Ezel Akay’dan Rengarenk Bir Hayal Kırıklığı: 9 Kere Leyla (İnceleme)
Ezop takma adıyla sinema tarihimize adını altın harflerle kazıyan usta yönetmen Ezel Akay, çektiği masalsı hikayeler ile kendini diğer yönetmenlerden ayrı bir pozisyonda konumlandırıyor. Bir yönetmenden ziyade kendini 'anlatıcı' olarak sıfatlandıran Akay, ilk sinema filmi Neredesin Firuze? ile 2004 yılında hayatımıza girmiş ve Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü? ve 7 Kocalı Hürmüz ile aynı başarısını devam ettirmişti.
7 Kocalı Hürmüz’den 11 yıl sonra nihayet sessizliğini bozarak yeniden beyazperdeye açılan Ezel Akay, bu yılın başlarında 9 Kere Leyla filmi ile tekrar bir uzun metrajlı film çektiğini duyurmuştu. İlk duyurudan itibaren Akay’ı Türk sinemasının en büyük yönetmenleri arasında konumlandıran sadık kitlesi büyük bir heyecanla yapımı beklemeye başlamıştı.
Normal şartlarda Mart ayında vizyona girmesi planlanan 9 Kere Leyla, dünyayı kasıp kavuran Koronavirüsü şartları nedeniyle vizyon tarihini ertelemiş ve belirsiz bir süreliğine rafa kaldırılmıştı. Geçtiğimiz aylarda ise BKM yapımcılığında çekilen absürt komedi filminin gösterim haklarının Netflix tarafından satın alındığını öğrenmiş ve tekrar beklemeye başlamıştık. Nihayet gün geldi çattı ve Ezel Akay’ın son filmi Netflix’te yayımlandı.
Bir Tiyatro Oyunu Uyarlaması: Dokuz Canlı
Yıldızlar geçidi oyuncu kadrosuyla harikalar yaratan Neredesin Firuze? gibi bir başyapıta imza atan Ezel Akay, yeni filminde hayranlarının beklentisini had safhaya çıkarmıştı. Zira 11 yıllık koca bir boşluğun ardından usta yönetmenin yeniden sinemaya dönüşü öyle alelade bir film ile olamazdı. Hele ki filmografisinde tek bir boş yapıma yer vermeyen Akay gibi bir yönetmenin…
İşin öte tarafında Ezel Akay’ın tüm filmlerinde birlikte çalıştığı Levent Kazak’ın bu yapımda olmadığı da göze çarpmış ve hayranlarını kuşkuda bırakmıştı. Zira Akay’ın sinema dünyasındaki başarısının en kritik noktalarından biri de senaryolarını emanet ettiği Kazak idi… Ancak yine de 9 Kere Leyla’nın bir tiyatro oyunu metninden uyarlanmış olması, senaryonun pek de zayıf kalmayacağını, ortaya yine bir şaheser çıkacağını düşündürüyordu. Rahmetli oyun yazarı Tayfun Türkili tarafından kaleme alınan Dokuz Canlı oyunundan uyarlanan film, Akay’ın başında bulunduğu genç bir yazar ekibi tarafından uyarlanmıştı.
Leyla ve Adem'in uzun senelerdir mutlulukla sürdürdükleri evliliğini konu alan 9 Kere Leyla, Adem'in evlilik terapisti Nergis'e aşık olması ile bir çıkmazın kapılarını aralıyor. Evlilikteki eski heyecanını yitirdiğini düşünen Adem, Nergis'i büyük bir aşkla severken Leyla'dan kurtulmanın yollarını arıyor ve çareyi ancak onu öldürmekte buluyor. Mitoloji ile içli dışlı olan ve içinde çokça referans barındıran komedi filmi, reklam filmi tadında kareleri ve müzikal sahneleri ile eğlenceli bir cinayet hikayesine şahitlik yapıyor.
9 Kere Leyla Neden Başarısız Oldu?
4 Aralık tarihinde film Netflix platformunda gösterime girdiği gün, sosyal medya üzerinden Ezel Akay’a tepki dolu mesajlar yağmaya başladı. 9 Kere Leyla büyük bir hınçla eleştiriliyor ve kelimenin tam manasıyla yerden yere vuruluyordu. Eleştirilerin ana sebebi, filmin aslında o kadar da kötü bir film olması değil, Ezel Akay’ın potansiyelinin çok ama çok altında kaldığıydı. Yani belki de film, Akay’dan başkası tarafından çekilse böylesine kötü eleştiriler ile karşılaşmayacaktı.
9 Kere Leyla henüz yayımlanmadan önce çıkan fragman videolarında, filmin rengarenk dünyası ve sert hikayesi büyük dikkat çekmişti. Pek çoklarına göre ortaya ilginç bir kara mizah filmi çıkacak ve alışık olduğumuz Ezel Akay masallarından bir yenisine kavuşacaktık. Ancak ne yazık ki öyle olmadı. Film maalesef renkli dünyasının gölgesinde kaldı. Hem de birçok nedenden ötürü…
Cıvıl cıvıl renk paletleri ve ustalıkla kotarılmış sanat yönetmenliği ile iddialı bir görüntü içeren 9 Kere Leyla, bu alandaki başarısını diğer noktalarda sürdüremedi. Filmin senaryosunun hızlı bir şekilde yazılmış olması ve çekimlerin oldukça kısa bir süre içerisinde tamamlanmış olması yüzünden oyuncuların oynadığı karakterleri ile pek de bağlantı kuramadığı, filmin mizahi üslubunun düzgün bir şekilde yakalanamadığı açıkça göze çarpıyor.
Yüksek olasılıkla 9 Kere Leyla diğer gişe filmleri gibi, çok önceden belirlenmiş vizyon tarihine yetiştirilebilmesi adına aceleyle çekildi ve çoğu şey darmadağınık bırakılmak zorunda kaldı. Önceki görkemli Ezel Akay filmlerinin aksine bu defa hiç de derinlikli olmayan, hatta yer yer seyircinin zekasının küçümsendiği düşünülen sahneler ile kalakaldık. Bir diğer yandan işi Netflix’in sahiplenmesi de kurguda ve anlatıda bazı değişikliklere gidildiğini düşündürmekten alıkoyamadı. Filmin orijinal kurgusu nasıldı ve nerede hikayeyi toparlayabiliyordu bilinmez ancak izlediğimiz versiyon bir nevi prova havasındaydı.
Haluk Bilginer ve Demet Akbağ Yeniden Bir Arada!
İlk defa izleyiciler olarak 2004’te Neredesin Firuze? filmi ile yan yana gördüğümüz Haluk Bilginer ve Demet Akbağ ikilisi, daha sonraki yıllarda Nuri Bilge Ceylan’a Altın Palmiye kazandıran Kış Uykusu (2014) filmiyle yeniden bir araya gelmişti. Şimdi usta sanatçılar tekrar bir Ezel Akay yapımında buluşarak şahane oyunculuklarını bir kere daha hayranlarına gösterdiler.
Haluk Bilginer’in muhteşem sesine doyduğumuz müzikal sahneleri ve Demet Akbağ’ın tartışmasız bir kusursuzluğa sahip doğal oyunculuğu genç isimler tarafından desteklendi. Duru güzelliğiyle hikayenin kilit karakterlerinden biri olan Elçin Sangu her ne kadar seyirciler tarafından pek iyi bir seçenek olarak görülmese de Fırat Tanış ve Alican Yücesoy hem filmin mizahını hem de öykünün seyrini başarıyla ilerletti.
Sonuç itibariyle 9 Kere Leyla, eski Ezel Akay filmleri gibi tekrar tekrar izleyebileceğimiz bir yapımdan çok bir defaya mahsus eğlenerek izleyebileceğimiz, yarına kalması çok da mümkün olmayan 2 saatlik bir film bıraktı geride.
Filmi izledim muhteşem bir kadrosu ama filmden insan haz alamıyor hemen sıkılıyor "bitsede kurtulsak"dedirtecek türden.Film sürekli kendini tekrarlıyor hangi kafada yazılmış bimiyorum ama çok vasat olmuş.