Affa Layık Diyar
...Bir varmış bir yokmuş. 'Di' li geçmiş zamanda, 'miş'li geçmiş zamanda, şimdiki, geniş ve gelecek zamanda uzak ve yakın diyarlarda Af isimli güzeller güzeli bir kısrak yaşarmış. Bu güzel kısrak güzelliğine güvenerek kendisine layık bir diyar aramış.
İlkin yolu Zalimin diyarına düşmüş. Zalim onu derhal hapsetmiş. Günlerce hapis kaldıktan sonra oradan kurtulmuş. Tekrar yola koyulmuş.
Yolu Zavallının diyarına düşmüş. Zavallı onu çok sevmiş. Af da 'İşte' demiş 'Ben yurdumu buldum'. Fakat Zavallı herkesin ona binmesine izin veriyormuş. En kötü adamlar bile çok az bir ricayla ondan Affı alabiliyorlarmış. Af kısa sürede cazibesini ve güzelliğini yitirmiş ve anlamış ki orası da en az Zalimin diyarı kadar Affa layık değil. Kaçmış ve tekrar yola koyulmuş.
Nihayet yolu Adilin yurduna varmış. Adil de sevmiş onu. Fakat herkesi üzerine bindirmemiş. Gelenlerden bazılarını komşu ahıra gönderiyormuş. Bazılarına ise Afla dolaşması için izin veriyormuş. Af ona binenlerden de Adilden de çok memnun olmuş. 'İşte ben diyarımı buldum' demiş. Bir yandan da hep diğer insanların gittiği ahırı merak ediyormuş. Bir gün gizlice o ahıra girmiş. Bakmış ki huysuz, asabi bakışlı bir katır duruyor ahırda. Af ona sormuş: 'Senin adın ne?' Katır ona cevap vermiş: 'Ceza' ...