!7 Ağustos
O yıl daha 12 yaşındaydım ve ilkokul 5. sınıfa gidiyordum.Sınıf öğretmenim beni sivil savunma kolu olarak seçmiş.Aradan kısa bir süre sonra tatbikat için Beşiktaş'a gideceğimizi öğrendik.Daha sonra ise Beşiktaş İnönü stadının arkasında bulunan Aksigorta merkezine gittik.Orada ilk önce yangında yapılması gerkenleri,şekerli duman da nefesimizi ne kadar tutacağımızı ve neler yapmamız gerektiğini, özellikle de deprem olduğunda neler yapacağımızı o zamanın teknolojisi ile 6. şiddetinde bilgisayar programlı yapay bir deprem yaşadık ve tabikatımızı tamamlayıp çikolatalarımızı ve sertifikalarımızı aldığımızda çok sevindik.3 ay geçti tabikatın üzerinden.Günlerden 17 Ağustos.Kim bilebilirdi ki o gece deprem olacağını.O gün insanlar mutlu bir şekilde işlerine gitmiş,çocuklar oyunlarını oynamış,Hanımlar komşuya gidip sohbet etmiş herkes günlük yaşantısını yaşamıştı.O gece saat 02:30 sıralarında ev telefonumuz çaldı.Babam açtığında telefonda ki kişi konuşmuyordu.Babam ile aramızda bir oda vardı.Abim ile ben yerde yan yana annem ise kanepe de yatıyordu.!5 dakika sonra tekrar telefon çaldı , babam telefona baktığında bu sefer karşıda ki kişi konuşmuyor hiçbir şey söylemiyordu. 3 dakika babamın sorularında sonra telefon babam tarafından tekrar kapatıldı.Devamında ise saat 02:55 sıralarında telefon tekrar çalmış babam telefonu açtığı gibi kapatmıştı. Evde herkes telefondan rahatsız olmuş uyanmıştık.Depremden 3 dakika ve saat 03:00' te telefon bir kez daha çalıp babam telefonu açarak bu sefer küfür etmeye başladı.Abim ve ben gülüyorduk. Evimiz 5. kat olduğu için hava o gece bambaşka bir kızıldı.Annem benden camı açmamı istedi.Camı açtığım sırada çatılarda ki kuşlar ve sokaklardaki köpekler havlamaya başladı.Ne olduğunu anlayamadım.30 saniye içinde kulaklarımız uzaklardan yaklaşarak gelen bir uğultu duyduk.Deprem yavaş yavaş geliyordu.Saat 03:03 olduğu anda ise sallanmaya başlamıştık deprem ile birlikte.Annem oturduğu yerde dua ediyor abim şok olmuş bir şekilde yerde yatıyordu.İlk iş olarak vitrinin üzerimize düşmesini engellemek amacı ile deprem esnasında vitrini tuttum.Vitrinde ki çiçeklerimiz ve çerçeveler bardaklar yere düşüş kırılmıştı.1 dakika boyunca depremin bitmesini bekledik sonra ise abim ve annem dışarıya çıktı.Ben babam ile beraber olası bir tehlikeye karşı su ve doğalgaz vanalarını kapatıp elektrik sigortasını kapttık ve yanımıza bulduğumuz bir kaç giysi yiyecek ve biraz para aldık.O gece tanıdığım tüm insanlar dışarıdaydı. Sabaha kadar hiç kimse uyumadı. İnsanlar gece karanlığının bitip Güneş'in doğmasıyla işe gitmediler. Herkes neler olduğunu öğrenmek istiyordu.Çok geçmeden pil ile çalışan büyük bir müzik seti ile haberleri dinlemeye başladık.Türkiye kan ağlıyordu.Kocaeli yerle bir olmuştu.İstanbul hissetmesine rahmen birkaç ilçe de eski binalar hariç yıkılan fazla bir yer olmamıştı.Şaşırmıştık o küçücük aklım ile artık Dünya'nın sonunun geldiğini düşünüyordum.Allah'a dua ediyordum.Dış ülkelerden gelen yardımlar enkaz altından çıkarılan bir umut bir insan olduğunda seviniyorduk.Tebessüm ediyordu yüzümüz.Ama haber programları hemen hemen her dakika enkaz altından ölü insanların çıkarıldığını bildiriyordu.Türkiye yastaydı.Diğer illerde ki insanlar adeta seferber olmuş herkes deprem bölgelerine yardım gönderiyor.İşlerini bırakıp yardıma kendileri geliyordu.Ya akrabalar.Deprem bölgesinde akrabası bulunanlar ise daha da kötü idi.Enkaz altından çıkan bir ceset veya umut olduğunda bakıyorlar.Umutlarını kaybetmeyip ağlayarak Allah'a dua ediyorlardı.18 Ağustos sabahı uyandığımda ilk defa mutlu değildim.O gün sevinemedim hiç.Bugün benim doğum günüm diyemedim.Ağlıyordum o gün.İlk defa doğum günümde ağlıyordum.Aradan geçen hergün,her hafta acılar artmasına rahmen geride kalan insanlar yaşamaya hayatta mücadele etmeye gayret ediyorlardı.Zamanla ülkemiz bu olayı unuttu ve eskisi gibi yeniden hiçbirşeyi umursamaz ders almaz insanlar olduk.Her yıl 17 Ağustos geldiğinde o günü ölümden döndüğüm gün olarak değerlendirir.O gün durgun olurum.O gün dua ederim ölen insanlara,düşünürüm,ağlarım o gün ve aradan 9.5 yıl geçmesine rahmen her sene 17 Ağustos günü Kocaeli'ne armkadaşımın mezarına giderim.
Başılkta ki küçücük bir imla hatasından dolayı özür dilerim.
yüreğine sağlık güzel yazmışsın yaşananları ve ders almadığımız doğru.arkadaşlarına Allah'tan rahmet diliyorum....inş böle olaylar birdaha olmaz...