Abim Ve Ben
Evde bir kalabalık var. İşitmiyor. Üç gündür hiç bitmeyen bir kalabalık. Üşüyor. Camı açmış yine kadınlardan biri. Nerden de düşmüştü onların eline? Aslında aldırmıyor. Bir yas havası var sanki evde. Durup durup düşünüyor. Ev gibi aklı da kalabalık. Günler önce gelen adam, bir ölüm haberi vermişti şen şakrak evlerine. Nasıl olmuştu, nasıl bir haberdi bu? Bilemiyor.
Abisi. Aklının en derinine işleyen abisi. Çatık kaşlı, ciddi, çocukla çocuk, büyük insanla büyük adam olan abisi. Bir koku var odada. Ne bu? Annesinin yaptığı mercimek çorbasına benziyor. Ne o, yoksa annesi ağlamayı bırakıp ona çorba mı yaptı? Ama yapmaz. Daha demincek bayılmıştı durup dururken. Ne bu kalabalık? Kara kıyafetli kadınlar neden doluşmuşlar eve? Yine o koku. Öyle keskin ve güzel ki... Cam önündeki kelebeğe ne oldu? Aşağıdaki Nevin Yenge'nin kızı da ortalarda yok. Menekşe kokulu kız. O da yok. Kafasını az önce uzatıp aşağıya bakmış mıydı? Bilemiyor. Burnunu çekiyor sürekli. Ateşli miydi kaç gündür? Yatıyor gibiydi sanki. Hatırlayamıyor. Annesinin yorgunluğu ona mı geçmişti yoksa?
Babası. Babası nerede? Evin önünde olsa gerek. Ne yapıyor orada? Yoksa o da mı ağlıyor? Peki abisi nerede? Aylar önce ki ayrılık gecesi. Buğuk ve matemli bir gece. Abisi askere gidiyor. Evde bir sessizlik. Annesinin yine gözleri durmadan akıyor. Babası? Babası dese, belli etmiyor ama o da üzgün. Peki ya kendisi? Onunla oyun oynayan tek arkadaşını kaybedecek miydi? Gitti abisi. Oda ona kaldı. Herkes üzgün. Evde o nefis mercimek çorbası kokusu. Verenda da unutulmuş abisinin eşyaları. Ne o? Yoksa geldin mi abi? Yok, gitmiş yine. Kalabalıkları hiç sevmezdi halbuki. Oda da ne varsa karıştırdı bir güzel. Abisinin resmi masada. Gören ağlıyor, gelen geçen 'Yazık oldu gencecik delikanlıya.' diyor. Bir şey anlamadı bu işten.
O da ağlasa? Yok erkek adam ağlamaz. Ama babası ağlıyor. O zaman o da ağlasın. Hüngür hüngür, cama yapışarak...
Bir kaç tabak çanak tıkırtısı, ne o helva mı yoksa? Kimin helvası bu? Neden helva yapmışlar? Kapılar açılıp kapatılıyor. Söylemişti annesi sıkı giyin diye. Dinlemedi. Bak üşüyor şimdi. Keşke annesini dinleseydi. Önünde bir tabak, ye deniliyor sağdan soldan. Kimin helvası, öğrenmeden yemem diyor. Açıklamıyorlar işte. Çocuktur derler, bir şey anlatmaz bunlar. Ama anladı o. Abisi.. Asker olmuştu, şimdi de ölmüştü. Peki kendisi ne olacaktı? Helvayı yeyip uyuyacaktı. Hayır ileri de ne olacaktı? O da abisi gibi asker olup ölecekti. Hem annesinin bir zamanlar söylediğine göre askerken ölmek çok güzelmiş. Ne o? Yine takırtılar. Annesi yine fena. Babası geliyor öteden. Baygınlık.. Helvalar.. Direniyor.. Asla yakınmıyor.. Aksine çok güçlü. Direk gibi ayakta. Aman ona bir şey olmasın. O ne düşünüyor diye kimse dönüp bakmıyor..
Erkekler giremiyor eve. Bir babası var bir de kendisi evde erkek olarak. Bunu kimse düşünmüyor. Yine mercimek çorbasının kokusu. Yoksa annesi ufak oğlunu mu düşünmüş? Hayır kokan mercimek çorbası değil, kokan helva kokusu. Babasına da helva veriliyor. Görüyor. Babası da ağlıyor işte. Hem de içten içten. Sadece gözyaşı görülüyor. Ne bağırma, ne bir feryat.. Erkek adam böyle ağlar işte.
Merdivenlerden çıkıyor. Yine o oda. Abisinin odası. Erkek adam odası. Orada işte abisinden hep istediği kalemi. Orada, sahipsiz duruyor. Gidiyor. Kalem elinde. Bir koku. Abisinin o asker kokusu. Askere gitmeden önce duyduğu koku. Dönüyor arkasına. Abisi. 'Korkma' diyor. Neden korkacak ki? Geldi işte abisi. Nedne ağlayıp duruyor bu millet? 'Sen de benim gibi bir asker olacaksın.' diyor abi. Biliyor. O da aynı abisi gibi yiğit bir asker olacak. İkisi de gülümsüyor. Kalem hala elinde. Ama kızmıyor abisi. O iyi ki de abisi. Onu çok seviyor. Abisi.. O kahraman abisi.. Asker olup ölen abisi.. Ne kadar da yakışıklı. Bir kız olsa abisine kesin aşık olurdu. Ağlıyor habire aşağıdakiler. Koşuyor çocuk abisini bırakıp. Ağlamayın diyor. Abim yaşıyor. Neden hep gözyaşı? Çocuğu kimse görmüyor. Büyüyor çocuk. Bu kez olan biteni yukarıdan izliyor. Ne o? Abisi de yanında. Beraber yukarıdalar. Bulutları üstünde. Ağlanılıyor. Baba ve anne şimdi iki oğlunu da özlüyor.
'Yapmayın, üzülmeyin. Yukarıdayız ama güvendeyiz. Abim ve ben.. güvendeyiz, ta tepelerdeyiz. Ağlamayın, bol bol dua edin ardımızdan. Ama sakın ağlamayın...'
Abim ve ben...
Yukarıdayız.. bulutların üstünde..
Ben ve abim...
Biz...
Şehidiz...