Benim Adım Obur
İsmim Obur benim..Niye bu adı koydular bana bilmiyorum..Eminim onlar da pişmandır şimdi..Yani geniş ailem..Tipleri bana benzemese de, tek dünyam..
Bu eve gözlerimi açtığımda; çok çelimsiz, hasta, pasaklı bir şeymişim..Nerden mi biliyorum?.Eve gelen misafirlerin beni severken, ailemin anlattığı şeylerden..Ailem diyorum çünkü, uzun zamandır birlikte yaşıyoruz..Aynı havucu, lahanayı, maydanozu yiyoruz..Beni kendi çocukları gibi seviyorlar..Yine de tüm çabalarına rağmen bir türlü doyuramıyorlar..Belki ben doymak bilmeyen bir canlıyım..Belki de bu halim adımdan kalmış benim..Bilmiyorum, bilmiyorum..Tek bildiğim, etrafımı kemirmeyi çok sevdiğim..
Evet ben bir tavşanım..Bembeyaz tüylerim, kıpkırmızı gözlerimle pek bir sevimliyim..hayır hayır..ben demiyorum bunu..geniş ailem söylüyor..Görünce tombik halimi, eminim siz de seveceksiniz..Vazgeçip rızkınızdan, her şeyi bana yedireceksiniz..Marul, lahana ana öğünlerim..Elma, havuç, maydanoz sa ara menü..Yine de doymadığımı sanıp, süpürge yediğim çok oldu..bazen de, üşümeyeyim diye altıma serilen, karton halımı..:)Siz beni dilsiz mi sandınız?..Anlamaz deyip kendinizi kandırdınız?..Her şeyden haberim var benim..Bugünlerde beni hayvanat bahçesine tatile göndermeyi düşünüyor ailem..Sadece beni mi?..Bir de ismi meçhul sevgilimi..
Bu eve geldiğimde, çok küçüktüm..Kendimi aynamda görmeyeli aylar oldu sonra..Dertli dertli akşamladığım, bir arkadaşı aradığım çok oldu..Beni çok sevdi herkes biliyorum ama, onlar da farketti bu boşluğu..evde günlerce bana eşlik edecek arkadaşım konuşuldu..onu herkesten daha çok merak etmeye başladım..hatta onu gelmeden özlemeye başladım..Sabırsız bir bekleyişten sonra ailem bir gezi dönüşü, büyük bir paketle geldi eve..kutudan çıkan, sessiz, cılız ve gri renkli şey de ne ola?
İlk günler alışamadım aynamdaki yansımama..Ben; bembeyaz, etine dolgun, sevimli ve çetrefil bir dişiyken, yeni arkadaşım, çelimsiz, mat renkli, sessiz ve korkak bir şeydi..Ben ne kadar saldırsam, "O" o kadar savunmasız ve çekimserdi...ben dişi olduğum halde, dişli çıktım adeta.. yeni arkadaşım sa kovalanan oldu günlerce..onu fasılasız kovaladım..bir yerde durup benimle kaynaşsın istedim belki..haşinliğim, sert çıkışlarım bu yüzden olmalı..ama o hep tanışmamak da diretti..ne zaman gelsem yanına beni nazikçe itti..
neyse ki bu durumu farkeden geniş ailem duruma müdahele etti..aynıyken gayri oluşumuzu daha fazla sindirememiş olacaklar ki, bizi tanıştırma işine girişti..Bir tanesi var ki, gelip gidip bizi sevdi..dizlerine alıp aynı anda, derin derin içine çekti..tüylerimiz alerji yapmadı mı acaba?..biz sevemezken birbirimizi bu kadar, bizi derinden seven bu insan da kim ola?..evin müdavimlerinden olduğunu biliyorum sadece..çünkü; yalnız akşamdan akşama görüyorum onu..çok yoğun olmalı..ama akşamları yatmadan önce ikimize birden havuç ya da maydanoz verişi yok mu?..bizi mutluluktan deli ediyor..
ilk günler çok kavga ettiğimiz için, çok olduğu halde yiyeceklerimizi vermedik birbirimize..gerçi biz de bu vahşiliğimize pek anlam veremiyorduk ama birbirimize hırlamadan, yiyeceğimizi çalmadan duramıyorduk..sahiplerimizin sıcaklığı, candan sevgisi sayesinde bir zaman sonra sevginin gücünü keşfettik..önce hırlarken, şimdi yalnız bir şey yiyemez hale geldik..
tek bir marul yaprağını paslaşarak yiyişimiz onları da mutlu edyor olmalı ki, yerken hep bize bakıyorlar..artık, birbirimizin ağzından yiyoruz ne verilse..üşümemek için, sıkıca sarılıyoruz kış akşamlarında birbirimize..Gerçi üşümsek de bu böyle..çünkü sahiplerimiz akşam bizi içeri alıyorlar..Onlardan duyduğuma göre, burası bir siteymiş...
Onlar her ne kadar bizden ayrılmak istemeseler de, sanırım içten içe kendilerini yiyorlar..Bize daha iyi nasıl bakacaklarını düşünüyorlar..canlıların iç içe yaşaması çok güzel ama bizim gezegenimiz doğaymış..geçen öyle söylüyorlardı..ailenin en küçüğü, çok hassas bize karşı..zaten o istemiş bizi, evde bakmayı..eğer bir gün ölürsek çok üzüleceğini söylüyordu..dayanamayacağını, ekliyordu..İşte hayvanat bahçesi muhabbeti oradan geliyor..acaba ne yapacaklar bizi?...Biz memnunuz desek de, doğayı özleyen fıtratımızı?..
tırnaklarımız uzadı son zamanlarda..gerçi birbirimizi öyle dikkatli temizliyoruz ki, en etkili temizlik ürünlerini bile geride bırakır..:)Biz birbirimizi çok seviyoruz..sahiplerimiz bizi severken, hiç kımıldamadan bekliyoruz..dünyada en güzel şeydir sevilmek biliyor musunuz?..biz bunu çok iyi biliyoruz...ve biz bunu hergün yoğun şekilde hissediyoruz..Son zamanlarda böyleyiz işte..yine sarılsarmaşık, yine içiçeyiz..ama biraz karmaşığız..siz en iyisi bize güzel dileklerde bulunun..sahiplerimiz bizi terketmesin..
Bu arada sevgili arkadaşıma isim konulmadı hala..ona "meçhul" diyoruz...İyi anlaşmanın tadını çıkarıyoruz son zamanlarda..oynuyoruz zıplıyoruz..gündüz yoldan geçenleri izliyoruz..belki başka arkadaşlarımız da var bu evrende, belki tek biz değiliz..ama biz meçhulün gelmesiyle birlikte çok neşeliyiz..ikimiz hepimize yetiyoruz sanki..ben demiyorum..küçük sahibim diyor..O hayvanları çok seviyor gerçekten de..evde balıklar da var..biz zıplarken onlar yüzüyor..şu dünya ne kadar garip değil mi?..bu karmaşa baş döndürüyor..
Yine de, sevgi dolu bir karmaşa bu..Birlikte yaşamak zor olsa da anlamlı bir şamata bu..kafa kafaya uyuduğumuz akşamlarda, meçhulle gelen bir güzellik bu..Meçhullere hazır olmak gerek o halde..süprizlere daima açık olmak gerek..
Benim adım Obur!..sevgide de, yenilgide de inadına cesur..
Her meçhul, yalnızlığıma verilmiş, büyük bir ödül..
Etkileyici bir öykü, kutluyorum Şule Hanım, Selamlar-sevgiler
Abdullah bey!..beğendiğinize sevindim gerçekten..Çünkü öykü gerçek..:)