Acıya Bulanmamak
Hayatında hiç yılmayan bir nehirdi onun için zaman.Küçücük odasında, sırlarını paylaşırdı onunla.Yaşı küçüktü belki ama, yaşça kendinden büyük olanlardan, daha fazla yük vardı omuzlarında.Aykut...Adının manası gibi, ay kutsaldı belki de onun için.Hep sordu kendisine, neden bu kadar dert çektim, niçin?
Babasından alamadığı sevgiyi, çocuklarına yaşatmak için sözler verirdi gecesinde gündüzünde.Bir annesi vardı başka kimsesi yoktu hayatının her köşesinde.Sıkılıyordu, insanları tanımaktan ırak, bir de bu yüzden korkak...Bilmiyordu ki nereden, ne çıkacak...
İşte o çocuk, büyümüşlüğünün arasında, gerçekleri öğreniyor şimdi.Geçmişe bakmamayı, her günü, gününde yaşamayı biliyor.Hayatta acılar katlanmıyor aslında, bu bir gerçek.Gülmesini bilen, ne olursa olsun gülüyor.
Nasıl konuşsun ki şimdi geçmişten.Her bindiği gönül, nerede ineceksin diye sordu ona, burada kal, diyen insanları olmadı hiçbir zaman.Hayatı yalnız yaşamasını bildi o aslında.Kendini acıya, bulandırmadan...