Bayram Tatili
Tatil yazdığıma bakmayın, bi yere gideceğimden değil dinlenme modunda evde bir koltuktan diğerine yuvarlanırken geçirmeyi planlıyordum. 10 Garfield gücünde bir tembellik var ki üzerimde sormayın.
Bahçede ayaklarımı uzatmış kokusu komşuya davet gönderen sabah kahvemi yudumlarken güneş şemsiyesinin kenarından aşağıya bir şey düştü. Acep ne olaki bu diye baktığımda geçen hafta yavrularını sevdim diye bahçeden götürdüğü kedi yavrularından biri. Ne yani benden kaçırıp tepeme mi taşımıştı bu salak kedi yavrularını. Çamaşır telinin üstünde duran bahçe salıncağının minderi, mahallenin kedisi minnoşun yeni yuvası olmuş meğer. Yavruların hepsini aldım mıncıklayarak severken geldi anası. Ben güneşte dursunlar D vitamini alsınlar diyorum o gölgeye çekiyo. Çapaklanmış hepsinin gözleri 3 gündür bepanten krem sürüyorum geçmiyo, yala diyorum azcık şu yavruların gözlerini Minnoşun umru değil, lohusalık sebdromu yaşıyo sanırım. Eczaneler de kapalı yan komşum da veteriner değil ki sorayım. Anneannem derdi gül suyu gözlere iyi geliyormuş diye annem de atmış gül suyunu. Neymiş sidik gibi kokuyormuş. Bahçede gül varmış çok istiyosam suyunu çıkarıp sürecekmişim pireli kedilere. Ha bi de şimdi şu konu var annem yavruları istemiyo bahçede pislik oluyomuş. Aman yaa bi daha mı evlenicem sanki diye attığım çeyiz sandığının altında duruyo yavrular. 3 haftalık oldular apartmanın bahçesine mi çıkarsam bir hafta daha mı bekletsem çeyiz sandığımın yamacında bilemedim şimdi. Erkek kediler de boğuyomuş küçük olunca. Ya da daha iyi bir fikrim var; bu mıntıkada 2 tane erkek kedi var onların icabına bakayım. Zaten hiç sevmiyorum, yok kedileri değil yanlış anlaşılmasın, erkek kedileri. Accık feministlik olabailir ama accık.
Yok çay buharı yap, yok çapağı sil, bepanten sür, anası yedi mi yemedi mi, sütü var mı, emiyorlar mı... otur kalk canımdan bezdim vallahi. Her yerim tırmık izi . Yemekten kesildim tatil değil eziyet iş başlasın diye gün sayıyorum vallahi.