Aşk Sensiz S/ağır - 3
İstanbul yavaş yavaş kıştan arınıyordu. Mart kapıdan baktırmış ve yavaşça havalar ısınmaya yüz tutmuştu. Nisanın ortalarına yaklaşırken son cemrede toprağa düşmüştü.
Liseyi bitirir bitirmez çalışmaya başlamıştı ve işinde daha yeni sayılırdı. O sabah erken kalkıp işin yolunu tutmuştu. Hem daha asaleti bile tasdik edilmemişti. O neden daha da dikkatli çalışıyor ve işine asla geç kalmamaya özen gösteriyordu. Ağustosta 19 u bitecekti ve ardından üniversiteli olacaktı.
İşte yoğun bir gün geçirmişti. Tam çıkmaya hazırlanıyordu ki mesai arkadaşı Tuncay abisi ona seslendi.
-Barış telefon sana...
Allah Allah kim ki bu saatte diye meraklandı.
-Alo ben Barış buyurun
-Merhaba Barış . Benim adım Elçin. Sizinle bir konu hakkında görüşmek istiyorum. Acaba yarın buluşabilir miyiz?
-Konu nedir?
-Yüzyüze konuşsak daha iyi olacak.
-Nasıl isterseniz. Nerde buluşacağız?
-Kadıköy'e gelebilir misiniz? Okul çıkışında buluşuruz. İsterseniz okulun oraya gelin. Ben Kadıköy Kız Enstitüsünde okuyorum.
-Olur oraya gelirim. Saat kaçta orda olmalıyım Elçin?
-15.30 da olsanız iyi olur.
-Tamam anlaştık yarın görüşmek üzere hoşça kalın
-Hoşça kal Barış
Barış telefonu kapatınca kim ki bu kız diye düşünmeye başladı. Yoksa birisi onu işletiyor muydu? Bu tip şakaları arkadaşlarıyla çok yaparlardı.
Kızın sesi çok hoştu ve Barış bu konuşmadan etkilenmişti.
Yarın işten erken çıkmalıydı o nedenle Tuncay abisine seslendi.
-Tuncay abi ben yarın öğleden sonra 2 gibi çıksam olur mu?
-Hayırdır Barış, teldeki kimdi?
-Tanımıyorum abi, bir kız aradı ve yarın benimle görüşmek istediğini söyledi.
-Oooooo hadi bakalım. İnşallah güzel bir kızdır.
-Aman abi bana ne güzelliğinden. Sen erken çıkmama evet diyor musun onu söyle yeter.
-Tamam tamam ben yokluğunu hissettirmem. İçin rahat olsun.
-Sağol abi
Tuncay abisi görmüş geçirmiş biriydi ve genç Barış'a zaman zaman hayatla ilgili öğütler verirdi.
Barış o gece Elçin'i düşündü. Hangi konuda görüşmek istiyor acaba? Diye sorguladı ama bir cevap bulamadı. Yarın olsun görürüz dedi ve uykuya daldı.
Sabah her zamankinden daha erken kalktı ve hemen traş oldu. Yeni aldığı kıyafetlerini giydi. Kahvaltı etmeden evden çıkacaktı ki annesi seslendi.
-Barış masa hazır oğlum hadi soğutma çayını
-Anne ben işte kahvaltı etmeyi düşünüyordum
-Olmaz oğlum hadi hazır her şey.
Barış odasından yemek salonuna geçti. Annesi ondaki değişikliği ve heyecanı hemen fark etmişti.
-Bir yere mi gideceksin Barış?
-İşe gidiyorum ya anne!
-Her gün işe gidiyorsun ama bugün sende bir farklılık var.
-İş çıkışı Saruhan'la sinemaya gideceğiz.
-Bak sen... Sinemaya ne zamandan beri bu kadar şık gidiliyor!
Yüzünün kızardığını hissetti.
-Aman anne öyle içimden geldi giyindim dedi.
Kahvaltısını yapıp kapıya yöneldi ve oradan annesine seslendi.
-Akşam geç kalırsam merak etme beni
-Yemeğe geç kalma da ne zaman istersen gel.
-Tamam geç kalmamaya gayret ederim.
Merdivenleri hızla inip sokağa çıktı. İş yeri evine 15 dakikalık yürüme mesafesindeydi. Apartman kapısında Seden'le karşılaştı. Karşıki evde oturuyorlardı ve Barış'la çok iyi anlaşıyorlardı.
-Oooo beyzadem bu ne şıklık dedi Seden.
-Yok canım her günkü gibi işe gidiyorum işte.
-Hadi hadi saklama benden sende bugün bir farklılık var. Yoksa yakışıklı mı kapacak bir kız mı var?
-Seden yapma lütfen... Bir şey olsa senle paylaşmaz mıyım?
-Tamam öyle olsun ama gene de sende bir şeyler var.
-Hadi ben geç kalmayayım zaten erken çıkaca... dedi ve gerisini getiremedi.
Seden hemen fark etmişti.
-Demedim mi ben sana, sen de bir iş var diye bastı kahkahayı.
-Tamam akşama anlatırım dedi ve Seden'in soru sormasına zaman bırakmadan yürümeye başladı.
14.00 de işten çıkmış ve 14.30 Kadıköy vapuruna ucu ucuna yetişmişti. Kadıköy'de inecek ve oradan Moda'ya kadar yürüyecekti. Cam kenarına oturdu ve karşıya varıncaya kadar denizi seyretti. İçinde garip bir heyecan vardı. Elçin'e onu nasıl tanıyacağını bile sormamıştı. Nasıl birbirlerini tanıyacaklardı ki!
Hay Allah dedi kendi kendine. Bunu nasıl da düşünmedim. Galiba boşuna gidiyorum ben buluşmaya. Birbirini tanımayan iki kişi nasıl buluşabilir ki!
Bu düşünce içini karartmıştı. Vapurdan inince yavaş adımlarla Moda'ya doğru yürümeye başladı. Okulun önüne geldiğinde saat 15.20 olmuştu. 10 dakika sonra Elçin okuldan çıkacaktı.
Nasıl biri acaba ve benle ne konuşmak istiyor diye düşünmeye başladı. Sonra heyecanını bastırmaya çalışarak beklemeye başladı. Okulun çıkış zili çaldığında ellerinin titrediğini hissetti. Bir sürü kız okulun çıkış kapısından caddeye doğru akın akın geliyordu.
Barış meraklı ve ürkek gözlerle kızlara bakıyordu. Neredeyse okulun tamamı boşalmıştı ama ondan yana gelen kimse olmamıştı.
Biliyordum böyle olacağını dedi kendi kendine. Arkadaşları onu birine işlettirmişlerdi. Barış kendine kızmaya başlamıştı...
Birkaç dakika daha bekler dönerim diye düşündü. Ama o süre içerisinde de gelen olmamıştı.
Boşu boşuna kalkıp geldim diye mırıldandı ve pişman bir ifadeyle dönüşe geçti... Birkaç adım atmıştı ki bir kızın kendisine seslendiğini duydu;
-Nereye gidiyorsun beni beklemeden.
Geri dönüp baktığında onu gördü. Barış adeta mıhlanıp kalmıştı. 1.75 boylarında, uzun saçlı, güleç yüzlü çok tatlı bir kız ona doğru geliyordu.
-Özür dilerim Barış beklettim seni ama böyle davranmam gerekiyordu. Bütün arkadaşlarımın gittiğinden emin olmak istedim. O nedenle okuldan en geç ben çıktım.
-Ben de arkadaşlarım beni işlettiler diye düşünmüştüm dedi Barış.
-Ben Elçin. Nasılsın Barış?
-İyiyim Elçin sen nasılsın?
-Ben de iyiyim. Kızların hepsi sahile inmişlerdir . Biz Caferin'e gidelim mi? Orda konuşuruz.
-Nasıl istersen Elçin .
Bahariye caddesinde yürümeye başladılar. Barış Elçin'i görünce şoke olmuştu. Çok güzel bir kızdı ve içinde bir şeyler oluştuğunu hissetti. Acaba o da beni beğenmiş midir? Diye düşündü ve ardından kızdı kendi kendine. Kız senle bir şey konuşmak istiyor sen neler düşünüyorsun çok ayıp diye söylendi...
-Barış konuşmayı sevmiyorsun sanırım
-Yok Elçin severim sevmesine de biraz şaşkınım
-Neden ki?
-Bilmem. Doğrusu ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
-Söyleme o zaman diye güldü Elçin.
Caferinê vardıklarında Elçin'nin girmesi için kapıyı açtı ve ardından kendisi girdi.
-Çok naziksin Barış dedi Elçin.
-Rica ederim. Bayanlar her zaman önde olmalılar.
İkinci kata çıktılar. Garson geldiğinde Barış sordu;
-Ne içersin Elçin?
-Meysu vişne alayım ben.
-Bana da bir cola lütfen ama buzlu olsun.
İçecekleri gelene kadar konuşmadılar. Barış Elçin'in konuya girmesini bekliyordu ama Elçin'de bir türlü başlamıyordu. Sonunda kendisi sormak ihtiyacını duydu.
-Elçin benimle hangi konuda görüşmek istiyorsun?
-Tamam Barış anlatayım. Geçenlerde Hey dergisinde bir ilanını gördüm. Ünlü bir sanatçının Fan Clubunu kurmuşsunuz.
-Evet Elçin hatta ikincisi de hazır. Onun için de haftaya ilanlar vereceğiz . İki büyük sanatçıyla çalışmak güzel olacak.
-Müthiş olacak hem de dedi Elçin ve sonra sustu.
-Neden sustunuz?
-Şeyyy Barış ben sana diyecektim ki...
-Söyle o zaman Elçin. Buraya bunu söylemek için çağırdın beni.
Barış Elçin'in yüzünün kızardığını görünce 'Bu benden de heyecanlı' diye düşündü .
-Hadi seni dinliyorum Elçin.
Elçin biraz daha bekledi ve konuşmaya başladı.
-Barış eğer kabul edersen senle beraber çalışmak istiyorum.
-Emin misin?
-Evet ama istersen kabul etmeyebilirsin? Seni zorlamaya hakkım yok.
-Düşüneyim biraz dedi Barış. Oysa çoktan 'evet' cevabını vermişti...
Düşünür gibi görünürken Elçin'i izliyordu. Elçin elleriyle oynuyor ve heyecanlı olduğu her halinden belli oluyordu. Onu daha fazla bekletmem hoş olmaz diye düşündü.
-Peki Elçin ama çok çalışman gerekecek.
-Bu harika... Barış çok teşekkür ederim sana. İnan çok güzel şeyler yapacağız.
-Buna inanıyorum Elçin...
Sonraki süreçte her iki sanatçı için neler düşündüklerini uzun uzun konuştular. İkisi de çok rahatlamıştı ve konuşurken de zaman su gibi akıp gitmişti.
-Eyvahhhh çok geç kaldım, teyzem kızacak bana şimdi dedi Elçin. Hadi Barış hemen kalkalım, hafta sonu buluşur neler yapacağımızı konuşuruz.
-Tamam Elçin. Seninle tanışmaktan çok mutlu oldum.
Ben de Barış dedi Elçin ve hemen kalktılar. Kafenin çıkış kapısına geldiklerinde;
-Barış beraber çıkmayalım. Teyzem karşıdaki bankada çalışıyor. Tam çıkış saatleri. Beni senle görüpte yanlış bir şey düşünmesini istemem. Cumartesi saat 12 gibi Moda çay bahçesinde buluşalım mı?
-Anlaştık Elçin dedi Barış ve el sıkışarak ayrıldılar.
Barış Elçin'in arkasından bir süre daha bakındı. Ne güzel ne tatlı bir kız diye mırıldandı...
Vapura gelene kadar hep Elçin'i düşündü. İçinde tatlı bir ürperti oluşmuştu. Eve vardığında sofra çoktan kurulmuştu ve annesi Barış'a söylenmeye başlamıştı bile.
-Ben sana yemeğe geç kalma demedim mi?
-Anne elimde değildi özür dilerim dedi ve usulca masaya oturdu. Abileri tam kadro yemeklerini yiyorlardı.
En büyük abisi sordu;
-Barış nereye gittin?
-Saruhan'la sinemaya gittik abi
-İyi de Saruhan 2 saat önce eve uğradı.
Şimdi yandım diye düşündü. Ailesine yalan söylemek istemezdi ama olan olmuştu.
-Nerdeydin Barış doğrusunu söyler misin?
-Abi biliyorsun ben Fan Clublerimi kurdum. Benimle beraber çalışmak isteyen biri var. Onunla buluştuk.
-Yani bir kızla buluştun öyle mi? Erkek olsa zaten yalan söylemezdin.
Abisi kızmış gibi konuşuyor ama gözleri muzipçe gülüyordu. Bu da Barış'ı rahatlatmıştı. Aceleyle yemeğini yemişti ki kapı çaldı. Barış kapıya yakındı ve hemen açtı. Gelen Seden'di.
-Gel gel meraklı taze gel içeri dedi Barış . Seden'i çok severdi ve her şeylerini paylaşırlardı.
Seden içeri girdi.
-Afiyet olsun herkese
-Gel kızım otur sen de dedi annesi.
-Yok ben oturmayayım şimdi kalktım masadan. Barış'ı merak ettim ondan geldim.
Her zaman yaptıkları gibi Barış'ın odasına geçtiler.
-Hadi çabuk anlat neler oldu?
Barış Seden'i biraz meraklandırmak biraz da kızdırmak istiyordu.
-Aman bir şey yok. Boşuna gitmişim. Kız da kara kuru çirkin bir şeydi zaten. Zor kaçtım.
-Yemezler dedi Seden. Ondan mı bu kadar geç kaldın. Seni beklerken çatladım merakımdan. Bırak palavrayı da hadi anlat bana neler oldu.
Barış her şeyi anlattı. Seden merakla onu dinledi...
-Heyyy sakın kıza aşık olma emi. Bak gözünü oyarım senin. Sonra beni yalnız bırakırsın. Bak buna katlanamam diye güldü.
-Sen başkasın Seden.
-Hımmmmm böyle dediğine göre ateş bacayı sarmış. Öyle mi?
-Nerden çıkardın sen şimdi bunu?
Aynı saatlerde Elçin'de Barış'ı düşünüyordu. Odasına ders çalışmak için çekilmişti, ama aklı sadece Barış'taydı...
Sürecek...
bir aşk hikayesimi doğuyor öyküde ne ...fakat başlıktan Berrak la ilgili sanmıştım buda güzeldi ...👍👍👍
Öykü devam ediyor sevgili Arzu😊
çok güzel bir öykü hocam ,devamını merekla bekliyorum....elinize sağlık........
Devamı olduğu belli olan ve merakla beklenen güzel bir öykü. Günün öyküsü olmayı haketmiş doğrusu.. Kutluyorum hocam, Selamlar-Sevgiler
ben de merakla bekliyorum...çok çok güzel bir öyküydü...tebrikler hocam
saygılar 👑👑👑👑👑👑👑👑👑