Aşk İçin
İki yıldır flört ettigi erkek arkadaşıyla arası iyice açılmıştı artık."Sensiz yapamam, sensiz yaşayamam sözleri ,yerini "Senin için de benim için de en iyisi en hayırlısı bu,görüşmeyelim,unutalım herşeyi" sözlerine bırakmıştı.Dùnyası başına yıkılmıştı adeta,yemeden içmeden kesilmiş kendini odalara hapsetmiş,gene de unutamamıştı.Barışmak için,yeniden eski gùnlere dònmek icin elinden eleni yapmışsa da başaramadı.
Küstü...Agaçtaki yapraktan gökyüzündeki yıldızlara kadar.Günlerdir odasından çıkmadı,kimseyle konuşmadı bu aşkın acısını iliklerinde hisettikçe kendine kızıyordu, küskünlügü de kendisineydi.
Varlıklı bir ailenin tek kız çocuğuydu,üzerine titreyen bir annesi bir babası vardı.Kızlarının bu dingin durumuna onlar da bir anlam verememişlerdi.
-Hasta mısın kızım?
-Canın sıkıldıysa seni halanın yanına gönderelim,tatil yaparsın, Çeşme'de.
-Kalk,alışverişe gidelim,kafanı dagıtırsın,istedigin herşeyi alırız.
Agzını bıçak açmıyordu günlerdir,bütün ayrılıklar zamansız olurmuş ya.En çok sevdigi en çok deger verdigi,ugruna canını bile vermek istegi birinin hem de gözlerinin içine bakarak" degişmelisin" demesini aklına takmıştı bir kere.
Önce;bel,boyun ve sırt agrısını bahane ederek gögüs küçültme amaliyatı oldu,şehrin en büyük hastanesinde.
Kilolarıyla başı dertteydi,tüm eczanelerde kullanmadıgı ilac,gitmedigi diyetisyen kalmamıştı. Birgün sokaktan geçerken bir çocuğun:"Teyze,topumuzu tutar mısın? demesinden küplere binmisti.
Kepçe kulaklıydı,kulaklarından da amaliyat oldu.Agrılar sızılar,haplar,ignelerle gecen günlerin kucagında bulmuştu kendisini.Psikolojisi de bozulmuştu bütün gece uyuyamaz sabaha dek müzik dinler bir nebze de olsa dertlerinden kurtulmak istiyordu.
Aşk acı çekmektir diye boşuna dememişler...