Anlambilim (Semantik) Nedir?
Anlambilim - Semantik, anlamları inceleyen bilimdir. Anlambilim felsefi ya da mantıksal ve dilbilimsel olmak üzere iki farklı açıdan ele alınabilir. Felsefi ya da mantıksal yaklaşım, göstergeler ya da sözcükler ile bunların göstergeleri arasındaki bağlantıya ağırlık verir ve adlandırma, düz anlam, yan anlam, doğruluk gibi özellikleri inceler. Dilbilimsel yaklaşım ise, zaman içinde anlam değişiklikleri ile dilin yapısı, düşünce ve anlam arasındaki karşılıklı bağlantı gibi konular üstünde durur.
Anlam, dilbilim bağlamında söylemlerin ve yazılı metinlerin zihindeki çağrışımları olarak tanımlanabilir. Ancak bu tanım çoğunlukla eksiktir. Çünkü birçok kaynakta değişik tanımlamalar mevcuttur. Anlam bir bakıma niyet, değer, bilgi vb. pek çok kavramı karşılayan bir terim olarak karşımıza çıkmaktadır.
Aşağıdaki cümle örnekleri bu durumu açıklamaktadır:
a) Bu sözcüğün anlamı nedir?
b) Bu davranışının anlamı nedir?
c) Hayatın anlamı nedir?
d) Metnin anlamı nedir?
e) Bunu söylemenin ne anlamı var?
f) Bu söylediklerin anlamsız değil mi?
g) Dünya’nın Güneş etrafında dönmesinin anlamı nedir?
Bu soru cümlelerinden (a) cümlesinde “sözlük anlam”dan, (b) cümlesinde “niyet”ten, (c) cümlesinde “felsefi-psikolojik bir anlam”dan, (d) cümlesinde “metinsel anlam”dan, (e) cümlesinde “söylenen sözün gerekli olup olmadığı”ndan, (f) cümlesinde “belirgin olmayan bir ileti”den ve (g) cümlesinde “gözleme dayalı bir bilgi”den söz edilmektedir.
“Anlamın anlamı nedir?” sorusunun cevabı da burada yatmaktadır. Bir sözcük olarak kendini tanımlayamayacak kadar belirgin olmayan bir alandır anlam. Ancak yine de belirginleştirilebilecek yönleri vardır. Bu konuda anlambilimciler oldukça mesafe kaydetmiştir.
Bir başka deyişle göstergelerin anlamlarının ait olduğu bilim veya teoriye anlambilim veya semantik denir. Bu anlamda gösterge denilince; görülebilen, duyulabilen ve iletişim halinde olan herkes için belli bir anlamı olan birimler anlaşılır. Bu koşulu, trafik levhaları ya da körler alfabesinde var olan kelimeler de yerine getirir. Semantik, her çeşit gösterge ile ilgilenirse Göstergebilimin alt alanına girer; yalnızca dilsel göstergelerle ilgilenirse dilbilimin alt alanına girer.
Dilsel birim olan göstergeler: Anlamı olan bütün dilsel ifadeler “gösterge” olarak tanımlanır.
Örneğin; “hedefliyorsun” sözcüğü iki parçadan oluşmaktadır. Sözcüğün kökü olan “hedeflemek”, “belli bir amaca ulaşmayı istemek” anlamındadır; sözcüğün sonundaki “–yorsun” eki ise dilbilgisel olarak 2. tekil şahıs olduğunu belirtir. Bu durumda da Semantik, Dilbilimin alt alanı olarak dilsel birimlerin anlamlarının açıklanması ile tanımlanması ve karmaşık ifadeleri bir araya getiren durumlar ile uğraşır. Böylelikle cümleler ya da daha büyük birimler oluşur ve bu birimler iletişim esnasında etkili bir şekilde kullanılır.
Tarihsel Semantik ise zaman içerisinde değişen dilsel birimlerin anlamlarını araştırır.
Göstergenin, yukarıda belirttiğimiz anlamıyla kelimelerin bütün öğelerini kapsamadığına dikkat edilmelidir: Sayı sözcüğü sa-yı şeklinde iki heceden oluşur ve her iki hecenin de hiçbir anlamı yoktur. Yalnızca bu heceler bir araya getirildiğinde bir anlam oluşur. Bu, tek ses ya da harfler için de geçerlidir. Tek başlarına hiçbir anlam taşımazlar.
İlk olarak, aşağıdaki bölümde Semantik, Göstergebilim'in içinde kabul edilir. Çoğu dilbilimci, dilbilimi; Göstergebilim'in uzmanlık alanı olarak görür.
Dilbilim 2000’den fazla yıldır dilsel olguların açıklanması ve tanımlanması ile uğraşır; böylece Semantik’i de ilgilendiren yeni kuramsal bilgiler geliştirmiştir. Ayrıca anadil dersleri, dil eğitimi ve yabancı dil dersleri gibi alanlarda, bir sorunun tam doğru olarak ifade edilmesinde dilbilimsel bilgilerin uygulamalı kullanımına yönelik düşünceler de etkinleştirilir.
Semantik; bilişim, mantık, felsefe ve sistem teorisi perspektiflerinden sonuç çıkarır.
Anlambilim (Semantik) Türleri
- Göstergebilimsel Semantik (Semiology)
- Kavram Bilim ve Ad Bilim
- Dilbilimsel Semantik
- Leksikografik Semantik
- Art zamanlı ve eş zamanlı Semantik
- Tarihsel Semantik
- Kültürlerarası Semantik
- Genel Semantik
- Dinamik ve Statik Semantik
- Biçimsel Semantik
- Üretici Semantik
- Yapısal Semantik
- Ayrıştırıcı Özellikli Semantik
1- Göstergebilimsel Semantik
Semantik, genel göstergebilimsel olarak göstergesel anlam kuramıdır. Semantik perspektifi ya da kavramı, içerdiği esas anlama göre değişir. Göstergebilimsel anlamda göstergeler yalnızca dilsel değildir; böylelikle göstergebilimsel semantik, göstergelerin etkileşimindeki doğal ve teknik süreçleri inceler.
Charles W. Morris, göstergebilimdeki Semantik terimini bulan kişi olarak bilinir. Morris, semantik adı altında göstergelerin birbirleriyle olan ilişkisini anlar. Morris’e göre semantik kavramı bugünkü anlamından farklıdır.
Göstergebilimde Pragmatik ve Sentaks Morris'den bu yana birbirinden ayrı olarak ele alınırlar.
2- Kavram Bilim ve Ad Bilim
Yukarıda da değinildiği gibi Semantik göstergelerle uğraşır.
Örneğin; “şapka” kelimesinin konuşulan, yazılan şekli ve bunun bağlantılı olduğu, kenarları olan başı sıkıca kavrayarak koruyan anlamı vardır. Bu iki konunun (biçim ve anlam) birbirleriyle olan ilgisi iki şekilde açıklanır:
• Kavram Bilim, isimlerle, yani kelimeler, göstergeler ve metaforlar gibi dilsel birimlerle ilgilenir ve bunların ne anlama geldiğini araştırır.
• Adbilim ise nesnelerden yola çıkar ve bu nesnelerin nasıl adlandırıldığını araştırır.
Semantik bu her iki alanın üst kavramıdır ve gösterge ile anlam ilişkisinin ifadesidir.
3- Dilbilimsel Semantik
Dilbilimin alt alanı olan Semantik, dilsel göstergelerin anlamını araştırır.
Dilsel göstergeler ise sözlü ve yazılı biçimlerle ilgili olan bütün ifadelerdir. Bu bağlamda morfemler en küçük göstergelerdir. Daha büyük göstergeler kelimelerdir, bunu ise tümceler, cümleler ve metinler takip eder. Bütün bu birimler “gösterge” görevini yerine getirir. Aslında dilbilimsel Semantik’in araştırma nesnesi morfem ve kelimelerdir. Gösterge Bilimde olduğu gibi Modern Dilbilimde de Sentaks, Semantik ve Pragmatik’ten yararlanılır, ama Pragmatik, göstergelerin anlamı ile uğraştığı için açık bir farklılık vardır.
Semantik farklı perspektiflerden de yararlanır. Sözcük, Cümle, Metin ve İletişim düzleminde semantik
• Leksikografik Semantik sözcüklerin ve morfemlerin anlamlarıyla uğraşır.
• Cümle Semantik, daha büyük sentaktik birimlerin anlamlarının tek tek kelimelerin anlamlarından nasıl oluştuğunu araştırır. Bir cümlenin yorumu bu cümlenin sentaktik yapısının çözümlemesine dayalı olarak yapılmalıdır.
• Metin Semantik gerçek ya da varsayımsal olarak cümlelerin birleşiminin çözümlenmesi üzerinde yoğunlaşır.
• Söylem semantik birbiriyle ilişkisi olan farklı kişilerin metinlerdeki düzeyi üzerine çalışmalar yapar.
Sözcük ve Morfem Semantik’in, dilbilimsel Semantik’in araştırma nesnesi olduğuna dikkat edilmelidir. Bunlardan sonraki araştırma nesnesi Cümle Semantiktir.
Frege İlkesinin (“bireşimsel bir dil biriminin anlamı, öğelerinin anlamlarının işlevidir”.) doğal dillerde ne denli geçerli olabileceği tartışılmaktadır. Birleştirici işlevlerin tanımı olumlayıcı bir durumda Semantik’in ana görevleri arasında sayılmaktadır.
4- Leksikografik Semantik
Kelimelerin anlamlarının araştırılması dilbilimsel Semantik’in konusudur. Bununla ilgili konular aşağıda verilmiştir:
• Temel öğelerden oluşan kelimelerin anlam yapısı: Bir kelimenin anlamı kelimenin kökünün belli bir şekilde düzenlenmesi olarak tanımlanır. Semem kelimenin kökünden oluşan hiyerarşik olarak düzenlenmiş bir yapıdır.
• Morfemlerin karmaşık bir kelimenin anlamına katkısı: Bir kelimenin, türevin ya da birleşik kelimelerin bükün şekillerinin anlamı bu birimlerin morfolojik öğelerinin anlamlarından ileri gelir. Özellikle eski yapılarda leksikografi büyük bir rol oynar.
• Bir kelimenin durumu: Burada, belli bir kelimenin anlam benzerliği olan diğer kelimelerden nasıl bir farkı olduğu söz konusudur.
• Kelimeler arasındaki anlam ilişkileri: Zıt anlam, eş sesli, eş anlam ve çok anlam.
5- Art zamanlı ve eş zamanlı Semantik
Semantik, eş zamanlı (senkronik) ve art zamanlı (diyakronik) olarak çalışır. Ferdinand De Saussure’e kadar dilbilim çalışmalarında art zamanlılık hakimdi.
Tarihsel (art zamanlı) Semantik; anlam genişlemesi, anlam daralması, anlam iyileşmesi, anlam kötüleşmesi ve anlam kayması gibi zaman içinde meydana gelen olayları art zamanlı olarak inceler. Etimoloji (Kökenbilim) klasik Semantik’in alt alanıdır. Eş zamanlı Semantik, dildeki göstergelerin belli bir zaman diliminde belli gruplar tarafından bir iletişim aracı olarak nasıl kullanıldığını araştırır.
Eş zamanlı Semantik ve art zamanlı Semantik birbiriyle hiçbir zaman çelişmez, hatta birbirlerini tam anlamıyla tamamlar. Bundan dolayı art zamanlı yapısal Semantik hem eş zamanlı yönteme yönelik hem de dil tarihini araştırmak için dildeki söz varlığının yapısallık ilkesini kullanır.
6- Tarihsel Semantik
Tarihsel Semantik anlam değişmesini kapsar. Bir kelimenin anlamının zaman içerisinde değişmesini gözlemler. Anlam genişlemesi ile anlam daralması ve anlam iyileşmesi ile anlam kötüleşmesi anlam değişikliğine dahildir. Tarihsel Semantik’e yönelik başlıca araştırmalar, morfem ve sözcüklerin anlam gelişmelerini kapsayan Etimoloji’ye aittir.
İlk tarihsel Semantik araştırmaları Antonie Meillet, Wilhelm Wundt, Leonce Roudet, Jost Trier ve Herman Paul’a aittir. 1950’lerden beri Stephan Ullmann’ın çalışmaları belirleyici rol oynamaktadır. 1960’lardan beri felsefe ve tarih biliminde Tarihsel Semantik’e yönelik araştırmaların “Kavram Tarihi” adı altında toplandığı kapsamlı araştırmalar vardır. 1990’ların sonundan ve 21.Yüzyılın başlarından itibaren tarihsel Semantik’i bilişsel dilbilim açısından ele alma denemeleri vardır. Türkiye’de ise, anlambilimi konusundaki ilk kapsamlı çalışma, Doğan Aksan’a aittir. Doğan Aksan 1971’deki “Anlambilimi ve Türk Anlambilimi” adlı eserinde dilbilimsel anlambilim konularını ele almakta ve Türkçeyi sözcük ve tümce Semantiği açısından incelemektedir.
7- Kültürlerarası Semantik
Kültürlerarası iletişim birçok alan için söz konusudur. Dilbilim alanında da kültürlerarası iletişimi terminolojik ve bilimsel olarak kavramak vardır. Bunun yanı sıra kendisine yakın olan bilim dallarının taslağına başvurur. Kültürlerarası belli iletişim durumlarının çözümlenmesi için kültürel etkileşimin tanımlanmasına yönelik çözümleme kategorileri geçerlidir. Böyle iletişimlerin temelinde kelimelerin anlamlarının anlaşılması vardır. İletişim halinde olan kişilerin yaşadıkları kültür bağlamında ve sözlüklerde yazıldığı biçimde sözcük kullandıkları için Semantik’te yanlış anlaşılma potansiyeli vardır. Bundan dolayı da Semantik bozukluklar, yanlış anlamalar ya da anlaşmazlıklar ortaya çıkmaktadır.
Semasiolojik İle Onomasiolojik Bakış Açılarının Farkı
Göstergelerin gösterge boyutundan içeriğine yönelik anlamsal bir sorgulama içine girilince (göstergenin içeriği nedir?) semasiolojik boyut esas alınmaktadır demektir. Bu durumda Semasioloji ifadesi ile aynı zamanda çok genel anlamda Semantik’in eş anlamlısı; dar anlamda ise sözcük içeriklerinin öğretisi çerçevesinde kalınmaktadır.
Nesne açısından bakıldığında ise (nesne nasıl adlandırılmıştır/işaretlenmiştir) söz konusu olan, onomasiolojik boyuttur. Onomasioloji, işaret kullanımı öğretisi düzleminde düşünülmesi gerekir. Bir resim sözlüğü veya konu başlıklarına ya da içerik yakınlıklarına göre düzenlenmiş olan bir sözlük, onomasiolojik temellidir. Aynı zamanda sözcük alanı öğretisinin de onomasiolojik bir boyuta veya açıya sahip olduğu varsayılmalıdır.
Çok genel bir bakış açısından bakılınca esasen semasiolojik-onomasiolojik ayrımı somut gerçekliğe dayalı değil de daha ziyade kavramsal nitelikte anlaşılabilir; zira konucunun gerçeklik deneyimi ile birlikte onun sözde doğal onomasiolojik konumunun semasiolojik araştırmalarında öncel olup olmadığı sorusu hep açıkta kalmaktadır.
Semantik’in Alanlarının İşlevsel Olarak Sınıflandırılması
Semantik’in alanları yalnızca dil yapısının farklı düzeylerine göre değil, dil ile düşünce ve dil ile dünya arasındaki ilişkinin biçimine göre de sınıflandırılır. Semantik alanlar bilişsel anlam, bilgisel anlam ve pragmatik anlam olmak üzere üçe ayrılır.
Bilişsel anlam kavramı, dil ile düşünce arasındaki ilişki ile bağlantılıdır. Bu noktada dilsel bir ileti ile düşünsel yapının dil biçimlerini oluşturmasından söz edilir.
Bilgisel anlam kuramları ilişkisel (referansiyel) kuramlar olarak anılır. Ferdinand de Saussure’e göre dilsel göstergeler ile onların ilişkili olduğu karşılıkları (referans unsurları) arasındaki bağıntı burada büyük rol oynar. Pragmatik anlam alanındaki semantik çalışmalar, bir ifadenin dilbilgisel anlamı ile belli bir bağlamdaki anlamı arasındaki ilişkiyi açıklamaya çalışır. Bu, aynı zamanda Pragmatik’in araştırma nesnesidir.
8- Genel Semantik
Genel Semantik kavramı birçok anlamda kullanılır. Aynı zamanda Kuramsal Semantik kavramına bir eş anlamlı olarak şöyle bir tanım geçerli kılınmaktadır: „kuramsal semantikte (…) soyut, işaret kullanımının tüm alanına yönelik genel geçerliğe sahip açıklamalar sunulur (…); bunun dışında tüm işaret sistemlerinin betimi için gerekli temel kavramlar dizgeli bir şekilde tanımlanır”. Bu açıdan uygulamalı Semantik’in bir karşıt özelliği dile getirilmiş olmaktadır.
Bunun yanı sıra, genel semantik ifadesi Korzybski ve Samuel Ichiye Hayakawa tarafından temsil edilen “general semantics”in çevirisidir. Semantik, “konuşmacı ve dinleyicinin davranış ve düşünceleri ile dilsel göstergeler arasındaki ilişkinin öğretimi” olarak tanımlanmaktadır. Bu, insanların dilin dikta ve güdümleyici erkinden kurtulmasının pedagojik ve özgürlükçü başlangıcıyla ilgilidir.
9- Dinamik Semantik ile statik Semantik
Dinamik Statik kavramı statik anlam kuramlarına bir ayrıcı tanım olarak sunulmaktadır. Bu ayrımlaştırıcı kavramsallaşma, bir tümcenin anlamını bir güncelleme işlevi ("uptade function") olarak kavrarken, bunun „ifade edilişinden önce ulaşılan bir metin bağlamı veya bilgi durumunu yeni bir metin bağlamı veya bilgi konumunda gösterdiği“ iddiası söz konusu olmaktadır.
10- Biçimsel Semantik
Biçimsel Semantik, aslında biçimsel mantık çerçevesinde biçimsel yapay dillerin semantiğidir. Bu biçimsel mantık Semantik’in yanı sıra, mantıksal betimleme imkânlarını kullanan doğal dillerin de biçimsel bir Semantik’i vardır. Biçimsel Semantik; Augustus De Morgan, George Boole, Alfred Tarski ve Richard Montague’nin etkisi altında gerçeklik koşullarını sağlayan cümle anlamı olarak tanımlanır ve felsefi mantık ilkelerine yönelik kalıplaşmış bir üst dil ile betimlenir. Modelleştirici kuramsal Semantik (Tarski-Semantik)
Modelleştirici kuramsal Semantik’te nesne dili ile meta dil birbirinden kesin olarak ayrıştırılır. Nesne dili bir meta dile çevrilir. Bu meta dil ise bir model düzlemi ve içinde yorumlanır.
11- Üretici Semantik
Üretici Semantik, dilbilgisi ile uğraşır ve dönüşümsel dilbilgisi kalıplarını eleştirir. Üretici semantik, üretici-dönüşümsel dilbilgisinin kurucusu olan Noam Chomsky tarafından geliştirilmiştir. Noam Chomsky’nin kuramından farklı olarak, soyutlamalı anlam derinliğine dayalı olan bir dildeki cümlelerin sözdizimsel değil, şimdiye kadar tam olarak geliştirilemeyen, bir cümlede farklı biçimlere dönüştürülen anlambilimsel göstergeler olduğu anlaşılır.
Üretici Semantik, üretici-dönüşümsel dilbilgisi konusunda Noam Chomsky tarafından geliştirilen Söz dizim kuramının görünüşlerinde (Aspekte model) yer alan çeşitli tümceler arasındaki eşdeğerlik ilişkilerine yönelik, 1960’lı yılların ortasından beri devam eden tartışmalardan dolayı bağımsız bir disiplin olarak gelişmiştir.
12- Yapısal Semantik
Yapısal Semantik kavramıyla Yapısalcılık’a karşı sorumlu olan kavram betimlemesinin farklı modelleri ifade edilmektedir. Yapısal Semantik, leksikografik birimlerin çözümlemesiyle uğraşır. Bir dil sistemindeki semantik anlamların yapısını tanımlar. Yapısal semantik, içeriksel boyutların yapılanabileceği varsayımından yola çıkar. Bir dilin söz varlığının yapısının belirlenmesi ve birbirinden bağımsız birimlerden oluşması söz konusudur (Pottier, Greimas, Coseriu)
Bir kavram alanının yapısı, semantik alanının sınırlarının belirlenmesi, sözlük birimlerinin çözümlenmesi, kısacası, semantik alanının biçimlenmesine katkı sağlayan her şey bu alanın bir parçasıdır.
Yapısal Semantik, dil sistemindeki bir sözcüğün konumuna değil, ses ile imge arasındaki ilişkiye yönelir.
13- Ayrıştırıcı Özellikli Semantik
Ayrıştırıcı özellikli semantik’i anlam ayırt eden birimlerden oluşur. Bu alanın temeli, bütün bir anlam oluşturan özelliklerle doldurulmuştur. Örneğin; kadın ve erkek sözcükleri, insanlar ve yetişkinler için kullanıldığından dolayı aynı niteliktedir; fakat cinsiyeti ayırt eden ve belirleyen bir özellik taşımaktadır. Ayrıştırıcı özellikli semantik ile gerçekçi bir işlevi olan Semantik’in gerçeklik değerleri özellikle dikotomiye göre belirlenir.
İç Bağlantılar