Yüzüne Türkü Yakılası Adam
Geçmiş zaman olur ki,yalnızlıklara dalmasın gözler.Akıllara zarar bir yüz düşer,öncegöğe sonrada gözlere...Baktıkça ölünesi,baktıkça sevesi gelir ruhun en mavisinden.Nazarlardan uzak bir mevsimin yerleşkesi olur gözleri. Sığınılası bir limanın mavi rengi sonrası esen bir yelin sevdası ...İşte budur!Nefesin elası,gözlerindeki umudun isim anası.
Gün olur ki,aklın almaz,gün olur ki sevdaya düşer bir dal,o dala tutunan sen,senin içinde ummadığın bir umman,en yeşilinden doğar gülen yüz.Adı hatırında yoktur.Bir buhran kalır bulutlardan,sislerin türküsü...Sen var oldukça varsın,kalsın geçmişteki en umutsuz anların....
Yüreğine merhem olmasına niyetlisindir. Hiç gitmediğin bir ülkenin başkentidir yüreği,ayak basmak istersin,dağlarına düşersin.Gün olur sen yüreğine işlersin.Yangın mavisine boyarsın dağları,ovasına sevda ekersin.Gözlerinden yaşlar akar,büyütür beslersin.Bir başakla başlar o ışık tomurcuğun.Dününde kalır o yüzyılın sis perdesindeki çağları...Sonra düşler başlar,yankılanır en sessiz çığlıkların sesinde,bir adım daha yalnızken bir adım daha sen olur ömrünün ilk kabülünde. Ve sen türkülere sığınırsın.Duyduğun her bir tını yüreğini okşar evladını kaybeden ananın kirpiklerindeki yaşı karşılar ya işte öyle dokunur sesin ruh teline.Ruhun özgürlüğe koşmak ister sen mantığının emrine amade bir yarınısındır.
Susarsın...
Önce içine düşer bir çığ,büyüdükçe mahzunlaşırsın ki sen bunu çok kez yaşadığını sanıp bir kez daha yadırgarsın.Oysa bir mazinde bir izini dahi bulamazsın.Erken biteceğine inanırsın yalnızlığının,sahip çıktığın o ilk anın...Ana kucağında büyütürsün umudu,umudun uğruna mutluluğa sardığın o ruhu...
Ruhun bir mülteci,sen o ruhun terk edilesi vatanısındır.Bir bilinmeze çoğalan siyah bir rüyasındır. En sevdiğin düşten bile uzak bir hayalin ardısın. Nedeni bilinmeyen bir yangının ilk kıvılcımısın .Düş senin,söz senin ruh senin,sen ki kendini sevdalara adamış bir yalnızlıksın. Umudunu tükettiğin anda karşına çıkan o silvetin belki de rüyasısın .
Kim bilir belki de,''Yüzüne türküler yaktığın adam ,kalan ömrünün son sahibi,gözlerinin ışığındaki bir damla göz yaşının kirpiklerine tutunduğu eldir.O ki seni senden alan bir mavilikte en temiz kar tanesinin ruhuna giydirdiği bir ömürdür.Aradığın bulamadığın o adama yalnızlık türküleri sıralarsın ardın sıra. Bilirsin ki en uzak diyarda da olsa seni bulacaktır ömrünün en güzel yarınında...