Başlamamış Bir Aşkın Hikayesi
İlkay müziği çok seven, müzikle yatıp müzikle kalkan 15 yaşında bir gençti. Her saniye bir şeyler dinlerdi. Sürekli eşlik eder, ritim tutardı. Kenar da bir de gitarı vardı. Arkadaşlarından gördüğünce bir şeyler uydurmaya çalışırdı. Yaklaşık 1.5 sene kendi kendine solo çalmaya çalıştı. Ama yetmiyordu. Sonunda çok istediği gitar kursuna yazılmıştı. Daha önce uğraştığı için alıştırma kısımlarını çabuk atlattı. Herkesle hemen diyalog kurdu, sınıfın en heveslisiydi. Her şey güzel gidiyordu, hafta da 2 gün kurstaydı.
Bir son bahar günü, Zeynep te o kursa katıldı. 16 yaşında, çok temiz, çok masum bir kızdı. Müziği çok seviyor, gitara hevesliydi. İlkay la orada tanıştılar. Haftada 1 gün, 2 saat denk geliyorlardı kursta. Ama araları çok iyiydi. İlkay kısa bir süre içerisinde Zeynep'e karşı değişik duygular hissetmeye başlamıştı ama çekingendi. Bir türlü açılamıyordu. Onu daha çok görebilmek için ders saatlerini aynı güne almıştı. Her akşam okul çıkışına gidiyordu. Msn de ona gitar çalardı, gözlerine bakardı sadece.
Ama ona açılamaması, cesaret edememesi, araya kardeş ayağını sokmuştu. Bu İlkay'ın o kadar zoruna gidiyordu ki.. Ama sırf Zeynep üzülmesin diye sesini çıkarmıyordu.
İlkay lise son sınıfa geldiğinde Zeynep lise 3 e geçmişti, artık ikiside sabahçıydı okulda. İlkay her gün bir kere Zeynep'in yanına giderdi. Zeynep'in arkadaşlarıyla da arası iyiydi. Onlarla da buluşur gezerdi bazı zamanlar. Onların bazı kelimelerinden bir şeylere ulaşmaya çalışırdı Zeynep'le ilgili. Aklında acaba sorusu oluşurdu, 'acaba Zeynep beni seviyor mu' diye düşünürdü. Düşüncelerinde haksız değildi ama bir türlü kabullenmiyordu bunu, yada onu üzmekten korktuğu için kabullenmek istemiyordu. Her gün acı çekiyordu ama belli etmiyordu. Bazen Zeynep'in yakın arkadaşı Yaseminle konuşurdu ama onunda durumdan haberi yoktu. İlkay bunu sadece ablasına anlatırdı. Ablası onun bu durumuna çok üzülüyordu. Aklına neden Yasemin olmasın diye bir fikir geldi, İlkay'la paylaştı. İlkay çok kızdı ona, bunu düşünmeni bile istemiyorum desede, ablası ona Zeynep'e açılamayacaksın, hala kardeşim diyorsunuz birbirinize, neden Yasemin olmasın diye baskı kuruyordu. Sonunda İlkay ablasının bu baskılarına dayanamamış ve telefonunu ona vererek al ne yapıyorsan yap diyerek, Yasemin ile kendi elinden mesajlaşıyormuş gibi mesajlaşmasına izin verdi. Ne konuştuklarını, gidişatın ne olduğunu ne merak ediyor ne de ablasına soruyordu. Ablası, Yasemine güzel sözler, çıkma teklifleri yaparken İlkay'ın haberi bile yoktu. Yasemin, Zeynep'in İlkay'ı sevdiğini bildiği için teklife yanaşamıyordu. İlkay'da olmasını istemiyordu zaten. Bu böyle devam ederken Zeynep zaman içerisinde olaydan haberdar oldu ve İlkay'a çok kızdı, 'sen benim Yasemin'imi nasıl seversin' diyerek istemeden bir şeyleri belli etmişti ve İlkay'a karşı dönüşü olmayan bir cephe almıştı. Ablası hala Yasemin'le konuşarak ondan laf alıyordu. Zeynep'in de İlkay'ı sevdiği o konuşmalarda ortaya çıkmıştı ama iş işten geçmişti. İlkay hem canından çok çok sevdiği Zeynep'i hemde yakın arkadaşı Yasemin'i kaybetmişti. Zeynep hiç bir şekilde İlkay'la konuşmuyor, mümkün olduğunca onu gördüğü her yerden siliyordu, özellikle sanal ortamda. Yolda gördüğünde yolunu değiştiriyordu. Artık İlkay'dan nefret ediyordu.
İlkay, kendini affetirebilmek için çok uğraştı. Her gün ona yazılar, şiirler yazardı. Bazılarını onunla paylaşırdı, ama her seferinde Zeynep onu terslerdi.
Bir dönem araları düzelir gibi oldu. Zeynep msn aracılığıyla İlkay'a yazmıştı. İlkay orada ona bütün içini dökmüştü, her gün belki görürüm hevesiyle sokağından geçtiğine kadar her şeyi anlattı. Zeynep yumuşak davranıyordu ama hiç birşey eskisi gibi olmaz diyordu. Bana tekrar arkadaş olabilrmemiz için zaman ver diyordu. İlkay bu zamanı vermek istemiyordu, ya o zaman içerisinde bir şeyler düzelmezde yine her şey kötü giderse diye düşünüyordu. Düşüncelerinde haksız sayılmazdı, ona verdiği zaman içerisinde Zeynep ona hiç karşılık vermemişti..
- 1.KISIM -