldü,
-nerdesin sen kardeşim ,ortalık kasetlerden gecilmiyor.İzle şu nalet şeyi.
-efendim ne kaseti benim öyle işlerle ne alakam olur.-lan şerefszi seninle benim kesetim değil herhalde ,sen kimsin ben seninle kasetlerde fink atacam,koy şunu ,otur .
Nadir bastı düğmeye .gözlerine inanamadı ,şaşkınlığını soğukkanlılığına dönüştürmeyi başararak -efendin bu kasetle sizin ne alakanız var diyince,beyefendi ayağa hışımla kalktı
-lan nadir sen benimle kafamı yapıyorsun sabahtan beri tüm gazeteler,tv lar beni gösteriyor sen nerede ne bok yiyorsun,evde kadının başında tüm bürokrasinin ,bakanların karıları tesseli ediyor benim danışmanım otelde sanat çalışmaları yapıyor,adi herif.
-Efendim bu siz olmazsınız,sizin bacaklarınız bu kadar uzun değil ,çoraplara bakın efendim siz yatağa çoraplarlamı giriyorsunuz?Bu kesinlikel siz değilsiniz, montaj bu.
-Nadir Zerrin benimle değilse kimle yatı lan ,boynuzladımı beni bu kadın
-efendim aşa keinlikle yengem yapmaz öyle şeyler
- Lan kepaze olduk,Genel Sekreterinde göt...kalktı isitifamı istiyor napacaz lan..sen nasıl danışmansın çözüm bul çözüm...telefon çalıyor acı acı..
Yol kardeşlerimden ayrılırken helleştik ve koca bir dostluğu kurduk, el salladığım komyonda.
Hoşcakalın emekci sınıf kardeşlerim.
Kasaba olmalı burası diye gecirdim içimden,havada kararıyor,elimde sadece harita var ,ismini dahi bilmediğim yere doğru inadına gidiyorum.Belkide beni birşey çekiyor beni buraya ,ama ne?
Kanyon , mağara yada Dünyada yetişmeyn endemik bir bitki türü,bilmiyorum ama buraya ulaşmalıyım. Bierşeyleri bulmak için erken..
Tena akşamın karanlığında ileliyorum ,yapayanlız sanki çölün ortasında kalmışcasına eski eve doğru,köpekler sarıyor etrafımı panik yapmıyorum, sakin bir şekilde ilerliyorum, yorgunluk ve açlık başladı, umarım burası lokantadır.
Genç adam karşıladı beni, köpekleri uzaklaştırdı- yolculuk nereden nereye gardaş dediğinde rahatladım.Karşılıklı selamlaştık
-buyur geç bakalım.
Kamyoncu konaklama yeriymiş burası kücük bir külübe aslında,et ve kuru fasulye ağırlıklı eşiyle birlikte bu işi senelerdir yapmaktalarmış