Babam Şair Oldu

Baba hayırdır internete ne yapıyorsun?
-kızım, canım sıkıldı da şöyle bir dolanıyorum, aslında ilkokula giderken, yazdığım
birkaç şiirim var.
Birisini 23.Nisan çocuk bayramına yazmıştım da öğretmenim çok beğenmişti, birde
askerde bir ve üç nöbetlerimde yazdıklarım var.
Onları bir şiir sitesine yollamayı düşünüyorum...

-Allaaah! Babamız şairmişte haberimiz yokmuş, baba yolla bende arkadaşlara
hava atarım, benim babam şair derim...
- Deli kız dur, dur!
Şimdiden havalara girme, şöyle kalabalık bir site arıyorum,
bak şu fena değil, tam istediğim gibi.
hadi, hadi!
Beni yalnız bırakta olaya iyice konsantre olayım...

-Babacığım aslan babacığım, Emel`le şöyle bir dolaşalım diyordum...
-Anladım anladım, şu yirmiliği al, idare et.
-Sen bir tanesin, benim şair babam.
-Ne o herif, bu şairlik falan nerden çıktı?
-Suzan eski şiirlerim var, onları şöyle bir şiir sitesine göndersem diyorum.
-Lan Osman başka haltlar yeme sakın, valla gözünü oyarım, dört sene nişanlı kaldık, bana hiç şiir yazmadın.
Şimdi elin karılarına mı yazacan?
-Yaa Suzan Allah aşkına git başımdan, şu senelik iznimde para yok, pul yok.
Eve tıkıldık kaldık,bir de sen burnumdan getirme....
Haaa!
Güzel karım, Hani diyordum ki, şöylee yanıma rakımı getirsen, o
marifetli ellerinle de, anlarsın yaa! Kavundu, beyaz peynirdi, Allah ne verdiyse işte...
-Ulan Osman sen işi iyice büyüttün!
Yârin bir gün başımıza şair olup çıkarsın, ben seni bilmezmiyim...

Ben de üst kata Ayşe'nin yanına çıkıyorum, biraz oturup dönerim.
-Ama karıcığım hani bizim rakı?
-Tamam tamam! patlama getireceğiz...
Hadi oğlum Osman, şu siteyi bir esir alda, millet nasıl şair olduğunu görsün, kim bilecek?
Senin ilkokulu bile bitiremediğini, öyle yaa! İlk önce şu kayıtımızı yapalım,
nick diyor, işte bu çok önemli, öyle bir isim bulmalıyım kii, gören sapıtsın ve herkesin aklında kalsın.

Geçenlerde TV`de bir film seyretmiştim, neydi adı dur dur!
Şuradan iki fırt çekiyim de
aklımız başımıza gelsin,ohh!
Yarasın koçum, hah tamam! Yağmur adamdı vee
Altında da Rain Man yazıyordu, okey bu tamam, güzel bir isim oldu.
Resmini yükle diyor, ulan bu halimizi oraya koyarsak, kim şiirimizi okur, bırak okumayı, gece rüyalarına filan girerim de mazallah, şu halimize bak...
Saç baş kalmadı, diş desen o da yok; gözümüzdeki gözlük kaç numara artık, ben bile bilmiyorum.
Abi sen şöyle yabancı sitelere doğru, bir sefere çık, uzak ülkelere yelken aç, şöylee karizmatik bir resim yakala...

Hah!
İşte bak bak!
Şu resim aynı benim gençliğime benziyor, hey gidi günler hey...
Şimdi onu da kopyala, üff cuk diye oturdu.
Osman oğlum sen harikasın, kendinizi tanıtın diyor.
Ulan bunlar, beni keriz mi sanıyorlar?
Oraya badanacı, boyacı yazacak kadar, Allah Allah adamlara bak yaa!
Tahsilimi soruyorlar?
İşaretle oğlum, yüksek okulu, senden diploma mı isteyecekler...
Şuraya bir döşeneyim ki okuyan sapıtsın.

Yüksek Makine Mühendisiyim, tahsilimi Amerika`da tamamladım ve Ülkeme hizmet için geri döndüm.
Hobilerimin arasında: Ata binmek, kayak yapmak, golf oynamak, tam bir hız tutkunuyum ve spor araba merakım var.
Arkadaşlarla sık sık, okyanusta kılıç balığı avcılığına çıkarım, edebi ve felsefi eserleri
devamlı takip ederim, piyonanın hayatım da ayrı bir yeri var.
Ona aşığım o benim her şeyim, tuşlara bastıkça başka dünyalara gidiyorum ve stresimi atıyorum.
Tabii ki klasik müzik ilk tercihim, sizler de takdir edersiniz ki batı kültürü ile uzun yıllar iç içe
oldum ama bu demek değil ki, Türk musikisini hor görüyorum.

Tam bir Türk sanat müziği aşığıyım, zaman, zaman arkadaşlarımın, ısrarını kıramayıp,
onlara ud`um ile küçük konserler veririm.
Oğlum Osman rakıyı çektikçe, kafan çalışmaya başladı, birde sana üç kağıtçı derler, baksınlar bakalım, üçkağıtçılık nasıl olurmuş...
Hop! Mola şuradan iki fırt daha çekelim, ohh!
Yarasın ki yarasın, var mı aslan sütü gibisi bee...
Ne diyor, evli misin bekar mı?
Haydaa! Buda bana sorulur mu?
Tabii ki bekar, nüfus kağıdını istemiyorlar ki öyle değil mi?
Koçum Osman, Suzan burayı görürse seni oyar valla...

Şimdi tamam oldu, gelelim şiirimizi yollamaya, hadi bakalım 23 Nisan bana uğur getir...
Bakalım kaç kişi okuyacak?
Bu arada şöyle bir siteyi kolaçan edeyim...
oooo! Adamın şiirine bak malı götürmüş, hem de ne götürmüş okunma oranı yüz`ü aşmış,
helal osun bee!
Valla millet kutlamak için sıraya girmiş, birde ben okuyayım şu şiir`i
Allah Allah!
Lan ben bu sözleri bir yerden hatırlıyorum, tabi yaa
Bunlar Orhan Gencebay`ın şarkısının sözleri, şu alt tarafı da Ferdi`den alınmış, vay uyanık vay!
Demek öyle! Şimdi manzarayı çaktım, ulan biz yıllarca arabesk boşuna mı dinledik...

Savulun lan! Üç kağıtçının kralı geldi,kim okur yok 23 nisanmış yok, sosyal içerikli imiş,
Osman oğlum dayanacaksın damardan acılıyı tamam mı, bundan kolayı var mı yaaa.
Dur benim nişanlılık, dönemlerinden kalma plaklar olacaktı...
Hem dinle hem de sözlerinden otlan, birazda şakı sözleri bulayım hah şöyle!
yok öyle üç köfte beş kuruşa.
Kuralına göre oyna ki kırmızı kartı görme!
Herğün on şiir yazmazsam namerdim, lan şair nasıl olunurmuş görsünler...
Bak bak!
Kerataya burada güzel bir lügat paralamış, hop!
Orası benim yeni şiirin içine geçti,
işte bu kadar basit beee.

Haa! Bir de herkes birbirine yorum yazıyor.
Çaktım! Sen onlara gidersen onlarda sana gelmek zorunda kalıyorlar, iadeyi ziyaret, dön dolaş bayramlaş, kopyala yapıştır oynuyoruz, okuma falan yok.
Desene burada da takkiyenin kralı var, anlaşıldı sanal alem dedikleri demek ki bu olsa gerek,
aslında yalan dünya gibi bir şey...
Osman oğlum sen işine bak, faul yapma! Kural bu işte...
Hakkı baba da damardan söylüyor valla...
oooo! Bizim şiire millet sıraya, girdi şu gelen yorumlara bak.
Osman oğlum, seni kim tutar bee, durmak yok, alem buysa kral sensin...

Rahmetli annem benim oğlum cin gibi derdi de kimse inanmazdı, o ilkokul öğretmenim benden gıcık kapmıştı da adımı köyde aptala çıkarmıştı.
Şimdi gelsin de görsün aptal kim?
O da ne! Özel mesajınız var diyor,
tıkla be koçum, bakalım neymiş.
-Osman Bey, Sitemize hoş geldiniz, umarım layık olduğunuz değeri bulursunuz...
Saygılarımla.
Yönetim adına,......
Keriz lan bunlar, sazan gibi atladılar, yani balık zokayı yuttu.
Yok öğle yağma!

Ben onlara reyting arttıracağım, öyle kuru kuru hoş geldin, masallarına karnım tok, bende şunlara bir mesaj atayım...
Saygıdeğer site yönetimi:
Tesadüf olarak net`de gezinirken, sitenizi gördüm ve üye olmadan bir süre takip ettim,
sonunda tam aradığım bir kalitede site olduğuna karar verdim.
Eskiden şiirlerimi ve edebi eserlerimi yazmış olduğum, sitelere eserlerimin kaldırılması için,
müracaat etmeyi düşünüyorum.
Sizde taktir edersiniz ki, kişilere layık olduğu değer verilmelidir.
Ay`ın şiir`i ve haftanın şair`i konusunda sizin derin edebiyat kültürünüze inanıyor ve güveniyorum.
Saygılarımla. Yazar -Şair Osman.....

Haa şöyle yaa! Her şey karşılıklı demişler...
Orhan baba sazı çalmıyor, uf uf sanki konuşturuyor, senden sonra bu alemin kralı benim bee.
Yine özel mesaj geldi, tabi gelecek..
Osman bey: ''Derin bilgileriniz bizi çok etkiledi ve şiirleriniz çağın önünde olduğunu sitedeki herkes gibi bizlerde farkındayız, hiç şüpheniz olmasın şimdiden ay`ın ve haftanın şair`i sizsiniz ve sizin şiirleriniz.''
Saygılarımızla.
Yönetim.

Osman oğlum sen büyüksün bee, işte bu kadar.
Bak bak!
Şu kadında sitenin ablası ayağına yatmış, benim gözümden kaçarmı, her kese
mavi boncuk dağıtıyor, aferin ona o da işi biliyor, şuna özel bir mesaj atayım.
Saygıdeğer Hanımefendi: ''şiirlerinizi okurken adeta kendimi havalarda uçan bir kuş gibi, denizlerde yalnız gezen bir balık gibi, şelalelerden dökülen serin sular gibi hissediyorum ve
değerli yorumlarınızı okurken de feyiz alıyorum.
Saygılarımla.
Yazar-Şair Osman Şahin Kimbilir.
İşte bu kadar, Fatih Sultan Mehmet bile İstanbul'u ne kadar uzun sürede aldı, sen onu da
solladın, Osman oğlum, kale çoktan düştü.

-Ulan Osman bana bak, gerzek kaşla göz arası bir büyük rakıyı bitirmişsin, bundan sonra sana rakı makı yok, zıkkımın pekini iç.
-Suzan Suzan benle doğru konuş, senin karşında yazar şair Osman var.
Bütün sitedeki herkes değerimi anladı da, bir sen yıllarca anlamadın...
-Tuuh! Allah cezanı versin!
Orayı da mı yalanlarınla esir aldın?
Sen yakın da neydi ismi hah!
Orhan Bulut`un nobelini de elinden alırsın.
Birde şu ev sahibine yazdığın şiirleri oku da kira filan almasın bizden kahrolasıca,
Osman lan ben yukarı çıkalı daha iki saat oldu, ne çabuk şair oldun zibidi..
Yook!
Bunu sana sormam hata, ben kapıdan çıkarken başıma geleceği adım gibi biliyordum,
hatta yukarıda da Ayşe`ye de bizimki şimdi en kral şair olmuştur dedim.
-Suzan ne kızıyorsun?
Allah bana yetenek verdi ise günah bende mi?
-Ben seni bilmem mi rezil!
Sen yârin bir gün şiir kitapları da çıkarırsın, saçını uzatıp atkuyruğu yapıp kurdele de bağlarsın, hızını alamayıp küpe de takarsın vay benim başıma gelenler, sonunda dantel de oldun yaa...
Allahıma şükürler olsun ki kel oğlu kelsin.
-Suzan ayıp oluyor!
Geçliğimde nasıl güzel saçlarım vardı.
Sende bilirsin, o saçlarla, seni ayarlamadım mı?
Hayatım entel olmak için daha zaman var..-
-Bak gördün mü, ben malımı bilmem mi?
-Sus !
Yalancı o zamanda keldin.
Bee adam, birde şu ev sahibini kandır da bir işe yara.
-Suzan o adam, hıyarın teki ne anlar o edebiyattan falan...
-Bırak bırak! Şu gerzekliği kirayı ne yapacan, sen onu söyle?
Üç aydır biliyorsun veremedik...
-Suzan sana kaç defa dedim ama sen izin vermiyorsun, bu hıyar biliyorsun, evlenecek birisini arıyor, hani senin şu evde kalmış, en büyük ablan var ya?
Hem hayır işlemiş oluruz, hem de kira derdinden kurtuluruz...
-Yazar ve Şair Osman bey: Ben anneme gidiyorum, ne halin varsa gör bıktım beee..




Not:BU sitedeki kişileri TENZİH EDERİM.