Bak Melek Orada

Yitip giden bir dosta ve dostluğa....


Derin bir sessizlik... Tenimizi hafifçe ürperten bir rüzgar ve birçokları için sıradan bir haziran akşamı...

Yanyana oturmuşuz, ikimiz de aynı noktaya ışığıyla gökyüzünü ve yüzlerimizi aydınlatan dolunaya bakıyoruz. Dolunay ışığıyla yüreğimizin derinliklerinde hissettiğimiz farklı duyguların çizgileri daha da belirginleşiyor yüzümüzde. Sen yeni bir şeyler yaşamanın korkusu ve heyecanı içinde tedirgin ve telaşlıydın. Ben karmakarışık duygular içinde suskun...

Sessiz akan gözyaşlarım senin duygularına bir de hüzün ekledi dolunayda. Senin heyecanını ve mutluluğunu paylaşmam gerekirken, sen benim hüznümü paylaştın. Sonra bana dolunayı gösterip " Bak! Orada dolunayın yanında bir melek bize el sallıyor." dedin. Ben "Hayır, o tarafta değil, bu tarafta!" diye kafa tuttum. Sonra gülüştük dolunayın ışığında. Sen, ben, dolunay ve el sallayan melek... Kafam bozuk olduğunda sırf daha kötü olmamam için her zaman yaptığın gibi yine bir şaklabanlık yapmıştın o gece. Durup durup "Bak, melek!" diyordun. Ben "Hayır, o tarafta değil. Seni seviyorum." diyordum. Öyle bir sarılıyordun ki nefes alamıyordum. Repliklerimizi söyleyip susmuştuk.

- Seni seviyorum can dostum!

- Ben de seni seviyorum canımın içi.

Derin bir sessizlik...Dolunayın ışığıyla yaşadıklarımız, yaşayamadıklarımız, yarım kalmışlıklarımız, engellenmişliklerimiz, kendimizi engelleyişimiz, zaferlerimiz, yenilgilerimiz, kaygılarımız, yürek yangınlarımız, kırgınlıklarımız, yılgınlıklarımız, yetişemediklerimizin her biri yansımıştı yüzümüze. O sessizlikte, hayatın bize istediklerimizi vermesini oturup beklerken gözlerimizden, yüreğimizden geçip gidişi vardı. O sessizlikte hayatın geçip gitmesine seyirci kalışımızın, yorgun, yılgın, sessiz oturup hiçbir şey yapamayışımızın burukluğu vardı.

- Bak! Melek orada!

- Hayır, bu tarafta; ama seni seviyorum.


Haziran 2003

08 Eylül 2011 1-2 dakika 1 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar