Zühre Nine / Boş Kaşık

Gözlerine perde inmişti Zühre ninemizin. Oğlu Mustafa genç yaşında vefat edince taş yapı evde yapayalnız kalmıştı kadıncağız.

Aman aman varlıklı olmayan konu komşu, nineyi koruma altına almıştı:

Her akşam onu evinden alır, elinden tutup koluna girerek, hangi evde akşam yemeği yiyeceksek oraya götürürdüm. Sesimden tanırdı beni.

Nineyi bir akşam 'kamsizler' lakabıyla anılan iki göz odalı yan komşumuzun daracık evine götürdüm.

Yayvan kapta mis gibi kokan tarhana çorbası! İçine bolca ekmeği doğramışız... (ev ekmeği, tarhanaya ayrı bir lezzet katar. Yer sofrasına oturduk. Tahta kaşıklar cicili bicili!

Önce ninemizin eline kaşık tutuşturduk. Kaşığı hangi uzaklıkta yemeğe daldıracağını öğrettik. Zühre nine bu işi el yordamıyla yapmaya iyice alışmıştı.

Çorbayı büyük iştahla silip süpürdük. Sırada taze fasulye vardı. Nineye ikinci kez el yordamı antremanı yaptırdık. Sonra yumulduk taze fasulyeye.

Gözlere perde inenlerin tedavisi yoktu o yıllarda.
Tıbbi adının katarakt olduğu da pek bilinmiyordu. Zühre nine 'gölgeleri zar zor seçiyorum' derdi.

Sofrada en çok ben ilgilenirdim. Bana hep 'torunum' diye hitap ediyordu.

Çocukluk işte; bir ara daldırmış olmalıyım... Yemek kabında taze fasulye kalmamış! Yemişiz.

Nineciğim kaşığını yine uzattı, fasulye almış gibi ağzına soktu! Ama kaşık boştu!

İşte o an dünyam karardı. Çok sarsıldım. Sessizce sofradan kalktım. İçimi çeke çeke merdivenleri indim. Hemen duvar dibi evimize gittim. Yere kapanarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. İçim yanıyordu! Çok geçmeden annem geldi peşim sıra. Kabahatli kendim idim ama, yine de annemi suçluyor; 'niye tabak boşaldı' demedin diye bağrınıyordum.

O acı hiç çıkmadı içimden.
(Bu satırları yazarken yine tutamadım gözyaşlarımı).

16 Haziran 2017 1-2 dakika 18 denemesi var.
Yorumlar