Zamanla Anlıyor İnsan
Kayboldum, en sahte gülücüklere sahibim. Büyüdüm, belki bundandır. Karşı çıktığım olguların, en itaatkar kölesiyim artık. El değmesini istemediğim duygularım, davranışlarım, yargılarım, geleneksel birikimim, bana uyan kaygılarım vardı. Geçmişte bunları da kaybettim.
Zamanla anlıyor insan, geçmişini kaybetmek, geleceğinin kölesi olmak demekmiş. Bu kadar dramatik olmayabilirdi bunları söylemek ya da matematiksel anlamda sıralamak. Ama her insan kendi içinde bir kuyu taşır. O kuyuya kimseyi almaz ya da almak istemez. Burdan yola çıkarsak eğer, paylaşıma açılmayan duygular, yaşanılan şeyler, saplantılar, takıntılar, kaygılar bu kuyuda biriktirilir. Yaratılan soyut depoya giden yolu kişiden başkası bilmez. Başkalarını götürmediği ve ağırlamadığı için, en kötü durumlarda, dramatik bir şekilde ruhunu yok eder. Kişi, kendisini saklamış olduğu kuyuda canından olur. Kendisini korumak için açtığı kuyuda kendini yok eder.