Benim Annem - 4
Fatma şaşkın,perişan ,kaderine ağlarken;köyün işgüzarları onun boşandığını öğrenince kumalık önerileriyle kapılarını aşındırır olmuşlar.Dedikodulardan bıkan annede kızının evlenip gitmesini istemektedir artık.
İşte tamda o günlerde sokakta ağlayarak yürüyen bir kız görür babam ve daha ne olduğunu anlamadan onun yere düştüğe şahit olunca yardıma koşar.Daha sonrada onun köyün dilindeki olayların kahramanı olduğunu öğrenir.Ayrıca ne denli güç durumda olduğunu da !
O mahzun,buğulu gözler babamı etkilemiştir.Muhtarı araya koyup istetir.Nikâhlanırlar..Babacığım annemi alıp İstanbula getirir,evinin hanımı yapar;ama onun acısına saygı duyar asla el sürmez.Aradan aylar geçer,annem bir gün gözyaşları içinde öyküsünü anlatıp oğlunu görmek istediğini söyler.Babam alıp kasabaya götürür ,ancak Ahmet başka yere atanmıştır bulamazlar annem yıkılmıştır.Babam bu çocuğu bulmaya aht eder ve gizli gizli aramaya devam eder.Birgün annem babamın karşısına dikilir;ben senin gerçek eşin olmak istiyorum der;Birlikte olurlar.Babam iyi bir eş bulduğu için mutludur ama annemin gözlerindeki hüznü dağıtamaz bir türlü.
Derken ben dünyaya gelmişim.Doğumumla olaylardan uzaklaşıp,gerçek bir aile olmanın mutluluğunu yaşamışlar bir süre.Ancak annem benimle geçirdiği her an geride,anasız bıraktığı evladın acısıyla sarsılmış.Babama çekinerek kızıma gülsen demek isterdim der;babacığım tüm iyiniyetiyle o isimle çıkarttığı nüfuscüzdanımı verirken ;üzülme artık Fatma kızımız da sende güleceksiniz artık demiş.Sözünüde tutmuş babacığım.Nihayet oğlunun izini bulmuş eşinin.
Aradan yıllar geçer ,babam onları köyde buluşturmayı planlamıştır .Öylede yapar.Annemi ısrarla gönderdiği ,onunda yepyeni bir insan olarak döndüğü köy ziyareti işte böyle gelişir.Bu gün evimize gelen genç de gerçekten benim ağabeyimdir.
Eve gelince anneme sarıldım,öptüm onu defalarca.Canım annem,canım babam ne sabırlı,ne mükemmel kişiliklermiş meğer.
Aradan aylar geçti,ağabeyim sık sık gelmeye başladı bize.Çok beyefendi ve sevgi doluydu,iyi anlaşıyorduk onunla.Babam da öz babası gibiydi sanki ve annem mutluydu nihayet.Birgün ağabeyime öyküsünü kendi ağzından dinlemek istediğimi söyledim.Gözleri bulutlandı birden ,anlatmaya başladı:Yedi yaşındaki bir çocuğun anneden ayrılması ne büyük bir acı anlatamam dedi.Yıllarca suçladım onu,beni terketmişti ;asla affademezdim.Babam sadece okumamla ilgileniyordu.Bende okumak ve güçlü bir şekilde karşısına dikelip hesap sormalıydım annemden.Bütün gücümle çalıştım.Lise çağına gelince babama yatılı okumak istediğimi söyledim.Sınavlara girip kazandım.Uzun yıllar derslerimden başka bir şeyle ilgilenmedim.Bu arada yetişkin bir erkek olmuş,bazı şeyleri anlamaya başlamıştım.Hayat bana hiç bir annenin istiyerek evladını bırakmayacağını öğretmişti.Annemi aramalıydım.
Birgün bir akrabamın beni görmeye geldiğini söylediler.Gittiğimde tanımadığım bir beyle karşılaşınca şaşırdım.Kim olduğunu anlamaya çalışırken bu yabancının ağzından annemin hazin öyküsünü dinlemek beni altüst etmişti.Öylece kalakaldım.Derken aynı kişi tekrar ziyaret etti ve bütün hikâyeyi anlatıp sorularımı dürüstçe yanıtladı.Taşlar yerine oturmaya başlamıştı artık.Sonrada köyde buluştuk biliyorsun.O gün bizi görmeliydin Gülsen;ben yedi yaşıma annemse beni bıraktığı ana geri dönmüştü sanki .Ana sevgisi bambaşka bir şey kardeşim...
Yıllar su gibi akıp geçti.Ben avukat olup annemin haklarını o yalancıdan soramadım ama;ömrümce yalan söyleyen herkesten köşe bucak kaçar oldum.O kişiyi görmeyide hiç istemedim.Bir kamu kuruluşunda çalışırken ağabeyimle görüşmeyi sürdürdük tabii.Güzel bir işi birde sevdiği vardı.Onu sade bir törenle evlendirdik.Hepimiz çok mutluyduk.
Canım babacığım ;beni de evlendiremeden onu kaybettik ne yazık ki.Hayat acılarla güzellikleri sarmal etmiş sürüyor.Bense hâlâ babam gibi sağlam karekterli bir eş adayı bulabilmeyi umut ederek anacığımla yaşayıp gidiyorum.
Sayıları ne kadar azaldı son yıllarda değil mi ?