Ben Hamileyim!
Nevin Hanım altı aylık hamileydi. Beş yaşındaki kızana, kardeşi olacağını uygun bir dille anlatmaya çalışıyordu. Kızını kucağına alıp, koltuğa oturdu:
-Tülin, babanla ben düşündük taşındık, sana bir kardeş almaya karar verdik. Ne güzel değil mi? Bir kardeşin olacak.
Tülin iri siyah gözlerini kocaman açıp annesine baktı. Sıkıca sarıldı:
-Ben kardeş istemiyorum!
-Neden kızım? Sen abla olacaksın, kardeşinle oyunlar oynarsın.
-İstemem! O'nu benden daha çok seversiniz!
Nevin Hanım gerçeği öğrenmişti. Tülin doğmamış kardeşini kıskanıyordu. Kızını göğsüne bastırdı. Sıkıca sarıldı, alnına dökülen bukleleri kaldırıp öptü:
-Olur mu öyle şey! Anneler bütün çocuklarını sever. Ben seni çok seviyorum. Kardeşin doğunca eminim O'nu sen de seveceksin.
Doğunca sözünü duyunca, hemen annesine sordu:
-Kardeşim nerede anne, nasıl doğacak?
Nevin Hanım kızını kucağından indirdi. Karnını açtı. Kızının elini tutup, karnına götürdü:
-Kardeşin benim karnımda. Burada büyüyecek ve vakti gelince senin yanına O'da gelecek. Elini tut biraz, kardeşin sana cevap verecektir.
Tülin heyecanla annesinin karnında elini gezdirmeye başlamıştı. Elinin altındaki kıpırtı O'nu heyecanlandırdı. Bağırdı:
-Kardeşim kaynaşıyor anne!
Birden kıskançlık krizleri bitmiş, kardeşinin her hareketini izlemeye başlamıştı. Heyecanlıydı. Sevinçliydi. Her önüne gelene:
-Benim kardeşim olacak, biliyor musunuz? Şimdi annemin karnında uyuyor.
Artık eve gelen herkese anlatır olmuştu. Kardeşine isim arıyor, oğlan mı, yoksa kız mı olacağını merak ediyordu. Aradan on, on beş gün geçmişti ki, Tülin ishal olmuş, karnı müthiş ağrıyor, bağırsakları yerinden çıkacakmış gibi hareket ediyordu. Elini karnına koyup, ?'acaba hamile miyim? Karnımda kıpırdayan ne? Annem mi önce doğuracak yoksa ben mi?'' Düşünmeye başlamış, gizliden gizliye annesinin vücudunu incelemeye başlamıştı. Annesi banyo yaparken gizlice incelemişti.
?'İşte aynıyız. Annemim de memeleri var, benimde. Annemin de karnı var, benimde. Üstelik ikimizin karnı da kıpırdıyor. Kesin hamileyim doğuracağım!'' Bu düşünceler beynini kemirmesine rağmen annesine soramıyordu. Aklına Teyzesi gelmişti. Evleri yakındı. Teyzesi sık sık ziyaretlerine geliyordu. Tülin bu düşüncelerle cebelleşirken, kapının zili çalmıştı. Koşup kapıyı açtı, gelen Teyzesiydi. Hemen boynuna sarılıp, gizli bir sırrını açıklıyormuş gibi fısıltıyla:
-Teyze ben hamileyim. Yakında bebeğim olacak. Acaba annemden önce mi doğuracağım sonra mı?
Teyzesi şaşkındı. Güldü:
-Bebeğim sen hamile olamazsın, daha çok küçüksün.
-Neden olmayayım? Benim de memelerim var. Karnım da var. Üstelik benim karnımdaki kardeşimden daha fazla kıpırdıyor. Ne zaman doğuracağım Teyze? Kızım mı olacak, yoksa oğlum mu?
Emine/ Manisa/10/06/2010
Başlığını okudum da şaşırdım: "Allah allah şu bizim Emine 'ye de ne oluyor bu yaştan sonra diye"
Okuduktan sonra da kendi kendime kahkahayı attım.Valla iyi bir konuya değinmişsiniz.Zaman zaman böyle konuları yazılarınızda görmek isterim. Tebrikler.Selamlar.
Kutluyorum, Emine. Harika bir konu ve çok keyifli bir anlatım. Teşekkür ederim. Sevgiler.
Sevgili arkadaşım, çok güzel ve neşeli, bir öyküydü. Tebrik ediyorum. Sevgilerimle
Güne düsen öykünün sahibine tebriklerimle.😊
kutluyorum arkadaşımı yürekten
sevgi ile her daim