Bebek ve Çiçek

Anne :
Sancıları artmıştı yanında annesi ve babası vardı ama o yoktu , telefon açmıştı gelecekti, derken biran sancıları azaldı ve bitecek gibi oldu.Aslında annelik o kadar uzak gelmişti ki ilk başlarda ona sanki başka bir kıtada yaşamak ya da dilini bilmediği tamamıyla yabancı yüzlere bakmak gibi bir histi ona annelik öyle uzak öyle dilsiz geliyordu ki ;ama araya aşk girince işin rengi değişiyor akıl uçuyordu.Hükmetmeye başlıyordu herşey beynine ,tenine kısacası tüm uzuvları biçare , tüm vücudu bağlanıyordu.Ne zaman ya da neresi olduğu belli olmuyordu işte yakalanmıştı ;ama asla pişmanlık emaresi yoktu.Sorgusuz sualsiz sevmişti.
Ne bir soru işareti ne bir ünlem bırakmadan ve işte o an geldiğinde kendini acılar içinde hissederken dahi aklından çıkaramaması hapisliğini değil , sevdasının hürriyetini öylesini yaşadığını göstermekteydi.Annesi kadının ellerini hiç bırakmadan tutuyor babasının da o ciddi halinden yeller esiyordu ;derken kapı açıldı vakit gelmişti , yalnızlık vardı şimdi kısa sürecekti belki ama yine de bu acıtıyordu sancılar altında bir başka geliyordu ...

Çiçek :

Toprakla başlamıştı herşey , tohum olarak atılmıştı başka bir heyecan lisanı ya da rengi olmayan anların tarifsizliği idi işte .Günler geçmişti haftalar haftaları ayları kovaladı günler , ilk ışığını aldı , zamanı gelmiş sulanmıştı , zamanı gelmiş dudakları kurumuştu ;ama acı yoksa belki bir noktada kazanç da olmuyordu .
Gün gelmişti ve güzelleşmişti, yüzüne kan gelmiş boyuda atmıştı , arkadaş da edinmişti üstelik.Kimisi , pembe idi , kimisi ise sarı, arada ise beyazlarda vardı ;ama en çok kırmızı vardı aynı kendi gibi .Güzelliği ile etrafında hemen fark edilidi kısa sürede .
Hergün ziyaretçileri vardı , farklı farklı , seyredilmek ayrı bir haz ayrı bir tattı , yüzlerde o heyecanı görmek ...

Adam:
Öğlen olmuştu, saat kaçtı bilmiyordu tek bildiği , hiç durmadan koştuğu ve biran önce yetişmek istediği idi.Telefon çalar çalmaz , yerinden kalkmış ve kısa bir konuşmadan sonra yola çıkmıştı.Gideceği yer yakındaydı ama, elinde değildi , çok çabuk davranmalı idi.Bir an önce yetişmeli idi;ama önce yapacağı kısa bir iş vardı.Köşeyi döndü ve içeri girdi, en sevdiğinden aldı,işte buna o dayanamazdı, ona hep öyle hitap etmişti ve öyle de olacaktı, zaman geçse şartlar değişse dahi , unutmak istemiyordu.Bu işte tezatlık olduğunu bilse dahi , yapması gerekiyordu , hemen işini bitirdi.Koştu , içeri girdi , merdivenleri çıktı ,bir başka kapı daha ve gülüşlere varmıştı.

Anne ve Baba mutlu idi , 9 ay geçmiş ve bir bebekleri olmuştu, sonunda biraz ağlamaklı yüzler biraz mutlu ifadelerle , melankolik duyguları karıştırmışlardı.Elindekini uzattı ve koklamaya daldı Anneye ,her zamankinden almıştı adam ve o da biliyordu öyle demek biraz zıttı ama , dayanamıyordu...Gül demek gülü soldurmuyordu...

Çiçek toprakta değildi artık son bir gayret gözlerini açtı ve baktı, bir bebek vardı bir de anne ile baba ve etraftakiler, herkes şen şakrak idi.Oysa onun yaprakları günler sonra solacak, Güllüğüden eser kalmayacaktı , son bir çaba daha düşündü yürüyüşler, ışıklar ya da filizlenmek bunun için miydi ?

Bir doğum bir ölüme sebep oluyordu Dünya işte böyle garip idi.

Bir Hüzün Mutluluğa sebep olabiliyor
Mutluluklar hüzne gebe kalabiliyordu
Sebepler dudaklar asılı kalırken
Koklanmak yetmiyordu ...

13 Mart 2009 3-4 dakika 5 öyküsü var.
Yorumlar