Benim Adım Aşk - 1
Güneşin hararetli olduğu bir saatte çıkmamalıyım ama mecburum diye düşündü içinden..Çarşıda halletmem gereken işler, ödenmesi gereken faturalar var..Az sonra hazırlanmış kapıdaydı bile..Krem pantolonunun üstüne giyindiği krem rengi tunikle çok uyumlu duruyordu..Krem rengi şık ayakkabılarının üzerindeki kahverengi şeritler se çikolata görünümü veriyordu ayakkabılara..Göze batmayan renkli çiçeklerden fularını başına bağlamış, bir omzundan aşağıya sarkıtmıştı fiyonk şeklinde..Güneş gibi o da gülümsüyordu ahengiyle aydınlık dolu güne..
Biraz yürüdükten sonra anacaddeye varmış, işte yine aynı kaldırımdan postaneye varmıştı..Tam kapıya yönelmişti ki, aynı saatte, aynı yerde gördü O'nu..Bu bir tesadüf mü, yoksa meleklerin bir oyunu mu diye geçirdi içinden?..Her geldiğimde O'nu görmek sıradan bir hadise olmamalı..Güzellikleri seven kalbim yanılmamalı..
Çocuk mahçup duruşuyla serin bir rüzgar hissi verdi kıza..Rüzgar gibi savurdu o an etrafta ne varsa..Şehir boşaldı bir anda..Bir tek kız ve çocuk kaldı caddenin ortasında..Herşey dondu sanki bu şehirde ve bir hortum gelip herşeyi yuttu aynı anda..Bir tek bir çift göz konuştu sessizlikte..Mahçup edasına rağmen, cesur bakışını esirgemedi kızdan..Tek bir bakış, içinde çağlayanlar..Gözün bir kez açılıp kapanması..Ama derinliğinde nice yüreklerin, dalıp yüzeye çıkması..İki suskun yürek karşılaştı az önce aynı yerde..İkisi de dürüstlüğün ve aşkın peşinde..
...
Kız heyecanla postanede aldı soluğu..Şehre hareket geldi yeniden..Memur; "sıraya girin"!.. diye bağırıyordu önündeki adamlara..Bir diğeri; "beyefendi telefonun ücretini ödemediniz"! diye çıkışıyordu, kontürlü telefonu kullanan adama...Bir keşmekeş ki, herkes kendi telaşında..Fakat kız, sağır gibiydi tüm olanlara karşı..Kalbinin gümleri, bastırıyordu sesleri..Az önce yüreğine düşen damla, ıslatıyordu her yanı..Şehri sular basıyordu sanki yavaştan..Rüzgarlar silip götürüyordu ne varsa, ardından..Bir tek kız ve oğlan kalıyordu şehrin ortasında..Yürek acıtan yalnızlıklar kalabalıklaşıyordı ilk defa, başka bir yürekte.Kız taşıyordu olduğu yerde..Oğlan susuyordu, cesur bakışları kah mahsunca yerde, kah ansızın kızın gözlerinde..Bata çıka bir yolculuk sona eriyordu bugün de.Aşk eritiyordu iki güzel yüreği, kalabalıklar içinde..
...
Kız içindeki sevinci belli etmemek için alelacele ödedi faturaları..Sorunun birini cevapladıyda diğerini es geçti sağırlıktan..Duydu anlamadı belki..Anladı cevap veremedi ve belki de heyecandan..Neyse her neyse..Kız çarşıya gelme amacını bile unutmuştu..Önce hangi noktaya gitmeliydi acaba..Yukarıya mı aşağıya mı?..Geçen fular ve yazlık kıyafetler aldığı mağaza sağda mıydı yoksa solda mı?..Böyle sabit beklemekle olmaz diye düşündü neden sonra..Dikkat çekmemek için yürüdü öylesine..Beynini toparlaması zaman almıştı bugün de..Yüreğini delen bir çift bakışı ertelemesi zaman almıştı yine..Birden hatırladı gideceği yönü ve caddede kayboldu şimdiden..
...
Sık kirpikli, ela gözlü oğlan iş yerine varmıştı bile..Onun da dikkatinden kaçmamıştı tesadüf sanılan bu karşılaşmalar..O da kaç kere bir bahaneyle tanışmayı düşünmüştü ama, arada fırlattığı cesur bakışlarına rağmen geri durmuştu, çekimserlikten..Yanlış anlaşılmak kaygısı da eklenince her defasında vazgeçmişti bu eylemden..Masada birikmiş dosyalara koyuldu çocuk..Büyük bir titizlikle gömüldü sayfalara..Unutmaya çalıştı her sayfada kızın duruşunu..Saf bakışlarla süslenmiş, masum gülümseyişini..Evet evet dedi içinden..Yüzünde gizli bir gülümseme vardı kızın..Maskesiz bir yüz ve sevimlilik hakim.Offff..Ne diyorum ben! dedi sonra..Teslim etmesi gereken dosyaları ayırdı bir bir..Bugün yoğun bir gündü, dikkatli olmalıydı işini yaparken..Daireye işi olanların biri gelip, biri gidiyordu..Bazıları uluorta konuşup kızdırıyordu oğlanı..Ama sanki kızın bakışı, bir hayal insan gibi dikilip çocuğun karşısına öfkesini durduruyordu..Birden boşluğa gülümsedi çocuk..Diğer masadaki arkadaşının bunu farketmesi çok sürmedi..Hayırdır oğlum!..Bir şey varsa biz de bilelim!... imasına kalmadı gencin, aldığı okkalı cevapla koltuğundaki yerini aldı yeniden..
Oğlan herkes işine baksın diyordu bir nevi..Biraz bu konularda şakayı sevmediğinden, biraz da gururdan..Ser veriyor, sır vermiyordu kimseye bu koyu hallerinden..Ama dost yüreğini bildiğinden herkes, konuşmayınca üstüne gitmezlerdi oğlanın..Cömertliğiyle çok sevildiğinden, güzel davranışta da cimrilik görmüyordu kimseden..Neticede kimseyi küstürmüyor, kırmıyordu gizlerinden dolayı..Herkes onu böyle seviyordu..
...
-Hangi eteği deneyeceksiniz hanımefendi! yardımcı olayım?..
-Şu gri olanı istiyorum, üzerinde siyah desenler olan..Yalnız ütü istemez değil mi bu etekler?..Ütüyle aram pek iyi değil de..
"Mağaza görevlisi kızın yüzüne tebessüm geldi..Bu etek tam istediğiniz gibi diye ekledi"..
Deneme kabinine giderken hep aynı bakışlar süslüyordu kızın yolunu..Her yeri bir çift ela göz sarıyordu sanki..İçine girse kaybolacağını düşünüyordu bakışların enginliğinden..Kimbilir neler vardır dedi, uçsuz bakan bu gözlerin dibinde..Hem başka hiçbir göze de benzemiyor..Gizliden gizliye içine çekiyor insanı..
Böyle uzadı gitti kızın içindeki düşünceler silsilesi..İstediğiniz bir şey var mı?.. sorusuyla irkildi neden sonra..
-Hayır teşekkür ederim..Tam oldu bu etek bana..Sanki biçilmiş kaftan...
diye cevap vermese, kabinde bayıldığını sanacak az sonra mağaza görevlisi..
Neyse ki, alışveriş bitmiş, kasada borç ödenmiş, çalışanlara kolaylık dileyip yola düşmüştü kız yeniden..Hala biraz karmaşıktı kafası..Bir yanıyla da aşkın aydınlığı sarmıştı her yanını..Hem çok huzurlu hem korkaktı..Hem çok cesur, hem kaygılıydı böyle anlarda..Bugün de gri takımını giymiş dedi içinden, kimselere belli etmeden..Ya onu düşündüğümü anlarsa sokaklar kadar insanlar da, ben nasıl anlatırım aşkımı, aşkı bilmeyenlere dedi kendi kendine..Aşk akışında güzeldir diye düşündü ve suskunluğunu susturdu, bir çift gözle son bir kez..Ve sadece hayali gözler konuştu, dönüş yolunda..Kız gri takımdan, grileşen ela gözlere seyir yaptı, kalbindeki seferde..
...
O gün parkeler konuştu, kız dönerken evine..Ağaçtaki kuş, yolda yürüyen kedi gizli bir mesaj verdi kıza, herşeyin iyi olacağına dair..Eve varmaya merdivenler kalmıştı sadece..Aşkı da merdivenlere benzetti kız kendince..Yavaş yavaş çıkmalıyım!, dedi içinde yanan alevle..Acele etmemeliyim, sevgimi söylemekte..Aşkın ilk bakışıyla kenetlendik ya birbirimize..Kelepçeli gibiyiz artık, derinden sevdikçe..Gözler konuştuysa aşkta, dilden önce..Biz ayrılamayız bir daha, olsak da, dünyanın başka bir yerinde..Yorucu merdiven bile düşündürmüştü kızı..
Aşkın ilk bakışı mühürlemişti iki genci..Birisi sevimli bir deli..Diğeri efendi bir serseri..Onlar aslında ne deli, ne de serseriydi..Aşkın ve dürüstlüğün peşinde iki hayali sevgili..Birbirlerine çok yakın ve birbirlerinden çok uzak..
... "Benim Adım AŞK"...
Güzel bir öykü sevda üstüne, hoş sevda üstüne ne yazılsa güzel yazıldıktan sonra baş tacıdır. Gözler kalbin aynası ise herşey ilk önce gözlerde başlıyor oradan yüreğin ve beynin derinliklerine ulaşıyor aşk ve sevgi. Yine özlü bir sözde ''Aşk başa gelince akıl dünya seyahatine çıkar''derler. Bu iki gençtede öyle bir durum söz konusu sanki. İnsan yemeden içmeden kesilir de derdini kimselere anlatamaz rabbinden başka, anlatsada rabbinden başkası anlamaz çoğu zaman. Etrafındakilere farklı davranır, konuşmaları değişir, hatta nefes alıp vermesi, yemek yemesi bile. Çok beğendim zaten okunma sayısından da kalitesi ortada kutlarım Seni Şule tebrik ve başarı dileklerim seninle...👍
Aşk gelince her şey susar..Belki de o hiç gitmediği..Aşk sonsuzdur..Ayrılık diye bir şey yok belki, zamanlar bir geçiş zamansızlığa..Teşekkürler Ahmet ağabey, her sayfada seni görmek çok güzel..Teşekkürler nitelikli yorumların ve takibin için...👧