Ava Giden Avlanır
Siyah mini eteğiyle tam karşımdaki misafir koltuğuna geçip oturdu. Son derece kendinden emin bir havada bacak bacak üstüne atarak yüzüne standart bir gülümseme yerleştirdi.
'Bizimle çalıştığınız için pişman olmayacak doğru bir karar verdiniz Eray Bey.'
'Işıl Hanım biz yıllardır bu firmayla çalışırız. Yeni olan sizsiniz, sözleşme yenilemesi prosedürden başka bir şey değil.'
Işıl yıllardır çalıştığımız firmanın yeni pazarlama sorumlusuydu. Bir gökdelenin yüksekliğiyle boy ölçüşebilecek seviyede özgüveni vardı bu kadının. Narsist yapısı da beni ziyadesiyle rahatsız ediyordu. 8 yıldır çalıştığım firmada 3 yıl önce genel müdür yardımcılığı pozisyonuna atanmıştım. Kadınlar tarafında ilgi gören bir adam olmama rağmen bazen bu ilginin sadece konumuma olduğunu anlarım. Böyle durumlarda salağa yatarak karşı tarafa bir ders vermek hoşuma gidiyordu. Işıl her ne kadar bacaklarını değiştirerek bacak bacak üstüne atarken bana frikik vermeye çalışsa da, sadece onun yüzüne bakıyordum. Uzun boylu, otuzlu yaşların başında oldukça hoş bir kadındı. Gözlerinde yalancı ve kinayeli bir tavırla,
'Çok merak ettim, evli misiniz?' diye sordu.
'Hayır, evli olsam yüzük takardım.'
Işıl içten içe ona neden ilgi göstermediğimi merak ediyordu. Etrafındaki erkeklerin pek çoğunun ona ilgi gösterdiğinden emindim. Sahte gülücükleriyle, şuh bakışlarıyla, orasını burasını göstererek işini halletmeye alışkın bir kadın havası vardı. Haklı olarak Işıl'ın da egosu tavan yapmıştı.
'Çıkışta kahve içmeye gidelim mi?'
Şu an düşündüğüm son şey Işıl'la yan yana oturup sohbet edip kahve içmekti. Bir bahane uydurabilirdim. Ancak kaçtığımı düşünmesini istemedim, belki ondaki bu narsistliği alaşağı etmek isteyecek kadar sadisttim.
'Olur gidelim.'
Bağdat caddesinde şık bir kafeye gittik. Kahvelerimizi içerken siz derken sen demeye başladı, sohbet koyulaştı, samimileşti. Masada elimi tuttu.
'Sevgilinden mi çekiniyorsun?'
'Hayır, sevgilimden ayrılalı 1 ay oluyor' dedim. Gözlerime bakarak,
'O zaman neden?'
'Ne neden?'
Anlamamışçasına salağa yattım.
'Neden ilgimi görmezden geliyorsun.'
'Kalkalım mı?' dedim ve kalktık. Kadının tam bir avcı olduğunu ve benimle de işi olduğunu anlamıştım.
'Beni eve bırakır mısın?'
'Olur.'
Eve geldiğimizde yüzünde davetkâr bir ifade vardı.
'Oğlum bu gece babasında kalacak bana eşlik etmek ister misin?'
'Benim de kız mesaj atmış baba neredesin çabuk gel özledim diye. Ayrıca tanışalı henüz iki saat bile olmayan birinin mahremiyetine bu şekilde atlamak bana uygun gelmiyor. Saçlarınıza ya da makyajınıza gösterdiğiniz özeni biraz da kendinize saygıda gösterirseniz daha fazla kabul görürsünüz. Evet, biz erkekler her zaman vitrindekine sahip olmak isteriz ama kalite de göz ardı edilemez bir unsurdur bizler için. Şimdi in arabamdan, bir dahaki sefere kendini pazarladığın kişinin konumundan önce kişiliğine bakarak, kendini bir tepside sunmayı ihmal etme. İyi geceler.'
Hayatta bazı anlar vardır daha kötüsünün olmayacağını düşündüğünüz ve insanın bir önceki adımda olabilmek için can attığı. Işıl'ın yüzünde o ifadeyi görmem sadece on saniye sürdü. İyi geceler deyip arkasını döndüğünde kariyer avcısı bir kadına daha dersini vermenin haklı gururunu yaşıyordum.