Bekir Hoca

Bulgurcu Bekir Hoca diye anlatırlar,bundan yüzyıl önce yaşamış.
Garip bir tas çorba,bir somun ekmeğe muhtaçmış.
Bu muhterem zat Allah rızası,biraz dua.
Şefaatine nail olabilmek için Resulallaha.
Her gün kuşluk vakti merkebinle.
Su taşırmış kervan yolunda bir sebile.
Geçenlerde yolum düştü,bu kervan yolundan geçerken.
Ak sakallı bir ihtiyara rastladım, gün ağarmamış vakit henüz erken.
Kan ter içinde kalmış biçare,fakat tebessüm ve neşeyle.
Eşşeğinin sırtından su kovalarını indirmekte, besmeleyle.
Hemen koştum yanına selam vererek.
Oğul dedi bilemedim,kimlerdensin, alnındaki terleri silerek.
Baba yolcuyum,buralardan degilim.
Müsaade ette kovaları beraber indirelim.
Birden etraf nurla doldu,sanki bütün mahlukatla secdede melekler.
Öyle bir ruh haliki,kifayetsiz kelimeler.
Bin yıl ibadet etmişcesine huzur içinde geçmişim kendimden.
Allah razı olsun oğul sesi ile uyandım, bu gönül aleminden.
Merak ettim sordum, dede adınız nedir.
Öğrendimki ,onunda adı Bekir.
Bekir hoca vasiyet etmiş son nefesinde oğullarına
Susuz kalmasın,sizde su taşıyın kervan yoluna.
Neyle izah edilir,bu nasıl bir aşktır.
Vaka devam ediyor kimbilir kaç kuşaktır.
Bu güzel insan artık ayrılırken sebilden.
Eğildim öptüm mübarek ellerinden.

28 Ağustos 2008 1-2 dakika 1 öyküsü var.
Yorumlar