Arjanti - 12 / Goncalar Gül Oldu

Babür'ün tahliyesiyle beş kardeş yeniden bir araya gelmişlerdi. Babür öğretmen açığa alındığından görev yerine gitmesine gerek yoktu. O nedenle evde geçirecek uzunca bir zamanı olacaktı.

*
1972 Haziran

O yıl Muazzam Hanım'ın en küçük iki oğlu Vefa Lisesini bitirip Üniversite sınavlarına girdiler. Hemen akabinde de ortanca oğlu Tıp Fakültesini bitirdi ve doktor oldu. İlk görev yeri babalarının memleketi olan Arhavi'ydi.

Üniversite sınavları sonuçlanmış ve Hakan da abisi de İktisadi Ticari İlimler Fakültesini kazanmışlardı. Hakan kaydını yaptırdı ancak okula devam etmedi. Daha sonra tekrar sınava girip Gazetecilik okumaya karar vermişti.

Muazzam Hanım bir ay Arhavi'ye gidiyor takip eden ay İstanbula dönüyordu. Bir yıl kadar bu böyle devam etti. Sonunda asistanlık sınavına giren doktor oğlu İç Hastalıkları Asistanı olarak SSK Samatya (İstanbul) Hastanesinde göreve başladı.
Bu arada Babür öğretmen için af çıktı ama onlar affı kabul etmediler. Bilahare mahkeme kararıyle beraat ettiler ve o da İstanbul Ortaköy Eğitim Enstitüsünde öğretmenliğe tekrar başladı. Kısa bir süre sonrada özel dersaneye geçti.

*
Hayat sürüp gidiyordu. Muazzam Hanım 1975 yılı ve sonrasında önce en büyük oğlunu sonra da dördüncü oğlunu evlendirdi.

İlk torun dördüncü oğlunun eşinden geldi ve altı erkek doğuran Muazzam Hanım ilk kez bir kız çocuğunu kucağına aldı. Eylem babası dahil dört erkeğin arasında eve dahil oldu. En büyük amcası da aynı apartmanda bir kat altta oturuyordu.

Hemen sonrasında önce doktor oğlu ve 1978 yılında da Hakan evlendi.

1980 yılı geldiğinde bu defa en büyük oğlunun eşi bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Muazzam Hanım adının İsmail olmasını istemişti. Babür ve eşi ilk çocuklarına dedesinin adını verdiler.
Sonraki yıllar torun sayısı artmaya başladı. Muazzam Hanım'ın ikinci oğlu hariç diğer dördü evlenmiş ve hepsinin de ikişer çocukları olmuştu.

*
15 Nisan 1998

Babür öğretmen 1989 da kırkbeş yaşındayken By Pass ameliyatı olmuştu. Aile hastalığı olan kalp onu çok erken yaşta ameliyata zorlamıştı.

Ameliyat sonrasında kısa sürede işine dönmüş ve özel dersane öğretmenliğine ve idareciliğine devam etmişti.

Haftada bir gün izinliydi. İzin günü olan her Çarşamba akşamı beş erkek kardeş bir araya gelirlerdi. Genellikle boğazda bir restaurantta buluşurlardı.

15 Nisan 1998 Çarşamba günü akşamı da buluşacaklardı. Ancak Babür sabah bir işi için için Kadıköy'e indiğinde rahatsızlanmıştı. Hemen doktor kardeşini aradı ve durumunu anlattı. SSK Samatya'da görevli diğer kardeşi hemen arabayla gidip abisini aldı ve koroner yoğun bakıma getirdi. Doktor olan kardeşleri hem klinik şefi hem de Koroner Yoğun Bakımın sorumlusu olarak görev yapıyordu.

Abisini gördüğünde ilk bakışta anormal bir durum görememişti.

-Abi ne oldu?

-Birden göğsümde bir sancı oluştu. Terledim ve midem bulandı. Biraz oturup dinlendim. Geçti gibi. Sonrada eve dönüp seni aradım.

-İyi etmişsin abi. Gel şöyle uzan da bir EKG çekelim. Hem de monitöre bağlayıp bir süre kontrol edelim.

-Olur.

Babür'ü bir odaya aldılar ve monitöre bağladılar. İlk EKG çekimlerine bakıldığında her şey normal görünüyordu. Babür öğretmen her zamanki gibi yanında taşıdığı kitabı okumaya devam ediyordu.

Yaklaşık bir saat sonra kontrol masasında görevli hemşirelerden biri ayağa fırladı ve 'Çabuk şefi çağırın' diye yüksek sesle bağırdı.

Doktor olan kardeşi, abisinin yanına geldiğinde tablo tamamen değişmişti.

Artık Koroner yoğun bakımda can pazarı yaşanıyordu. Görevli tüm doktorlar, hemşireler Babür'ün başındaydı. Şef ekibine talimatlar yağdırıyor ve bir dakika olsun abisinin başından ayrılmıyordu.

Koroner yoğun bakımda derin bir sessizlik hakimdi. Bu sessizliği şefin sözleri bozdu.

-Çabuk Defibrilatörü (elektroşok aleti) getirin diye seslendi.

Hemşire hemen aleti hastanın yanına getirdi. Şef soğukkanlılığını korumaya çalışarak ilk elektrik akımını verdiğinde kendi kendine söyleniyordu.

-Hadi abi hadi dön geri...




SÜRECEK...

03 Temmuz 2012 3-4 dakika 45 öyküsü var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 12 yıl önce

    döner mi acaba hayli merak ettim teşekkürler...