6-Mayıs Hıdrellez şenliği
Yıllar önce büyük coşkularla kutlamış olduğumuz,
Unutulan yerel şenliklerimizden (6 Mayıs Hıdrellez şenliğini)
Biz eski Urlalılar olarak yeni yerleşimciler sevgili dostlarımızla,
5?Mayıs Cumartesi akşamı saat -19-da Kum denizi Ada yolu üzerinde,
Eski örf ve adetlerimizi yaşatmak amacı ile bir etkinlik düzenledik,
Bu-6- Mayıs Hıdrellez şenliğine eski Urlalılar ve Urla, yı seven herkes,
Davetlidir,
Hıdrellez Ölümsüz olduklarına inanılan Hızır ve İlyas peygamberlerin Buluşma zamanıdır Hızır denizlerde, İlyas karada yaşar ve her yıl 5 Mayıs gecesi kendilerini bekleyen insanlara şans, iyilik, şifa ve zenginlik dağıtmak üzere buluşurlar Bizim çocukluğumuzda Hıdrellez (Hızır-İlyas) şenlikleri, bütün mahalleyle birlikte kutlanırdı. Hep birlikte kocaman bir ateş yakılır; sonra yaşlı-genç güle oynaya üzerinden atlanır; dilekler kağıtlara yazılıp gül dallarına asılırdı ertesi sabah suya bırakılmak üzere... Bir de insanlar ev ya da araba gibi hayalini kurdukları şeyin resmini çizer ya da onun çerden çöpten uyduruk bir maketini yapar; bunlar da yine gül ağaçlarının altına bırakılırdı
Birde bizde adet olmuştu her sabah kaynatılmış renkli tavuk yumurtaları Yenir böylece hayallerin gerçek olacağına inanılırdı.. Bizde O gece yakacağımız bir büyük ateş üzerinden atlama yarışlar yapılırken,Zengin ikramlarımız da olacaktır, bunun yanında Dilek mektuplarımız,Denizin Mavi sularına bırakılırken, Annelerimizin Gece Gül dallarının altına Toprağa gömdükleri paralar konuşulacak, eskiler anılacak,,
Eskilerde Hıdrellez haftalar evvel yapılan hazırlıklardan sonra
5-mayıs akşamı başlardı o akşam kadınlar guruplar halinde
Mahalle de sokak ta belli yerlerde toplanır Kınalar yakılır oyunlar oynanır niyetler tutulur ateşler yakılır üzerinden atlanırdı taşlardan
Evler yapılır Gazetelerden kesilen Kağıt paralar demet, yapılır bir yıl saklanırdı.
Bahçedeki güllerin dibine Yüzükler gömülür
Sabahleyin gün doğmadan yazılan Niyet mektupları gene guruplar halinde
İskele de içmeler de Denize bırakılırdı.
Artık Hıdrellez Bayramı gün ışığı ile başlamıştır,
Haftalar evvel yapılan bu güzel hazırlıklar la bayram şenliği için
Evden çıkılır İzmir Urla Şosesi boyunca Gazhane den Sakızlı Kuyuya kadar
Cırman Tepesi üzerindeki Ceviz ağaçlarının altı dahil,
Sakızlı Kuyu yolu üzerindeki İğdeli Mezarlık bütün yol boyu,
Ağaçlardaki kurulmuş olan ip salıncaklar la süslenirdi.
Mangal lar öğle den sonra yakılır ateşler yanar oğlak lar pişirilmeye başlar
Gramofonlar dan sevda nağmeleri dökülürken şişeler açılır Rakı lar ikram edilirdi dost sofralarında,,
O eğlence Safalarının süsü ve rengi olan Semaverlerin asaletini hiç unutamam.
Ayakta dimdik dururken Musluğun dan Tavşan Kanı çay damlardı.
O neşe Alemlerinin zenginliğinde sunulan ikramların zevkini hiç unutamam.
Yollar Allı Güllü gençlerle cıvıl, cıvıl olurdu her zaman.
Sakızlı kuyuya kadar olan yolumuz üzerinde biz gençler,
Guruplar halinde gezerken kız beğenme veya daha evvel anlaşmalı,
Gençlerin mektup verme veya kızların ellerinden,
Mendil düşürme olayları ile yaklaşımlarına çok şahit olmuşumdur..
Bu Hıdrellez şenliklerinin bir özelliği de,
Kız kaçırma olaylarına zemin hazırlamasıdır..
Kız veya erkek biri birlerini beğenmişlerse aracılar vasıtası ile,
Anlaşmalar yapılır gene aracılar gayreti ile ailesi tarafından verilmeyen kız,
Kızın gönlü ile kaçırılırdı,
Bu kız kaçırma olayları Hıdrellezin dışında Bir Ağustos,
Bağ bozumu şenliklerinde de çok yaşanırdı--
Sonraları Hıdrellez şenliklerimiz Yolluca Adaya taşındıydı da,
İskeleden Kayıklarla giderdik Tahafuzhane ye,
Tahafuzhane meydanındaki asırlık O muazzam Okolüptüs ağaçlarının,
Serin gölgeleri altında kurulmuş masaların,
Engin neşesi yakılan mangal ateşleri ile süslenirdi.
Az ileride yakılan büyük ateşte oğlakların dönerek pişirildiğini görmek,
Onların nefis kokularını duymak şimdilerde mümkün mü?
Bizlerin şenlik heyecanı ile geldiğimiz Karantina Adası Tahaffuz hane kısmı,
1911-4 teşrini evvel tarihinde, Mustafa Kemal Atatürk, ün bir gemi ile gelip,
4 gün kaldığı Gemide kağıt bulamadığı için, mektubunu,
Yalnızca can dostu Salih Bozok a Yazdıklarından anlıyoruz.
O günler Osmanlı İmparatorluğu için ne hazin günlermiş diyoruz.
Ne günlerdi onlar diye şimdi biz yaşayanların belleklerini süslüyor ve sızısı içimizi acıtıyor!!
Biz gene daldık tarihin derinliklerine, halbuki konumuz Urla şenlikleri idi,
Urla Hıdırellez şenlikleri, Yalnız Urla Kör Bahçe, Cırman tepesi Urla Sakızlı kuyu,
Ve Karantina Adası ile sınırlı değildi, Çeşme Altı ve İçmeleri yazmadan geçmek olurmu?
Çeşme Altı Hıdrellez şenlikleri Sabah Ezanından evvel, Güvendik, Denizli, Kocaderesi köylerinde,
Çeşme başlarında dilek tutmakla başlar yazılan dilek mektuplarının,
Sahilde Denize bırakılmasıyla başlar ve sahil boyu kurulan masalarla devam ederken,
Sağırın adasına seferler başlardı en çok kalabalıklaşan yerde,
Sağırın Adası dediğimiz yollu Ada olurdu,
Bu şenliklerin devamını içmelerde yaşamak isteyenlerin
Sahilden sonra ya Davut amca gazinosunu ya da Şen kardeşleri
Tercih ederlerdi ki eğlenceyi oralarda yaşamak bambaşkaydı !!?