Babam
Ve sensiz koskoca dördüncü yıl...6 nisan çarşamba günü öyle kara bir gün ki benim için anlatamam.Saat üç ya da üç buçuk surlarında aldık o haberi:"Amcayı kaybettik."Beyin kanaması gecirmiş bir hafta yogun bakımda yatmaktaydı.Dünyam başıma yıkıldı ama elden ne gelir,ölüm bu her kapıyı kilitsiz açan her canlıya misafir olan..."Allah rahmet eylesin ,mekanı cennet olsun."diyerek taziyeye gelenlerle dolar taşar ev.Ìçin için aglarsınız,cigeriniz yanar lakin ne deryalar söndürebilir o yangını ne eşin dostun yaptigı sohbetler teselli eder sizi.Varlık ile yokluk arasındaki kısa çizgiye ömür diyoruz işte...
Biz beş kardeşiz,dört kız bir oglan.Ablalarim hepsi evli,o fakirlik döneminde hepsinin dügünlerini yapti babam,ceyizlerini hazırladı,kimseden de beş kuruş para almadan.Şimdiki gibi her banka istedigin krediyi vermiyordu o zamanlar.Çiftciydi,cok iyi hatırlıyorum, yetiştirdigi tahıl ürünlerini eşekle pazara götürüp satar bize hediyeler alırdı.Evimizin bir aylık mutfak ihtiyaclarını da onunla karşılar,bize harçlık verirdi.
Soguk kış günlerinde,odamın sobasını yakar,yatagımı serer,gece boyunca da üzeri açılıp hasta olmasın diye kontrol ederdi.Sabah da annemle beraber erkenden kalkar tereyagını pek bulamazdık ama margarin yagını,ekmek dilimlerini sobada ısıtıp üzerine sürerdi, karlı günlerde o ekmek bir başka olurdu.
Elbette onların hakkı ödenmez,okuyup adam olmamı isterdi,bense başaramadım.Bir baltaya sap olamadım hala..
İkincisi emekli yapamadım bu da benim içimde kanayan bir yara.Askere gittigim yıl,babama bayagı borç çıkmıştı,onu yatırırsak emekli olacaktı,olamadı.Yaşlılık maaşıyla kıt kanaat geciniyordu son yıllarda,üç ayda bir alıyordu zaten.
Ençok gözleme,prinç pilavı,kuru fasulye,menemen, et,pide,elma ve üzümü çok severdi.Aslında sevmedigi,yemedigi bir şey yoktu babamın ne perhis yapardı ne kilo almaktan korkardı.
Babamdan ögrendigim en önemli iki şey: fidan gitmek ve her gönüle bir yol çizebilmek.
Hem komşumuz hem arkadaşı hem kırk yılllık dostu olan amcanın,cenaze törenine katılıp:"Çok iyi bir arkadaşlıgı vardı,tarlalarda çok caliştık onunla,aç kalırdi ama aç koymazdı."demesi beni çok etkilemişti
Arsası,villası,apartmanı yoktu ama gönlü zengindi,bir çocuk görse cebindeki şekeri ona verirdi.
Çalmadı çırpmadı ama çalışıp çırpıntı bizler için.Komşunun malını asla kıskanmaz,onların bize de faydası olur derdi her zaman.
Onun kavgası toprak ile idi,ekmek kavgası.
Herkesin gönlünde bir yer etmesini de bilmişti.