Anaokulu'nun Merdivenlerinde Bir Dünya 1..

"Anaokulu'nun merdivenlerinde bir çocuk..Altı yedi yaşlarında ya var ya yok..Merdiven dediysem topu topuna üç-beş basamak..Ömür gibi o da kısa ve geçici bir durak..Anaokulu'nun iki kapısı var..Bir kapısından minikler diğerinden büyükler giriyor.. bir baştan bir başa rengarenk bir hayat"..

"Le şeklinde uzun ve tek katlı bir bina burası..Bir tarafı Kız meslek Lisesi öğrencilerini, diğeri bizi ağırlıyor..Hemen karşısında Ticaret Meslek Lisesi...tüm bu binaları içine alan kocaman bir bahçe..Ormanı andıran ön koridor..Ve bu koridoru dolduran yol boyu kavaklar..İnsan bakınca kavaklara, hele bir de 10 Kasımsa;
uzun uzun kavaklar
dökülüyor yapraklar
ben Atama doymadım
doysun kara topraklar...diyemeden geçemiyor adeta"..
................................

6- 7 yaşlarında bir çocuk..elinde bir top, sakin ve donuk..Bakmayın öyle durduğuna..Aslında hem korkak, hem yüreği buruk..İşte göründü bahçenin kenarında..Tüm arkadaşları oyun oynamakta..Korku var içinde, lakin geç kalmış işte yine..Bir çıkış ararken ruhunun labirentlerinde, uzun boylu öğretmeni yetişiyor derdine..
-Gel Meryem!..
- ...
-Bak bugün de geç kaldın!..ama madem ki top getirdin bize..bugünlük de neyse..Yarın erken gelmelisin..Bu alışkanlığını terketmelisin..:)
-...

İşte "afla" gelen bahar..Ve çocuk dolu bir cennet..şimdi oyun var sadece.dünyanın tüm gamları rafa..Arkadaşları sevinç içinde..Toptan dolayı mı, yoksa çocuksu bir neşe mi bu meçhul?..ama hepsinin yüzü gülüyor..
-Meryeemm!..haydi topu aat! sesleri havada uçuşuyor..

Mutlu tüm çocuklar, O da mutlu..kah kalabalıklarda, kah okulun merdivenlerinde bir başına..ama hep umutlu..yarınları bilemese de, bu sıcaklık ona yoldaş..İsmini hatırlayamadığı öğretmeni, olgun ve iyi bir sırdaş..

Okulun merdivenlerinde bir çocuk..yüzü iki elinin arasında, yüreği buruk..Henüz gelmeyen yıllardan elemli adeta..düşünceleri, masum ve hep mutluluğa dönük..
..............................

uzun kavakların görkemi deli ediyor çocuğu..Sıra sıra dizilmiş olmaları bir nizamı çağrıştırıyor yüreğinde..Hep düzene aşık, uzun koridorlardan geçiyor çocuk, her sabah ve her akşam..

"Bu bahçe kimbilir kaç çocuğun gülüşüne sahiplik etti?..Kimbilir kaç çığlık yükseldi bu okulun bahçesinden, semaya..Kaç çocuk düştü içinde?..ve kaç çocuk düştüğünde kalkmasını da öğrendi?"..

Güneşli bir sabah daha.."Güneş esirgemiyor kendini.. ışığa aşık, ışığa hasret, ama ışığa düşman ruhlar gibi"..Kavaklar hafif esen rüzgarla çalım satıyor kente..Bakın uzun boyumla ne de alımlıyım der gibi..Ama sonbahara az kaldı..Kuru kavak olmaya da..yaprak yaprak dökülmeye hazırlanıyor bu kent..bir tek güneş ve çocuklar hep aynı..Bu ahengi bozmamak için onlar hep gülümsüyor..Düşse de bir çocuk, çığlık içinde azıcık sersemleyip, hemen susuyor.. buruşan yüzünü değiştirip, hemen gülümsüyor..

"Biz büyüdük ve değişti dünya diyenler" doğru söylemişler..Büyüdük ama, bir çocuğun gülümsemesini çoktan unuttuk..Yine de ne olsa istihza içinde "çocuk işte" demeyi ihmal etmedik, her şeyi öğrenmişçesine"..

Anaokulu'nun merdivenlerinde bir çocuk..yaşı henüz çok küçük..Okulun merdivenlerinde bir konuk..Merdiven dediysem, üç beş basamak ya var ya yok..Hayat gibi kısa basamaklar da..Ama umut dolu çocuk..Büyük aşkların hayalinde, yüreği şimdiden buruk...

05 Mart 2011 3-4 dakika 75 öyküsü var.
Yorumlar