Köroğlu’nun Hayatı ve Eserleri
Köroğlu, Bolu'da yaşamış bir Türk halk ozanıdır.
1- Köroğlu’nun Hayatı
Yeniçeri Ocağında yetişen ordu ozanı Köroğlu, 3. Murat Devrinde 1578-1590 yılları arasında Osmanlı-İran seferlerine katılmıştır. Kahramanlık türküleri söyler. Türkülerinde kılıç-kalkan, gürz ve mızrak seslerinin yansımaları dikkati çeker. Varsayıma göre daha sonra dağa çıkar ve halka yapılan zulme karşı koyar. Başka bir varsayıma göre ise dağa çıkan ve eşkıya olan Köroğlu başka biridir.
Eşkıya Köroğlu, Bolu yöresinde yaşayan bir Celali isyancısıdır. Bolu Beyi’nin seyisi olan babası Yusuf, beyin zulmüne uğramış ve gözleri kör edilmiştir. Oğlu Ruşen Ali’de babasının intikamını almak ve halkın uğradığı haksızlıklara karşı durmak için dağa çıkıp, Bolu Beyi’ne karşı durunca Köroğlu adını alır. Köroğlu böylece başkaldırının sembolü haline gelir. En çok bilinen eseri de “Benden Selam Olsun Bolu Beyine ”dir. Halk nazarında destan kahramanı Köroğlu ve şair Köroğlu bir birine kaynaşmıştır. Köroğlu’na dair birçok türkü söylenmiş hikâyeler anlatılmıştır. Orta Asya’dan Rumeli’ye değin tüm Türk camiasına yayılmış ve benimsenmiştir. Kahramanlık, başkaldırı, özgürlük, dostluk, aşk ve doğa sevgisini içeren birçok şiir ya Köroğlu tarafından ya da onun mahlasıyla yazılmış ve iç içe geçmiştir. Coşkulu ve yalın dili sayesinde günümüze kadar dilden dile aktarılarak yaşamıştır.
Köroğlu, 16. Yüzyılda yaşamış en ünlü halk ozanlarımızdan biridir. Hayatıyla ilgili kesin bilgiler olmamakla birlikte hakkındaki yazılı bilgilere Evliya Çelebi’nin Seyahat Name’sinde rastlanır. Evliya Çelebi’ye göre Köroğlu, Yeniçeri Ocağında saz çalıp söyleyen bir ozandır. Genellikle koçaklama ve güzelleme türünde eserler vermiştir. Koçaklama türünün Köroğlu ile ortaya çıktığı düşünülmektedir. Ancak eldeki veriler değerlendirildiğinde birden çok, en az üç Köroğlu olduğu veya Köroğlu mahlasıyla şiir yazan ozanların bulunduğu düşünülmektedir.
Kaynaklara dayanılarak 12. ve 13. Yüzyıllara dayanan Köroğlu efsanesine göre de Köroğlu adında bir destan kahramanının varlığından söz etmek gerekir. Köroğlu Destanı tüm Türk camiasına yayılmıştır ve küçük farklılıklar olsa da aynı temayı işleyen birçok varyasyonu vardır. Yaşar Kemal’in anlatımıyla Üç Anadolu Efsanesi adlı eserle günümüz edebiyatına aktarılmıştır
2- Köroğlu’nun Edebi Kişiliği
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi coşkulu bir anlatımın olduğu şiirler akıcı ve sade bir dille yazılmıştır. Konuları açısından çeşitlilik gösterse de halkı yansıtan ve dönemin sorunlarını işleyen eserlerdir. Bu sebepledir ki halk tarafından benimsenmiştir. Halk hikâyecileri tarafından nesrin içine serpiştirilmiş nazımlar şeklinde aktarılmıştır. Hikâyenin içinde yer alan nazımlar Köroğlu tarafından da yazılmış olabilir hikâyeci tarafından da yazılmış olabilir veya ona atfedilmiş olabilir. Aslında halk hikâyecileri tarafından aktarılan Köroğlu şiirleri ile Yeniçeri Köroğlu’nun yazdığı şiirler dil ve anlatım bakımından farklılıklar gösterir. Bu yüzden edebi anlamda birden fazla Köroğlu olduğunu kabul etmek daha makuldür.
16. yüzyıl halk edebiyatı örneklerinin yer aldığı bu nazım türlerinde hece vezni kullanılmıştır. Divan edebiyatından ve tasavvuf edebiyatından etkilenilmemiştir. Koçaklama denilen halk edebiyatı nazım biçimidir.
Halk Edebiyatında Koçaklama
Halk edebiyatında destansı unsurları yaşatan, kahramanlıkları, savaşları coşkulu bir dille abartarak anlatan bir nazım biçimidir. Epik bir anlatım türüdür. İlk akla gelen isimler Köroğlu ve Dadaloğlu’dur. Nazım biçimi koşma, nazım birimi dörtlüktür. On birli hece ölçüsü ile yazılır. Genç Osman Destanı da koçaklama türünde en bilinen örneklerden biridir.
4- Köroğlu’nun Eserleri
Âşık geleneğine uygun olarak çalınıp söylenen günümüzde en çok bilinen eserlerinden bazıları şunlardır:
- Benden Selam Olsun Bolu Beyine
- Han Oğlum Ayvaz
- Mert Dayanır Namert Kaçar
- Selam Verdim Selam Almaz
- Karşıdan Gelen Piyade
- Canım Kırat Gözüm Kırat
- Hemen Mevla İle Sana Dayandım
- Yol Verin Dumanlı Dağlar
Köroğlu Destanına Dair
Bolu beyine karşı ayaklanan Ruşen Ali’nin kahramanlıklarının anlatıldığı bu destanda Faruk Nafiz Çamlıbel’i yurt tutan eşkıya Köroğlu yiğit ve adil biridir. Haksızlıklara karşı durur. Padişaha bağlıdır ancak beylere başkaldırır. Yol keser, haraç alır. Ezilen halkı korur. Yürekli biridir, aynı zamanda aşk ve doğa üzerine de naif sözler söyler. Arkadaşlarını da yanına toplayarak kendisine bir birlik kurmuştur. Arkadaşlarına ve kıratına türküler söylemiştir. Güçlü bir savaşçıdır tek yenişemediği kişi Kiziroğlu Mustafa Bey’dir. O’nun adına şöyle bir türkü yakar:
Birhışmınan geldi geçti
Kiziroğlu Mustafa Bey
Hışmı dağı deldi geçti
Kiziroğlu Mustafa Bey
Ağam kim canım kim Nigar kim
Kim kim Kiziroğlu Mustafa Bey
Vay ben ona eş olaydım
Anadan on beş olaydım
Keşke onla kardaş olaydım
Kiziroğlu Mustafa Bey
Ağam kim canım kim Nigar kim
Kim kim Kiziroğlu Mustafa Bey
Bolu Beyi kendi başına onunla baş edemeyeceğini anlayınca büyük birlik toplayarak saldırıya geçer. Bu askerlerin elinde tüfek de vardır. Köroğlu meşhur “Tüfek icat oldu mertlik bozuldu.“ sözünü söyleyerek arkadaşlarının evlerine dönmesini ister ve sırra kadem basar.