13 Şubat/Sevgilisizler Günü
13 şubat 2008
O geceye kadar kirpiklerimin bu kadar ağır olduğunu hissetmemiştim. Ertesi güne hiç uyanmak istemedi gözlerim. Sabaha dek milyonlarca gülün dikeni battı sanki içime.
Avuçlarımda sayıklayan şafağı delice sıkmak istesem de ateşi hep içimi yaktı halbuki yüreğim hâlâ o eylülün çoşkun esiri, cesaretimse hiç büyüyemeyen kızılcık kelebeği gibiydi.
Kurşun gibi geldi sokaklar, her yerde o kalabalık ayaklar mutlu kahkahalar leylâlı/mecnunlu bakışmalar...boğuluyordum. Her teneffüs özlemi kahverengi bir pencere açıyordu. d/ağlarıma havası aşk, kokusu dudaklarımda gezen arsız/kırmızılı yâr...
Dilimi kilitliyordu o pembe hava, bakar kör olmuştu yüreğim. Ne kendini dinlemek istiyor nede etrafındaki olan bitenleri duymak, boşluğa zar atar gibi her hareketi nefretliyordum...
Ellerim cebimde buz gibiyken kıskanıyorum tutuşan her eli gözlerimdeki alaycı kibir perdelesede zamanı, bulutuma hiç es vermiyor bu acı...
Kapımın zili yoktu o gün. Sigaramanın bayram günü, nefesim zifiri işkence sanki bütün maviler küsmüştü gözlerime. Ne bir telefon tesellisi avutuyordu içimi nede eski bir kırıntı küllüyordu kalbimi...
Durumdan vazife çıkarıp serseri bir alayla akşama kadar yeşil bakmıştım dünyaya bütün hovardalıklarımı terkederek...
Ay dudaklarıma rujlu gülüşleri hatırlatırken saçlarım düşüyordu yerlere tek-tek...
Yüreğimde sobelenen aşklara inat yine de bir pelikan hüznüyle gülümsemiştim hayata yelken açtığım her anıyı yaşarcasına unutarak....
Merhaba 14 Şubat.