Yorgunsun

Yorgunsun, biliyorum... En az benim kadar, belkide daha çok... Yorgunsun ama inatla sürükleniyorsun peşimden. Yitirmeden ümidini izimi sürüyorsun sokaklar boyu. Ne zaman arkama dönüp baksam, sen hep ordasın. Hep o aynı yerde... Senin yaraların beni üzer, benim üzüntüm seni yaralar her defasında. Biz çare değiliz birbirimize. Mutluluk ikimizi birden taşımaz gülüm. İkimizde en çok birbirimizden ödünç aldık hüzünlerimizi. Ve şimdi sen yorgunsun, bense ümitsiz... Ne olur gitme artık acıların üstüne üstüne. Bir yerde kal ve orası bana uzak olsun ne olur. Ne sen hakediyorsun bu denli üzülmeyi ne de ben. En iyisi unutmak her şeyi, geçmişi silmek en doğrusu. Yaşanmış her şeyi yok saymalı belkide. Gözlerindeki yaşların, yüreğindeki yorgunluğun sebebi olmasın artık sevdam. Kendine bir sığınak bul ve yaralı düşlerin uykusundan kaldır o yorgun yüreğini. Sonra yeniden sev, ama yorulmadan ve yormadan aşkı... Biz hesapsız yaşadık, sen doyasıya yaşa. Hadi... hemen şimdi, önce gözlerimi sil gözlerinden, sonra ellerimin sıcaklığını soğut avuçlarında. Beni hatırlatan her şeyi yok et. Düşünme yüreğimdemisin, değilmisin? Aklından çıkar benden oluşan tüm anıları... Yorulma artık benim için, gördün ki faydası yok. Yeniden başla ve mutlu ol dilediğince. İstersen yüreğini susturmak için nefretinle sula sevdanın bahçesini ama gelme artık karanlığıma. Yorgunsun, biliyorum...

08 Haziran 2010 1-2 dakika 39 denemesi var.
Yorumlar