Ben Buna Kader Derim
Bir arkadaşım anlattı bana.Ne kadar doğru,ne kadar yanlış onu bilmiyorum..Bildiğim tek şey gerçek olduğuna inanmak istediğim.Dostum bana anlatırken pek önemsemedim.Sonra yalnız kaldığım vakit,daha iyi düşündüm.Bu müthiş bir şeydi.Harika bir durum,keşke hepimizin başına gelse.
Bir ilk aşk veya son aşk hikayesi bu.Siz karar verin.
Arkadaşımın dediğine göre lise yıllarında birbirine aşık iki genç varmış.Aşk kelimesi onlarla güzel veya onlar bu kelimeye anlam kattı.Bunlardan birini söylemişti arkadaşım.
İşte bu aşık iki gencin durumları,üçüncü kişileri rahatsız etmiş.Asıl güzel olan onların aşkından mutlu olmakken,köstek olmayı seçenler olmuş.Aileleri de onay vermiyormuş bu ilişkiye.Kendileri daha kalplerine söz geçiremezken,başkaları onu esir etmeye çalışıyormuş.
Çok savaşmış ikisi de,çok uğraşmış,mücadele etmiş.En büyük,en kutsal mücadelelerden biridir aşk için yapılan.Bu mücadele de dökülen göz yaşı,inci misalidir.Uğraşmışlar,çabalamışlar,düşünmüşler...Tek çıkar yolun adam akıllı çalışıp,başka şehirde üniversiteye gitmek olduğuna karar vermişler.
Kız çok güzel,erkek çok yakışıklıymış.Yine dostumun dediğine göre daha önce onları kimse böyle bulmazmış.Onları aşk güzelleştirmiş anlayacağınız.Aşk...
İkiside gece gündüz çalışmış,sınav için.Aşklarını,umutlarını,hayatlarını bağlamışlar sınava,kolay mı?Bu yüzden çok büyük emek harcamışlar.Sonunda amaçlarına da ulaşmışlar.İkiside aynı yerde okuyacaklarmış.
İşte mutluluk budur denebilecek günler yaşanmış.Tabi kısa bir süre için.Zaten hayatın en büyük kozu bu değil mi?Önce uzun acılar,sonra kısa mutluluklar.Hevesin içimizde saatli bomba misali kalması.
Tam mutluluğun doruğundayken,kızın babası,oğlanla aynı üniversiteye gideceğini duymuş.Tabi kızın gitmesine de izin vermemiş.Dostum derki,kızın ağlamaktan göz pınarları kurumuş.Kalbi adeta donmuş.Oğlan bakmış olacak gibi değil,kız olmadan okumaya karar vermiş.Belki böylece onunla evlenebilirim diye düşünmüş.Ayrılmış şehirden.
Kaç güz,kaç kış geçmiş dostumda bilmiyor.Oğlan üniversiteyi bitirip gelmiş tekrar.Gelmiş gelmesine de kızın evi duvar.Öğrenmiş ki onlar çoktan başka bir yere göçmüş.O an yumruğunu öğle bir sıkmış ki çocuk,damarlardan kan gelmiş.Ben dostumun yalancısıyım o,öyle dedi.
Oğlan aramış taramış,ne bir iz,ne bir adres.İyice umutsuzluğa düşmüş.Sonra iş bulmak için İstanbul' gelmiş.Kurtlar Sofrasına yeni bir koyun olarak.
Aradan üç ile beş arası yıl geçmiş.Oğlan başka kimseyi sevmemiş.İlk aşkını da kazımış yüreğine,unutmamış.
Sonra...
Sonra bir gün otabüsün teki başka bir otobüse çarpmış.İnmiş arabadan oğlan,inmese beklese işe geç kalacak.İnmiş tam yürürken,gözlerine inanamamış.İlk aşkı karşısında,o da oğlana bakmakta.Derler ki,gözler aynı çizgide buluştumu,diğer insanlar kaybolurmuş yer yüzünden.Öyle de olmuş.Herkes kaybolmuş oradan.İkisi de kalakalmış bir süre.İlk oğlan koşmuş,sonra da kız.Sarılmışlar birbirlerine bütün yılların acısını çıkararak.Olmaz böyle şey demeğin olur.Ya da umarım olmuştur diyelim.
Bir yerde oturup geçmişten konuşmuşlar.Kız anlatmış onsuz acılarını.Oğlan anlatmış onlu hayallerini.Sonra da tereddütsüz evlenme teklif etmiş.Kız da hemen kabul etmiş.Bundan sonra üçüncü kişiler de durduramamış onları.Arkadaşımın dediğine göre,şimdi iki veya üç çocukları varmış.Çokda mutlularmış,çok hemde.
Ben hikayeyi dinledikten sonra karanlıkta evin yolunu tuttum.Sonra her şey kafama dank etti.Ben de gayri ihtiyari bağırdım:''Ben Buna Kader Derim''.
Harika, içtenlikle tebrik ederim, emeğine yüreğine sağlık 👑