Asker Mehmet
Bu yaşanmış ve benim hayatımı yönlendirmemde etkili olmuş ,kısacık bir öykü.Anı da denilebilir bir bakıma.Henüz 7-8 yaşlarındayken, bana göre beni çok üzen bir olay.
Uzun boylu,pos bıyıklı,kara kaş,kara gözleriyle oldukça heybetli ve erkek güzeli tabir edilebilecek biri
Asker Mehmet.Ona neden Asker lakabı verilmiş bilmiyorum.Ama gerçekten meziyetleri bakımından iyi
denilebilecek biri.Her güzelin bir kusuru vardır meselinden de yola çıkarsak,onun da bir kusuru var ki;
yanında yöresinde kim varsa kaçırtacak kadar bıktırıcı.Alkol! Alkollü iken gözü hiçbirşey görmezdi!
Asker Mehmet,bütün iyi özellikleri toplamış bir kişiydi.Mahalle de bütün çocukları sevecen haliyle
kucaklar,onlara hediyeler verir,hiç üşenmeden neredeyse hergün (ozamanların bağ evleri olurdu)evin
bahçesine bir ocak kurar,annemle ,onun eşi Meryem teyze bizlere gözlemeler yapardı.Bütün çocuklar
tavukların civcivlerini toplaması gibi Asker Mehmet'in çevresini sarardık.O kadar mutlu olurdu ki...
Buraya kadar günler hep böyle güzel geçerken,birgün Asker Mehmet beni yanına çağırdı.
-Şenay gel bakalım kızım!
-Al şu parayı bana bir sigara al bakkaldan.
Verdiği para o zamanın parası 100 lira.Ben bakkaldan istediği sigarayı alıp para üzeriyle kendisine verdim.Neden sonra kulakları yırtacak kadar yüksek bir gürleyiş beni hemen annemin eteklerine yapış_
tırdı.Asker Mehmet beni arıyordu.
Bağırmalarından onun alkolü olduğu çok geçmeden anlaşıldı.Böyle bir durumda ne laftan ne de
insan hatırından anlardı.Kapımıza öyle bir tekme savurarak içeri girdi ki;Ben titremekten ve korkmaktan ne yapacağımı bilmiyor ,saklanayım derken ortaya çıkıyordum.Asker mehmet,beni omuzlarımdan tutup kaldıracağı sırada Annem yetişti imdadıma.
-Paramın üzerini vermedin,çabuk ver 100 lirayı!
Annemin benim çocuğum öyle şey yapmaz,hem o küçük ne anlar paradan puldan,vermiştir demesi
ikna etmiyor,gözlerinden kan fışkırıyor adeta!
Eşi gelip götürmese neler olabileceğini tahmin etmek zor değildi.Artık ondan kaçacak delik aramakla geçen günler beni iyice pısırık ve korkak biri yapmış,geceleri kabuslarla uyandırır olmuştu.Annem evden taşınmamız gerektiğini düşünüp ev aramalara başlamıştı.
Bir kaç gün sonra Asker Mehmet yine evimize geldi.Ama bu kez iyi yüzünü takınmış parayı pantolon cebinde bulduğu için,mahçup ve üzgün özür diliyordu.Eli kolu hediyelerle dolu ne yapacağını ,nasıl özür dileyeceğini şaşırmış son derece üzgün dü.
Annem hediyelerini almadı,ben size söylemiştim ama anlamadınız.Hem artık taşınıyoruz bizi üzdüğünüzle kalınız ve evimi terkediniz dedi.
Ben o yaşlarda yaşanan bu olay yüzünden asla kendimi savunacak ,suçlanacağım bir olayın içinde olmamaya gayret ettim.Dedikodu yalan dolan benim kitabımda yazmadı.Ketum biriyim ve ser verir sır vermezlerdenim!