Bağımsızlık Günü - 2 ( Anlaşma Bozuldu )
Kür Şad ve Liu'nun beşik kertmesi töreninden bir yıl sonra herkes kendi köyünde mutlulukla yaşıyordu. Herkes bu barıştan memnundu. Fakat Çin İmparatoru Xiao Wang değil. Çünkü o, Çin ekonomisini güçlendirmek için daha verimli topraklar istiyordu. Bu yüzden iki adamı verimli topraklar bulmak için Sarı Irmağı'nın güneyine göndermişti. O gün nihayet bu iki adam Çin sarayına geldi ve imparatorla konuştu;
Resmi Kaşif: Sevgili İmparatorumuz, Tanrı'ya şükürler olsun ki Sarı Irmağı'nın kenarında çok verimli topraklar bulmayı başardık. Bizler, Wanglar oraya gidebilir ve orada şimdikinden daha rahat yaşayabiliriz. Yerin buradan uzaklığını sorarsanız, tüm kabilelerimiz oraya bir ayda varabilir.
X.Wang: Teşekkürler. Şimdi Aşinalar tehlike altında. Şimdi çabuk olun ve Çin Halkını buraya çağırın! İyi haberleri açıklayacağım onlara.
Beş dakika sonra X. Wang sarayın balkonundan halkına hitap etti;
Wang: Sevgili halkım, bundan sonra Aşinalarla barış içinde yaşamak zorunda değiliz. Çünkü Güney'de daha verimli topraklar bulduk. Bu yüzden oraya göç edeceğiz. Orada halkımız hızlıca genişleyecek. Yarın onları öldürmek için Aşinalar'a ani bir baskın yapacağız ve sonra oraya göç edeceğiz.
Wanglar bu sözcükleri duyar duymaz coştular.
Bu arada Aşina yurdunda herkes neşeliydi ve herkes günlük rutin işleriyle uğraşıyordu. Sonra aniden bir çocuk meydana geldi ve Wangların oraya geldiğini herkese haber verdi. Aşina halkı bu durumdan korkmadı çünkü Wanglarla barış içindelerdi. Fakat beş dakika sonra Wang askerleri oraya geldi ve hemen herkesi öldürmeye ve Aşina yurdunu yakmaya başladı. Vakit kaybetmeden Aşina halkı Wang askerleri ile savaşmaya başladı ama başarısız oldu. Çünkü hazırlıksız yakalanmışlardı. Yarım saat sonra Wang askerleri orayı terk etti. Fakat Aşina yurdu cesetlerle dolmuştu. Fakat şans eseri Kul Bilge Kür Şad ile Sarı Irmağı'nın kuzeyine gitti.
Bu arada Çin Sarayı'nda bu ani atak yüzünden büyük bir cümbüş vardı. İmparator X.Wang çok mutluydu. Sonra o, askerlerine emretti; ? Şimdi Güney'e göç başlasın'.
Bu olaydan üç hafta sonra Kul Bilge ve Kür Şad Sarı Irmağı'nın kuzeyinde bulunan Şansi'ye vardılar ve oraya yerleştiler. Bundan dolayı Kul Bilge ve Kür Şad küçük bir göçebe yerleşmesi kurmuştu.
O gün Kür Şad ormanda akşam yemek için bir av arıyordu. Fakat aniden Kür Şad kalın bir ağaç kütüğünün altında yavru bir kurt gördü. Yavru kurt kütüğe sıkışmıştı ve acı içinde inliyordu. Sonra Kür Şad yavru kurdu kütükten kurtardı ve onunla birlikte göçebe yerleşmesine gitti. Bir hafta sonra yavru kurdun yaraları iyileşti ve Kür Şad onu azat etti. Sonra Kul Bilge Kür Şad'a bu konuşmayı yaptı;
Kul Bilge: Sevgili oğlum, Kür Şad. Sende biliyorsun ki bundan bir yıl önce biz ve Wanglar barış içindeydik ve sen ile Liu beşik kertmesiydiniz. Fakat o iğrenç adam Xiao Wang bir hile yaptı ve tüm insanlarımızı öldürdü. Şimdi soyumuz tehlikede. Fakat sen büyüdüğünde yeteneklerinle soyumuzu kurtaracaksın.
Kür Şad: Fakat, nasıl?( zayıf bir sesle)
Kul Bilge: Korkma oğlum. Sana her şeyi öğreteceğim.Zamanı geldiğinde, tam bir Aşina savaşçısı olacaksın ve Aşina soyunu kurtaracaksın. Şimdi Kür Şad Gök Tanrı adına bana söz ver!
Kür Şad: Milletim, onurum ve Gök Tanrı adına söz veriyorum.
Sonra Kul Bilge Kür Şad'ı sıkıca kucakladı. Belki durum Aşinalar için ümitsizdi ama gelecekte her şey değişebilirdi. Çünkü Tanrı zaferi ancak hak edene verir.