Baba yarısı olamayan Amca
Bahar ayları köylerde çiftin çubuğun başladığı tarlaların pullukla sürülmeye başladığı zamanlar.Sungur gün boyu tarlada çift sürmüş güneş aştıktan bir saat sonraydı eve gelip traktörü garaja çektiğinde.Evle garajın arası elli metre uzaklıktaydı bir birlerine.Evin iki girişi vardı sungur genelde arka taraftan girerdi eve yine öğle yapacaktı.arka kapıdan girecekti kapının önüne geldi içeri girecekti ki evin etrafını çevreleyen ağaçların yapraklarının hışırtılarına bir kuş sesi karıştı.durdu sungur içeri girmedi yaprak hışırtılarını kuş sesini dinlerken bir başka ses daha karıştı bu güzel seslere pınarın suyu boşa akmasın diye bir havuz yapmışlardı pınarın alt tarafına pınardan havuza dökülen suyun sesi geliyordu şırıl, şırıl gecenin sessizliğinde hiçbir enstrüman çalgı gurubu bu kadar güzel nameler bulup çalamazdı
Evin alt tarafındaki tarladan cırcır böcekleri ötüyordu koro halinde çıkıyordu sesleri.Bu sesler sungurun tüm yorgunluğunu alacak ruhunu ve bedenini dinlendirecekti sanki.Sungur bu düşüncelerle yemeğini burada balkonda yemek istemişti.Sonrada bu tabiatın kendisine sunduğu güzelliklerle dolu gecede yaradan Mevla nın hikmetlerini düşünerek şükretti Mevla ya.birde yorgunluk çayı içecekti burada. .Gece sessiz ay gök yüzünde pırıl, pırıl yıldızlar gök yüzünde asılı birer kandil gibi hava ılık sungur tüm bu güzelliklerden kopup içeri giremedi balkondaki sedire oturmadan yemeğini dışarıda yemek istediğini söylemek için kapıyı açtığında on yaşlarında olan abisinin oğlu yıldırayın sesini duymuştu.
- Yıldıray baba anne babası olan herkesin bisikleti var benimde babam olsaydı bisikletim olurdu değimli dedi.
Bu sözleri duyan sungur taş kesilmişti sanki.bağırmak istiyor bağıramıyor,ağlamak istiyor ağlayamıyor.oradan kaçmak uzaklaşmak istiyor hareket edemiyordu.çaresiz oradaki sedire oturdu.heykel gibiydi hiç kıpırdamıyordu kafasının içerisinde tek bir düşünce cirit atıyordu demek ki ben baba yarısı bile olamamışım yiyenim bana amca bisiklet al demiyorsa ben demek ki yeteri kadar ona yakın olamamışım.yazıklar olsun bana diyordu durmadan yazıklar olsun bana.Birden ayaklandı sungur koşarak gitti garajın kapısını ardına kadar açtı biraz önce istop ettiği traktöre bindi ve sonuna kadar gaza bastı.anasının arkasından oğlum nereye gidiyorsun diye bağırdığını duymadı bile.
Sungur ayağını firene koyduğunda bisiklet satan mağazanın önündeydi ama mağaza kapalıydı.indi traktörden yan sokaktaki kahveye gitti.masalarda oturanlardan tanıyanlar oldu otur dediler yok dedi.mağazanın sahibinin evini sordu bilmiyoruz dediler
Sungur tüm gücüyle bağırdı ey millet falan mağazanın sahibi nerde oturur bilen varmı? herkes döndü sungura baktı sonra biri ben biliyorum şu oyun bitsin seni götüreyim dedi.Sungurun sabredecek hali yoktu doğru adama yürüdü ceketinin ensesinden tuttu kalk benim vaktim yok şimdi dedi.gözleri ateş saçıyordu.Masada oturanlar hayatın içerisinde pişmiş tecrübe sahibi insanlardı.tamam oyun bitti kalk sunguru götür dediler.Ellerindeki kağıtları masanın üzerine bıraktılar.itiraz etmedi adam kalktı sunguru bisiklet satıcısının evine götürdü sungur adama teşekkür etmeyi bile akıl edemedi oysa kaba biride değildi ama kafasında tek bir şey canlanıyordu yiyeni bisikletin üzerinde bisiklet sürüyordu.bu resimden başka hiçbir şey görmüyordu sungur.
Kapıyı hızlı, hızlı çaldı kapıyı açan çocuğa babanı çağır dedi.Biraz sonra mağaza sahibi geldi buyur gel içeri dedi.sungur sağ ol bisiklet alacağım dedi.adam şaşırdı sabaha ne oldu? sungur kardeşim şimdi lazım bana dedi.hadi acele et.mağaza sahibi sunguru uzaktan tanıyordu sungura sempatide duyardı.önemli bir şey olduğunu sezmişti.sungur konuşmak istemiyor gözleri kan çanağı dudakları kurumuş düşememek için var gücüyle direniyordu .Mağaza sahibi sungurla geldi mağazayı açtı bisikletler bunlar dedi hangisinden istersin sungur hiç ses çıkarmadı.gitti önüne ilk gelen bisikleti aldı traktörün römorkuna attı.Mağaza sahibinin yanına geldi cumartesi pazara koyun getireceğim paranı cumartesi alırsın dedi.adamın bir şey söylemesine fırsat vermeden traktöre bindi geldiği gibi ayağını gaza sonuna kadar bastı Mağaza sahibi bari bisikletin jant ayarını yapsaydım dedi kendi kendisine Sungur ayağını gazdan çektiğinde evin önündeki sedirde anası oturuyordu.Oğlum nereye gittin gecenin bu vaktinde diye sorarken sungur römorkundan bisikleti indirdi traktörü garaja çekti geri gelip bisikleti sabah yiyeninin kalkıp göreceği şekilde kapının önüne koydu.
Sungurun anası bisikleti görünce ne diyeceğini şaşırdı.
Demek duydun bana söylediklerini dedi.Bari gitmişken kendi oğlunun bacağına da bir don alsaydın olmaz mıydı oğlum dedi. 23.06.2009
ben bu hikayeyi bi yerden hatırlıyorum
👍Ya helal Sungura varmı böyle amcalar hayatta bir yetimi öksüzün yüzünü güldüren ne bahtiyar....