Aşk Hayattır
Bundan 6 ay önceydi. Yine bir gün okuldan apar topar çıkarken merdivenlerde bir bayanla çarpıştım. Sert bir tavır beklerken aksine yumuşak bir şekilde benden özür diledi. Aslına bakarsanız hata bendeydi. Ama bayan o kadar alçak gönüllüymüş ki benim yaptığım hatayı görmezlikten geldi. Üstelik kendini bir özür borçlu hissederek. Çok sevdiğim özelliklerden bir tanesidir alçak gönüllülük. Benim karşıma da böyle birinin çıkması beni sevindirmişti. Ertesi gün yine okul da görmüştüm o bayanı. Kafama koymuştum bir kere gidip konuşacaktım. Öyle de yaptım. Yanına gittim ve konuşmak istediğimi söyledim. Beni tanıdı. Siz dün çarpıştığım beyefendisiniz değil mi dedi ve konuşabileceğimizi söyledi. Ben ondan çok etkilendiğimi söyledim ve hissettiklerimi anlattım. O ise hiç bir şey söylemeden beni dinledi. Konuşmalarım bitmişti ve bir cevap bekliyordum. Cevap bana zaman verir misin olmuştu. Tabiî ki zaman verebilirdim çünkü birbirimizi daha tanımıyorduk ve zaman bize birbirimiz hakkında ipuçları verecekti. Aradan iki gün geçti ve beni bir yerlere davet etti sorduğum soruya cevap vermek için. Söylenilen yere gittim ve ben daha gelmeden önce o çoktan gelmiş. Bir süre birbirimize baktık ve ilk konuşmayı ondan bekledim. Sonunda söze girebilmişti ve söylediklerini düşündüm evet senin kız arkadaşın olabilirim dedi. Çok mutlu olmuştum. O gün çok güzel eğlenmiştik. Ertesi gün bende hafif ağrılar baş gösterdi. Sonraları daha da bastırdı bu ağrılar. Daha önce de böyle şeyler başıma geliyordu ama aldırmıyordum. Çünkü zaten yalnızdım ve kimin için iyileşebilirdim ki. Kendime çok iyi davranmıyordum. Ama artık bir sevgilim vardı ve onun için sağlıklı biri olmam gerekti. Bu yüzden daha fazla vakit kaybetmeden doktora gittim. Olanları anlattım ve bir takım tetkiklerden geçtim. Bu sıralarda sevgilimle çok iyi günlerimiz geçti. Neyse aradan 2 gün geçti ben tetkik sonuçları için tekrar doktorun yanına gittim. Doktor kesik kesik konuşuyordu. Bir anlam veremedim neyim olduğunu sordum doktora. Anlattıkları kötü şeylerdi. Amansız bir hastalık ve yaşayacağım son 6 veya 7 ay kalmıştı. Doktordan çıktım ve biraz korku biraz da şimdi ne yapacağım endişesi içimi kemiriyordu. Bir daha da uzun bir süre doktora gitmedim çünkü kendime ne olacağını zaten biliyordum. Ancak Sevgilime bunu nasıl anlatacaktım diye kendime defalarca kez s sordum. Hiçbir zaman yanıtı gelmedi.
Yaklaşık 6 ay sonra
Artık söyleme vakti gelmişti. Bilmesi gerekti. Onu üzmemek için bu zamana kadar söylememiştim ancak şimdi durum farklıydı. Her an onu kaybedebilirdim. Ben kendim için değil hep sevgilim için endişe duydum. O bana o kadar alışmışken benim acıma nasıl katlanacaktı. Neyse olanları sevgilime anlayacağı dilden anlattım. Ona olanları anlatmadığım için ve beni kaybedeceği için çok ağladı ancak bir soru yöneltti bana. Doktorun söylediğine göre senin şuan ayakta bile duramaman gerek. Bence tekrar doktora gidelim. Doktora gittik ve doktor şaşkınlıkla hastalığım iyileştiğini söyledi. Çok mutluydum ve nedenini sordum.Kendime çok iyi baktığım için hastalığı yenmişim. Sonuç olarak bazen aşk insanı yerden yere vurup acılara sürüklese de bazen de insanı çok kötü durumlardan kurtarabiliyor olduğunu anlamıştım.