Artık Aklını Başına Topla!

-Merhaba anne
Merhaba kuzum. Nasılsın annem. Çok özledim biricik kızımı.
-Ben de seni çok özledim anne.
-Nasıl kızım? Toparlayabildin mi kendini biraz. Aklından çıkarabildin mi o zibidiyi?
-Pek değil anne. Hala sesini duyuyorum. Hala onu hissediyorum.
-Kızım sana öyle geliyordur.
-Boş ver anne. Kapat bu konuyu.
-Tamam canım. Başka konulardan söz edelim.
Anne kız biraz konuşup hasret giderdiler, sonra telefonu kapattılar. Telefon konuşmasından sonra annesi bir süre düşündü.
-Ne yapsam acaba? Karışmasam mı? İçim içimi yiyiyor, bir şeyler yapmalıyım.
Sonra karar verdi. Bir kağıt, bir kalem buldu. Başladı yazmaya.
Annesi kızına uzun bir mektup yazdı. Uzun uzun nasihatler döşendi.
Canım kızım
Dinle anneni, kızma bana ne olur.
"Bırak üzülsün sana ne! Ne hali varsa görsün. Neden soktun bu insanı hayatına. Sana yapmadığını bırakmadı. Öyle çok kırdı ki seni. Hem de bile bile kırdı. Hala da kırıyor. Duyma sesini. Tıka kulaklarını, başka şeylerle meşgul ol. Kırıla kırıla halin kalmadı. Sana yaptıklarını hazmedebiliyor musun? Hayır. Bu insan değişecek mi? Hayır? Senin katlanacak gücün var mı? Hayır. Bırak artık. O, sana düşman. Sen onun için can parçalıyorsun, o sana sürekli düşmanlık ediyor, sürekli canını yakıyor. Sanki babasının arpa tarlasını çiğnemişsin Geldi zorla girdi hayatına. İlk başlarda her gün aradı, her gün yazdı. Seni baştan çıkardı, hevesini aldı, işi bitti. Şimdi aramıyor, yazmıyor. Sen hala onun sesini duyup üzülüyorsun. Bırak artık merhametli olmayı, iyi niyetli olmayı. Senin sevgini hak etmeyen bu insan için kendini yıprattığın yeter artık.
Bitir artık!
Kimse kimse için bu kadar fedakarlık yapmaz. En son karşılaştığınızda, ona selam verdin, sana selam bile vermedi. Gitmiş o sevmediğin kadının omzuna elini atmış. Bir de "Ben bu resmi görmemiştim" diyerek bile bile daha çok canını yaktı. Sırf seni kıskandırmak için gitti, arkadaşına hediye verdi sana vermedi. Anneler gününde mezarlığa gitmek istedin, anneannenin mezarını ziyaret etmek istedin, "Mezarlığa ben gittim" dedi. Sırf senin canını yakmak için. Bu kadar onursuzluk yeter artık. Herkesin içinde seni kötüleyip seni rezil etmedi mi? Daha bu insan için kendini neden üzüyorsun. Aklını başına topla. Bu zamana kadar sana küçücük bir çiçek aldı mı? Bir yemek ısmarladı mı?
Çok acımasız, çok zalim biriymiş. Neden soktun bu insanı hayatına? Bir senedir sana kan kusturuyor. Sen hala ondan vaz geçemiyor, "Sesini duyuyorum, o da beni seviyor..." gibi sözler ediyorsun.
Ondan kalan güzel bir anın kaldı mı? Hayır!
Daha ne uğraşıyorsun? Sevgini hak edenlere ver sevgini. Senin başka sorumlulukların var.
"Canı cehenneme." En başta söylemiştin bu lafı ona. Ne kadar doğru söylemişsin aslında. Ne gereği var bütün bunlara.
Boş ver!
Bu son olsun!
Duyma sesini. Belki de duyduğun gerçek değil. Sana öyle geliyor. O insan iyice sinirlerini bozdu o yüzden, onun sesini duyuyor gibi oluyorsun. Onurunu, gururunu iki paralık etti. Ne hali varsa görsün. Hiç hak etmedi senin sevgini, iyi niyetini.
Gör artık. Aklını başına topla. Değmeyen kişiler için kendini heba etme. Bir insanın üzerine çok düşünce zaten tersine, o insan senden kaçar. Sevmediğin insan da, sürekli dibine gelir.
Bu zamana kadar o var mıydı? Onsuz bu yaşına kadar yaşamışsın, bundan sonra da yaşarsın merak etme. Kimse bulunmaz Hint kumaşı değildir. Sen ona yazdıkça, onu aradıkça havalara giriyor. Kendini çok önemli biri gibi görmeye başlıyor.
Bu sondu. Söz ver kendine!
Bir daha asla onun sesine kulak verme ve yazma. Gerektiği zamanlarda "Merhaba" der yürür gidersin. Böyle oluyor demek ki. Sen bu tür bir ilişki yaşamadığın için daha önce bilmiyorsun. Yürütmek için boş yere çırpınıp duruyorsun. Hiç acımıyor sana. Sürekli kırıyor. Seni hak etmiyor.
Boyu devrilsin! İnsan olan bir özür diler. Düzgünce bir açıklama yazar. Şu şu sebeplerden dolayı yürütemiyoruz...gibi... İki güzel laf eder. O ne yapıyor hala düşmanlık ediyor.
Bir daha yazma. Bir daha arama! Bitir artık.Tanımadığın bilmediğin birisi.
SON!
Evet SON!
Tekrar sesini duyduğunu sanıp yazma arzusu duyduğunda bu yazıyı oku. Aklını başına topla!"
Mektup bitti ve postaya verildi.
Bugün posta kutuma bakmamışım. Aaaa! Annem mektup yazmış bana. Telefon etseydi, internetten yazsaydı, ne diye mektup yazmış. Çok tuhaf! Okuyayım bakayım. Neler yazmış anneciğim bana?
Başladı okumaya. Hem ağladı, hem okudu. Ağlamaktan bir süre ara vermek zorunda kaldı. Sonra tekrar okumaya devam etti. Sonunda, mektup bitti.
Kızın gözünden yaşlar boşandı. Uzun uzun ağladı. Mektubu aldı, kitaplarının arasına sakladı. 'Herkese böyle bir anne gerek, iyi ki varsın anne ' dedi, kendi kendine. Bu adam bana gerçekten çok acı çektirdi. Sen haklısın. Vaz geçmeliyim, unutmalıyım haklısın. Hem de çoookkk haklısın annem!
Ara ara alıp mektubu okuyor hala. Bu mektubun ona iyi geldiğini düşünüyor.

Her anne biraz psikoloğ olmalı zaman zaman."

02 Eylül 2016 4-5 dakika 92 öyküsü var.
Yorumlar