İnsanların Gözden Kaçırdığı En İyi 5 Animasyon Filmi

Hepimiz animasyon filmi deyince birtakım başyapıtları aklımıza getiriyoruz. Örneğin Yukarı Bak, Oyuncak Hikayesi, Aslan Kral, Kayıp Balık Nemo, VOL-İ bunlardan yalnızca bazıları. Fakat öte tarafta birçoğumuzun gözünden kaçırdığı ve fakat muhteşem detaylara sahip, oldukça önemli animasyon filmleri de mevcut. Bu filmler gerek sinema salonlarının vizyon şansı vermemesinden, gerek ise yeterince reklam yapılamamasından ötürü insanlar tarafından göz ardı edildi. Hadi tüm bu atladığımız filmlere göz atalım!
5. Loving Vincent – IMDb Puanı 7,8
Dorota Kobiela ve Hugh Welchman’ın yönetmenliklerini birlikte üstlendikleri Loving Vincent filmi, animasyon dünyasını bir başka boyuta taşıyan büyüleyici bir biyografik drama ortaya çıkarıyor. İsminden de kolaylıkla tahmin edebileceğiniz üzere Loving Vincent konusu itibariyle ünlü ressam Vincent Van Gogh’un yaşantısını ve karşılaştığı güçlü şartları ele alıyor. Filmde Van Gogh’un ressam kimliğinden ölümüne yol açan psikolojik travmalarına kadar yaşadığı acı olaylar konu ediliyor. Böylelikle bugüne dek yapılmış en önemli Van Gogh portrelerinden biri doğmuş oluyor!
Sıradan bir animasyon filminin aksine 65 bin kareden oluşan görseli ile tamamı yağlı boya çizimlerinden oluşan Loving Vincent, 125 kişilik profesyonel bir çizer ekibi tarafından hazırlandı. Ayrıca filmde Van Gogh’un sanatına saygı duruşu niteliğinde, tuval üzerine yağlı boya ile Van Gogh’un çizim tekniği kullanılarak görsel bir estetik ön plana çıkarıldı.
4. Robots (Robotlar) – IMDb Puanı 6,3
2005 yılında Chris Wedge tarafından hazırlanan Robotlar filmi, bir animasyon filminde sık karşılaşmadığımız üzere steampunk ile dieselpunk temalarını fantastik bir evrende komedi üslubu ile görkemli bir şekilde anlatmayı tercih ediyor. Elbette ki bu kadar iddialı bir teknik sürecin akabinde ortaya çıkan iş de pek bir muazzam! Ewan McGregor, Halle Berry, Robin Williams ve Stanley Tucci gibi usta oyuncuların seslendirme yaptığı animasyon filmi, çizimlerinde yer alan olağanüstü ayrıntılar ile de bizleri bambaşka bir diyara, robotların dünyasına sürüklüyor.
3. Mary and Max (Mary ve Max) – IMDb Puanı 8,1
Dünya prömiyerini Sundance Film Festivali kapsamında gerçekleştiren Mary ve Max filmi, stop-motion filmler arasında en çok dikkat çeken filmlerin başında geliyor. Görsel estetiği itibariyle bir Tim Burton filmini aratmayan Adam Elliot imzalı Mary ve Max; sekiz yaşında ve yalnız bir kız çocuğu olan Mary’nin kırk dört yaşında ve en az onun kadar yalnız olan Max isimli bir adam ile yaşadığı mektup arkadaşlığını konu ediyor. Sevgi ve arkadaşlığı sonuna kadar hissedeceğiniz film, karanlık görsel atmosferinin aksine sıcacık bir dostluk hikayesi anlatıyor.
2. Kötü Kedi Şerafettin – IMDb Puanı 7,2
Bülent Üstün tarafından yaratılan ve ilk defa 1999 yılında dönemin popüler mizah dergisi L-Manyak’ta okurları ile buluşan efsane çizgi roman karakterimiz Kötü Kedi Şerafettin, ilk çıktığı yıllarda büyük patlama yaratması ile bir söylentinin doğmasına neden olmuştu. Şerafettin’in daha ilk yıllarında birçok Şero hayranı, bir Kötü Kedi Şerafettin filminin çekileceğini söylüyordu. Ancak zamanla bu durum bir fanteziye, kelimenin tam tabiri ile şehir efsanesine dönüşmüştü.
Nihayet 2016 yılında bu hayali gerçekleştiren Bülent Üstün, Kötü Kedi Şerafettin’in filmini yaparak Ayşe Ünal ve Mehmet Kurtuluş’un yönetmenliğinde inanılmaz bir başarıya imza attı. Kötü Kedi Şerafettin’in ilk çizgi roman hikayelerinden uyarlanan bu uzun metraj animasyon filminde Beyoğlu’nun ara sokakları tüm detaylarına kadar çizildi ve müthiş bir perspektif ile görsel inandırıcılığı buluşturarak seyirlik hale getirildi.
Ülkemizde bir şekilde gözden kaçtığı düşünülen ve yeterince kişiye ulaşamayan Kötü Kedi Şerafettin’in seslendirme kadrosunda Şerafettin'i Uğur Yücel seslendirirken, zengin kadroda Demet Evgar, Okan Yalabık, Ahmet Mümtaz Taylan, Güven Kıraç, Gökçe Özyol, Yekta Kopan, Cezmi Baskın ve Ayşen Gruda yer aldı.
1. Tehran Taboo – IMDb 7,1
Son derece politik bir atmosfere sahip olan Tehran Taboo filmi, animasyon dilini oldukça gerçekçi bir konu ile bütünleştirerek anlatılması güç bir konuya parmak basıyor. İran’ın Tahran kentinde yaşayan üç genç kız ile müzisyen bir adam arasındaki ilişkiyi konu eden Tehran Taboo, şehirde yaşanan kısıtlamalar ve katı kurallar arasında hukuk, adalet ve özgürlüklerini arayan gençlerin derdini benzersiz bir şekilde ifade ediyor.