Asansördeki Facia
Nalan köpeği Can Can'ı sabah gezisine çıkarmak istedi. Sabah daha çok erkendi ama Nalan'ın öğleden sonra işleri vardı. O yüzden sabah çıkıp dolaşalım diye düşündü.
-Hadi Can Can gel oğlum. Çıkalım biraz hava alalım. Evde sıkıldın iki gündür. Bu aralar seninle, benim işlerim yüzünden uzun uzun yürüyemedik canım. Bugün telafi edeceğim. Hem de sana o sevdiğin kemikli kurabiyelerden ve sosis parçacıklarından da alırız gelirken, diyerek önce Can Can'ın tasmasını taktı boynuna. Can Can tasması takılırken uslu uslu bekledi. Daha sonra, havladı, kuyruğunu salladı. Mutlu oldu. Hemen kapıya koşturdu, Nalan'ı beklemeye başladı. Nalan çantasını, anahtarlarını aldı. Üzerine montunu giydi. Daha sonra ayakkabılarını giyerken Can Can ona süründü, mırıldandı durdu. Sanki teşekkür eder gibi bir hali vardı. Nalan'a minnettar olduğunu göstermeye çalışıyor, en sevimli hallere bürünüyordu.
-Tamam tatlım, gidiyoruz, diyerek o da köpeğini sevdi.
-Hadi Can Can gel asansöre binelim.
Asansörün kapısını açtı Nalan.
-Asansörde bizim kattaymış. Hiç bizim katta olduğunu görmedim Can Can. Bugün şanslısın canım.
Asansöre bindiler, zemin katın düğmesine bastılar, aşağıya doğru inmeye başladılar. Nalan'ın oturduğu apartman çok katlı bir binaydı. Alttan iki katta daire yoktu. Orada dükkanlar olduğu için o katlarda pek kimse olmazdı. Dükkanların girişi diğer taraftandı. Asansörün içinde oynaşarak inmeye devam ettiler.
Neyse sonunda en alt kata gelmeyi başardılar. Asansörün kapısı açıldı, Can Can fırladı hemen çıktı. Nalan elinden tasmanın kayışını düşürdü. İkisi de asansörden indikleri gibi asansörün kapısı hemen kapandı ve Can Can'ın tasmasının kayışı, asansörün kapısına sıkıştı. Anında da, ne olduğunu anlayamadan asansör yukarı çıkmaya başladı ve o anda Can Can da asansörle birlikte yukarı fırladı. Can can asansörün kapısına asılı kaldı. Nalan çıldırdı!
-Aman Tanrım! Ne oluyor? Yardım edin! Lütfen kimse yok mu? Dur Can can tasmanı çıkarayım. Lütfen sakin ol canım, kurtaracağım seni!
Can can'ın boğazı tasmadan dolayı iyice sıkışmış, nefes alamaz hale gelmişti. Hırıltılı sesler çıkarıyor, çırpınıp duruyordu.
Nalan asansörün düğmelerine basıyor, imdat diye bağırıyor, bir yandan da, Can Can'a, " Lütfen Can Can ölme ne olur tatlım, sabret biraz" diyordu. Nalan ağlamaya başladı. Can Can'ın sesi kesildi. Nalan, bir tasmayı çıkarmaya uğraşıyor, bir düğmelere basıyor...Tasmayı da çıkarmayı başaramadı bir türlü.
Bir süre uğraştılar, mücadele ettiler...İkisininde gücü kalmadı.
Sonra bir mucize gerçekleşti, asansör zemin kata geldi ve kapı açıldı. Kapı açıldığı an, Nalan tasmanın kayışını kurtardı kapıdan. Asansörden iki kişi indi, Onları öyle görünce ne olduğunu anlayamadılar, sonra Nalan durumu ağlayarak, tıkanarak zorla anlattı.
-Aman tanrım kıyamam size, dedi birisi.
-Hemen bir eczaneye gidelim, dedi diğeri.
Nalan ve Can Can'ı en yakın eczaneye götürdüler. Tasmadan dolayı Can Can'ın boynu yaralanmış, Nalan'ın da eli kanamıştı ama ucuz atlattılar olayı. Eğer son anda asansör aşağı kata gelmeseydi Can Can ölecekti.
Teknoloji her gün gelişiyor ve hayatımız kolaylaşıyor ama hayatımız kolaylaştıkça kazalarda artıyor. Asansör kazaları da bunlardan birisi.
Nalan uzun uzun Can Can'a sarıldı ve asansörden inen kişilere teşekkür etti. Bir süre bu olay hafızalarından silinmedi ve her asansöre bindiklerinde hatırladılar bu olayı. Ve Can Can ne zaman asansöre binse huysuzlanıp, tuhaf tuhaf sesler çıkardı.