Benim Annem Beslemeydi Devam 7
Başından geçenleri anlattı babasına geri döneceğini söyledi. Babası kahrolmuştu yine gitmesini istemiyordu kızının yıllar sonra bulduğuna inandığı kızını tekrar kaybetmek kolay olmuycaktı. konusacakları yıllar vardı. Fatma iyim kızım okula da gönderemedik onu
?a h baba ah biz çocukların ne günahı var bizi böyle annesiz babasız büyütme hakkını kim veriyor size neden tanıdığım bütün aileler böyle neden. Anne ve babanın günahını çocuklar çekmek zorunda kalıyor. Kim bilir ne fırtınalar kopuyordur kardeşlerinin yüreğinde
İçeri girdiler babasıyla artık Zeynep te ağlamaya başlamıştı. Tabii kolay değildi onların yaşadıkları ama zeynebin alacağı çok cevapları vardı soruları sıralamıştı beyninde bir yandan kızıyor babasına bir yandansa onun yaşlanmış bedenini görünce çok üzülüyordu. Çünkü babasını bırakıp gittiğinde o gayret genç güçlü kuvvetli bir insandı yıların insanları nasıl değiştirdiğine şaşırdı evi seyrediyordu Zeynep hiç bir şey değişmemişti evde her şey yerli yerinde duruyordu babanesinin öldüğü divan bile ordaydı. Kadına babaannenin o divanda öldüğünü söylememişlerdi yoksa atardı onurda diğer eşyaları gibi. O divanda yatıp babanesi için ağladığı geceleri düşündü. Keşke keşke yaşasaydı da belki bu acıları yaşamazdım diye iç geçir di Zeynep babası anlamıştı evi seyrettiğini
- Nasıl ev aynı değimli
- Evet, baba senelerden sonra burada olduğuma inanmıyorum kâbus gibiydi yaşadıklarım çok özlüyorum babaannemli günleri ne de çok severmişim onu bir yandansa eşyalarını çıkarıyordu çantasında eline ilacı geçince hemen bir tane kutusundan çıkarıp içmek istedi. Babası onun çantasından çıkardığı ilaçları görünce
?içme kızım iyi değilmiş bu ilaçlar neden içiyorsun
?neden mi baba. Gözlerine baktı. Babasının kırmakta istemiyordu onu çok samimiydi babası çünkü geldiğinden beri çok içten davranıyordu zeynebe en uygun dile sırası gelmişken dökmek istedi içindekileri
?geçen yılar içinde kimse bana sevgiyle yaklaşmadı. Hep itildim kakıldım. Canım yandığında kimseye söyleyemedim üzüntümü hep kendi kendime yasadım. Sevincim ise hiç olmadı. Ne çocukluğumu bildim ne genç kızlığımı. Hayat bana çok acımasız davrandı baba yastığımdaki yaş hiç kurumadı baba ağlıyordum gizli gizli her gece kendime. Bunları yaşadığım için sana ağlıyordum senin yüzünden bunları yaşamak zorunda kaldığım için hep bir ümitle bekledim belki beni gönderdiğin yerden gelir alırsın diye beni ya da görürsün ayda bir kere de olsun beni gelip görürsün diye. Bırak görmeyi sesini bile duyamadım yılarca babası şaşkınlık içinde kalmış zeynbi dinliyordu
? seni ben göndermedim kıza ben olsaydım böyle bir şeye kesinlikle izin vermezdim Zeynep babasını dinlemiyordu bile okadır doluydu ki dökmek istiyordu içini
...- vücudum kabul etmedi içime atmalarımı. Kaçıp Almanya ya gittiğimde an mutlu günlerimde püskürtü vücudum acı geçmişimi. Bana soruyorsun ya. Sen hiç merak etmedin mi beni senden başka hiç kimseyi gelsin diye beklemedim senden başka kimseyi sevmedim ve senden başkada kimseden nefret etmedim çünkü senden başka yoktu duygularımı yansıtacağım insan ağlıyordu Zeynep hayatında hiç ağlamadığı kadar.
Babası sildi zeynebin akan yaşlarını artık ben varım üzülme telefi edicez o geçmişte yasamaları. Seni bundan sonra yalnız bırakmıycam hep ben olu cam kızım yanında. Bir tane evladım varmış benim yıllarca bunu anladım bunun acısın yaşadım âmâm ben senin bu kadar acılar çektiğini bilseydim alır koparırdım seni oralardan
Zeynep ayağa kalkarak. İçindekileri dökmenin verdiği ferahlıkla geldim ama gidicem dedi. Hep bu günü bekledim. Bunları söylemek için yaşadım sadece seni düşündüm baba. Başka kimse yoktu çünkü annemi hiç hatırlamıyorum neden baba bir kere benim yaşadıkla mı merak edipte gelmedin
İyi dediler okuyor dediler gidip düzenini bozma dediler ben sana burada ne verebilecektim. Orda okudun bak biliyorum seni Bırakmama lazımdı ne olursa olsun peşine gelmem lazımdı cahillik işte kızım köy yerinde ne kadar neye ulaşabilirsin ki ama o lanet kadın Ayşe annen hep bunlara sebebe oldu
?ne olursa olsun hangi güç bir insanı çocuğunu görme güdüsünden alıkoyar. Eğer bir gün çocuğum olursa kesinlikle onu hiçbir yere bırakıp gitmiycem baba senin yaptığını ben yapmıycam. Orada okudum mu orada okumak bir yana sadece iş yaparken gördüğüm deterjan kutularındaki yazıları okudum sonradan kendi kendime öğrendiğim okuma yazmayla. Bir kırmızı ayakkabım olsun diye gittiğim o evde bir sürü sıkıntı çekmek zorunda kaldım o günü hatırladıkça kahroluyorum. Keşke onu istemeyip hep senin yanında kalsaydım aç kalırdık belki ama şimdi bunları yaşıyor olmazdık. Belki sen bana tarlaya gidiyim diye kızıyor olurdun ya da isteğin bir adamla evleneyim diye. Ben bunları hak etmedim biliyorsun değil mi?
Sustu babası ne desindi yıllarca sıkıntı çekmiş. Mutlu olmayı hak etmişti artık bırakıyım da içini kussun diye düşündü kolay değildi küçük yaştan beri tanımadığı bilmediği bir yerde anne babadan uzak hayalleri bile alınmış bir kız başka ne söyleyebilirdi yinede terbiyeli bir kızmış diye düşündü başka yerlere kaçıp kötü yollara da düşebilirdi o zaman duyduğunda bir baba olarak daha çok kahrolurdu içine su serpildi
Kadın eve gelinde zeynebi evde göremeyince Almancaya gittiğini düşünü Betüllü aradı. Onun Orada da olmadığını öğrenince. Ümidi kesti Zeynep ten ama Betül de merak etmeye başlamıştı çünkü bu sefer giderken ona söylememişti bir gün zeynebin onu arayacağını ümit ediyordu başına kötü bir şey gelmiş olmamasına dua ediyordu.
Sabah olduğunda Zeynep kendini her zaman kin den daha iyi hisseti san ki rahatlamıştı biraz. İçindekileri dökmek iyi geldi ona. Ne yapabilirim diye etrafına baktığında. Küçükken ateş yakmaya çalıştığı yeri gördü hemen ateş yaktı yine çay yapacaktı babası için. Babası da dışarıdan sesleri duyunca kalktı sessizce kızını seyretti evin kapısından onun küçükken orada ateş yakmaya çalışması geldi aklına şükürler olsun ki yılar sonra o küçük Zeynep büyüymüş olarak yine aynı bahçede babasının yanındaydı. Çay oldu beraber kahvaltı yaptılar neşeyle ilk defa yıllardan sonra.
?biraz gezmeye çıkarız dedi babası. zeynebi daha çok rahatlatmak istiyordu oralarda değişen bir şeyin olmadığını göstermek istiyordu
?olur, baba ben de buraları çok özledim aslında. Herkes burada mı gerçi pek kimseyi hatırlamıyorum ama çoğuda yaşlanmıştır beklide dedi gülerek
Ne kadar geç kalınmış olsa da baba kız mutluydular artık ne yapayımda bu kız gitmesin diyordu babası amma yapacak bir şey yoktu. Bir evlenseydi belki kalırdı buralarda. Ama nasıl olacaktı. Kahvaltıyı yaptıktan sonra yola çıktılar küçük bir köydü orası. Çoğu İzmir göçmüşlerdi sadece koca nine kalmıştı köyde önce ona gittiler ilerleyen yaşına rağmen dinç ti 85 yaşlarında olmuştu. zeynebi görünce çok şaşırdı sarıldı ona belikli oda özlemişti. Ama o gün o köy meydanından onu alıp götürürlerken kimse o bile bu kız nereye götürüyorsunuz diye sormamıştı. Belki on anda bir mani olsa Zeynep gitmiycekti.
Haftalar geçti bu şekilde zeyneb in raporunun bitmesine 1 hafta kalmıştı. Bahçede babasıyla oraya gidip yapacaklarını anlatırken dışarıdan bir ses geldi
?Mehmet amca
?gel Mustafa gel kaynana seviyormuş bizde çay i içiyorduk
?kaynanam yok ki sevsin.
Zeynebi göstererek
?bu kim
?kızım Zeynep hatırlamıyor musun? Şehre gitmişti ya
?doğru ya Zeynep hatırladın mı beni. Gerçi sen pek dışarı çıkmazdın
Umursamaz bir tavırla
?hatırlayamadım dedi Zeynep
Mustafa, serseriydi biraz. Ama çalışkandı annesi o daha 3 yaşındayken ölmüş. Babası da o 7 yaşındayken de şu anki analığıyla evlenmiş. Üvey annesinin elinde büyümüştü anasında kalma tarlasını babası satmamış Mustafa evlenirken lazım olur diye saklamıştı. Yakışıklıydı da. Fazla konuşmaz. Ama sinirlendiği zaman önünde dağlar duramazdı. Tek kusuru çok içki içerdi ama onu da evlenince bırakacağına inanırdı herkes. Zeynep benim çin tam biçilmiş kaftan diye düşündü. Ama nasıl olacaktı
. zeynebin babası
?oğlum yoktun buralarda,
?İzmir'deydim Mehmet amca tarlaya bir alıcı buldum kısmetse satıcam birde münasip bir eş bulursam izmir e yerleşmeyi düşünüyorum dedi zeynebe bakarak
Ama Zeynep konuşulanları duymuyordu bile Mustafa. Bir bardak Çay içip kalmak için müsaade istedi
?Müsaade senin oğlum istediğin zaman gel
O gece uyuyamadı Mustafa hep zeynebi düşündü birazda cesaret almıştı zeynebin babasının da sanki ondan hoşlandığını anlamıştı babası ve sıcak bakıyordu. Biraz başına buyruktu. Ne eserse kafasına onu yapardı. İstiysem onu diye geçirdi içinden evlenip mutlu bir yuva kurucam benim halimden en iyi o anlar hani bir adam damdan düşmüşte onu görenler doktor çağırın diye bağırmış düşen adamda bana doktor değil benim gibi damdan düşen birini getirin o benim halimden anlar demiş ya onunki de o hesap. Sabahı zor etti Mustafa bu düşüncelerle sabah olduğunda
Analığı kalkmış kahvaltı hazırlamış. mustfayı uyansın diye mustafa yı bekliyordu bekliyordu. Mustafa o sabah her zamankinden farklı kalktı
?Ana diye neşeyle oturdu sofraya. Ben evlenicem
?kiminle evlenicen
?Mehmet amcanın kızıyla. Hani şu şehirde büyüyen var ya işte onunla. Sen gidip bana istiycen
Analık şaşırmıştı mustafayla ilgili başkasıyla evlendirme hayalleri kurarken o kalmış nelerden bahsediyor. mustafanın istediği biriyle evlenmesini istiyordu çünkü tarlanın satılmasını istemiyordu oradan hep beraber ekmek yiyiyorlardı onun başına buyruk olduğunu bildiği için bir şeyler yapmasından korkuyordu. Toparlanarak
? kim o Mehmet tulum köyünden
?Mehmet amca var ya işte o.üç ayrı köy vardı aynı güzergâhta ama birbirlerine yakın ve küçük olduğu için herken birbirini tanırdı
? a oğlum sen delirdin mi ne olduğu belirsiz şehirde neler yaşamış bilinmez kızla mı evlenilen hem ben onun için deli ilaçları içiyor diye duydum Almanya da yaşamış iki sene siz hiç birbirinize uyarımsınız ne tarla işi biliyordur o nede ev işi başına bela mı alacan sen ben sana Fatma teyzenin kızını düşündüydüm çalışkan ev işinden tarla işinden de tarla işinden de anlar birbirimizin huyunu suyunu biliriz onu sana alıp burada geçinip gidecektik sen bana ne anlatıyorsun
?Daha fazla uzatma dedi sen bana karı değil tarlaya eve hizmetçi arıyorsun ben zaten evlenince karımı çalıştırmayı hiç düşünmedim köyden bile alsam. Sinirleri iyice bozulan Mustafa onu bana istiyceksin. Yoksa ben gidip isterim
?o zaman sen git ben onu gidip isteme ama şunu bil yarın gelipte ben bununla anlaşamadım dersen. Ben sana diyeceklerimi biliyorum o zaman
Mustafa karanın verdi gidip isteyecekti önce tarlaya gitti orda yapacaklarını yapıp onlara gitmesi akşamı buldu. Zeynep onu karşısında görünce şaşırdı. Nedenini bilmediği bir şekilde ondan kaçıyordu Zeynep ama hoşuna gitmemiş değildi Mustafa
?ben geldim yine Mehmet amca ama hayırlı bir iş için. Bilmem ne dersin bu işe ama ben ben akşam çok düşündüm dedi ve sustu tepkilerini merak ediyordu
İkisi de anlam verememişti ne olduğuna üzerinde beyaz gömleğiyle siyah pantolonuyla çamurlu çizmeleriyle biri gelmiş hayırlı bir iş ten bahsediyor
?Gel otur hele bir anlat bakalım. Dedi zeynebin babası
?Mehmet amca valla ne dersin bilmeme amma biz birbirimizi yılardır tanırız bu köyde benim itliğim yoktur uğursuzluğum yoktur tek kusurum içki içerim biraz ama evlenince onu da bırakırım Allahın izniyle ben senin kızını kendime isityorum
?babası duyduklarına şaşırmamıştı aslında bekliyordu böyle bir şey dünden beri aslında arayıp ta bulamadıgı bir şeydi bu. İyi bir çocuktu o evlenirler burada kalırdı kızı gözünün önünde
?olmaz dedi zeynep. Ben burada kalıcı değilim gidi cem almanya ya tatile geldim buraya ben bunu duymamış olayım. Babasına bakarak.
?sende bir şeyler söylesene baba gidecek desene. Burada kalmıycak desene
Onun hayalleri vardı. Buralarda kalıp o hayallerini unutup gidemez di ne yapardı buralarda zaten yılarca esaret altında kalmıştı tam kurtulduğu anda bir adam çıkıp neler söylüyordu düşman gibi gördü Zeynep onu bir anda. Neredeyse kadının ona yapmış olduğu bir oyun diye düşünecekti çünkü şu anda Mustafa nın yapmaya çalıştığı şeyin onun yaptıklarından farkı yoktu. Mustafa onun kızgınlığını görünce ona dönerek
?bak Zeynep çok ani oldu biliyorum ama sana kanım ısındı nedense biz nerdeyse aynı sıkıntıları yaşadık artık ikimizin de mutlu olma zamanı geldi. İnan seni çok mutlu edicim. İstersen İzmir taşınırız ben köyde oturuyorum ama seni tarlada falan çalıştırmama ben öyle köydeki erkeklerden değilim sen nasıl istersen öyle olur ne olur düşün bak yarın bana cevabını ver
? sen hele bir git biz konuşalım sana haber salarız dedi babası
Gitti mustafa Zeynep şaşkındı. Babasıyla yalnız kaldıklarında
?Hayatımda ilk defa kendim için bir şey yaptım baba. Bunu kimsenin bozmasına izin vermiycem baba görüyorum ki sende benim o gençle evlenmemi istiyorsun
?bak kızım benim bir ayağım çukurda yarın ne olur bilinmez. Bir mürüvvetini göreyim başka bir şey istemem
Zeynep bir an babasının öleceğini düşündü aslında oda. Bulmuşken kaybetmek istemiyordu onu. Acaba evlensem mi onunla belki mutlu olucam onunla bir düzenim olur çocuklarım olur. Çocuk düşüncesi iyi gelmişti ona babasına dönerek
?tamam, söyle gelsin. Yarın ne olacaksa olsun. Çok çabuk pes etti Zeynep yine. Tek başınaydım hep diye düşündü hiç kendi istediği bir şeyi yapamamıştı kendisi için ayrılan küçücük odada geçti neredeyse yarı hayatı bundan sonra kalan yaşantısında artık rahat etmek istiyordu. Ama mutlu olabilecek miydi bu gençle fikirleri kültürleri farklı idi tek benzer yanları ikissid3e gerçek anne baba sevgisinden yoksun büyümüşlerdi ya. O görmedikleri sevgi onları ayrılmaz bir bağla bağlayacak ya da önlerinde aşılmaz sorunlar yaratacaktı
Çok evindi babası. Her şey iyi olacaktı artık. İyimi olacaktı böyle bilmiyordu ikisi de bildikleri tek şey. Artık beraberlerdi izmir e bile gitse Zeynep orada yeri belli olacak babası istediği zaman görecekti onu. Hayaller kurmaya başladı ikicide
Mustafa'da alacağı haberin heyecanıyla zor uyku girmişti gözüne. Anası başının etini yemiş ama her zamnki asiliğinle sadece yapmak istediği şeyleri düşünüp yatmıştı Mustafa
Sabah olduğunda hepsi heyecanlandı Mehmet Efendi mustafa nın gelmesini bekleyemeyip tarlaya yanına gitti.
- Mustafa oğlum hadi anana söyle hazırlıkları yapalım. Zeynep olur dedi bu işi bir an evvel bitirelim
- heheyt diye bir nara attı Mustafa şakındı böyle bir cevabı alacağını hiç düşünmemişti Mehmet amca hayatımda hiç bu kadar sevinmiştim söz sana zeynebi çok mutlu edicem ben de zeynebin babasına sarılarak
Betül'ün de bu zamanlarda izmir de olduğunu düşünen Zeynep. İzmir e gideyim Batulu görüyüm önada haber vereyim belki gelmek ister düğünüme diye düşündü. Düşündüğü gibi oldu Betül tatil ve zeynebi görürüm umuduyla İzmir gelmişti. Batulu bulmak için evi aradığında telefona Betül çıktı. Betül i sesini duyunca çok sevindi. Zeynep ona yaşadıklarını anlattığında isieçok şaşırdı buralardan alman yaya git oradan köye sonrada bir koca bul evlen enteresan geldi ona. gelicegine dair söz verip teli kapattılar.
Mustafa hemen eve gelip analığına. Gidip kızı görmesi gerektiğini ayıp olucagını anlattıysa da dinletemedi. Nasılsa bu yaşa kadar her şeyi kendi yapmıştı bundan sonrada yapabilirdi. Hazırlıklar başladı. Düğün günü belli oldu. Tarlayı satana kadar köyde duracaklardı daha sonra İzmir yerleşeceklerdi. Babasının evine yakın bir ev tuttular. İki odalı bir evdi bu imirden gerekli eşyalar alındı. İzmir eşref paşa nikâh salonunda kıyılacaktı nikâh. O saat geldiğinde herken oradaydı tabii betülde. zeynebin mutlu görüntüsü zeynebin içine su serp misti annesine söylemedi zeynebin nikâhını. Her şeyi bilmek zorunda değildi gelip kızın canını sıkardı orda.
O gün çok güzel geçti yeni bir hayata başlamıştı ummuyordu her şeyin bu kadar güzel olacagınıZeynep. Kendi evi vardı ı huzuru yerindeydi kimse karışmıyordu ona evinin işini yapıyor babasının yanına gidiyordu yine babası bir şeyler ekip dikerken bahçede aynı eskiden olduğu gibi babasını seyrediyor bahçeden topladığı sebzelerden orada ocakta yemek yapıyor babasında da yemek bırakıp eve dönüyordu. Bu kadar oraları seveceğini Zeynep hiç düşünememişti.
Analık düğüne bile gelmemişti. Çektireceği ıstıraplar o zaman da belli olmuştu Zeynep e eve de gelmiyordu ama Zeynep eşinin analığı diye saygı duyuyordu ona. Kendi çocuğu gibi bakmış benim analık gibi yapmamış diye içten seviyordu kadını gülmeyen yüzünü de yaşlılığına ağrıyan dizlerine bağlıyordu onun. İnsanların kötü taraflarını en son görmek istiyordu Zeynep çünkü kendi huyunu biliyordu nefret ettiği zaman o duygularını kolay kolay düzeltemiyordu bütün içsel duygularını çok yoğun yaşıyordu Zeynep
6 ay geçtikten sonra Mustafa çok değişti çocuk istiyordu ama bir türlü olmuyordu halede analığına gidip geldikten sonra hep kavga çıkarıyordu geçen altı ayda çocuklarının olmamasını zeynebe mal ediyordu analıkta hiç düşünmeden kırıyordu zeynebi dışarıda içki içip eve gelen Mustafa evde içki içmeye başlamıştı Zeynep bütün uysallığında
? Seni anlıyorum bende istiyorum ama Allah vermiyor ben ne yapayım bana ne kadar çok haksızlık yapıyorsun dediğinde. Sarhoşluktan Mustafa sadece kendini duyuyor ve dinliyordu. O ilk başlardaki Mustafa gitmiş adeta yerine bir canavar gelmişti. zeynebi kırmak için ne gerekiyorsa yapıyordu analıkta. Şimdide Allah ona çocuk vermeyerek sanki onu cezalandırıyordu. Mustafa en kırıcı sözleri söylerken bile düşünmüyor azından geleni söylüyordu
?Şehirdemi öğrendin çocuk yapmamayı. Ya yapacaksın ya da babanın evine geri döneceksin ben bunca yıl evlenmedim benimde hakkım değimli bir çocuğum olsun eğer bilerek yapmıyorsan bu çocuğu elimden çekeceğin var
Bir yandansa bir an evvel bir çocuğu olsun diye dua ediyordu bilmiyorlardı ki Zeynep daha çok istiyordu çocukları olsun ahtı vardı çünkü. Bir olsun bak çocuğum ben herkese gösteri cem anne ne demek. Gerçek anneliğin çocuklarını bırakıp gitmek ya da onları anne baba sevgisinden mahrum bırakmamak olduğunu öğrenmişti Zeynep anne demek çok muhteşem bir şeydi. Duygu demekti özveri demekti sevgi demekti fedakârlık demekti kendi üzüntülerini unutup onu mutlu etmeye çalışmak demekti. Her şeye rağmen bütün zorlukları aşıp çocuğunun yanında olmaktı annelik. Evlilik ise yaşanan bütün kötü olaylara rağmen o yuvayı ay7akta tutmak demekti. Diye kendi kendine söylenirdin Mustafanın verdiği mutluluk sözlerinin içinde bu yoktu. Hani iyi davranacaktı. Hani koruyupkollucaktı. Demek ki verilen sözleri unutmak böyle bir şeymiş diye düşündü Zeynep
Canı sıkıldığı zaman Batulu arıyordu Zeynep. Yine arayıp bu çocuk meselesini konusurken Betül Zeynep için çok üzüldüğünden
?belki böylesi daha hayırlı eğer çocuğun olursa ve problemlerin devam ederse ayrılman zorlaşır daha büyük problemler yaşarsın o çocukları huzursuz bir ortamda büyütmeye hakkın yok kendi yaşadıklarını düşün ondan sonra bu çocuk meselesini kafana takarsın dedi
?hayır, Betül ben gerçek bir anne olu cam çocuğum olduğu zaman mustafayı bırakmıycam çocuğuma o acıyı çektirmeye benim hakkım yok bana yapılanları yapmamaya söz verdim ben kendime
?tamam, ama farkında olmadan çocuk aşkıyla neler yapıyorsun sağlıklı düşünecek durumda değilsin. Çocuklarıma bunu yapmaya hakkım yok diyorsun ama onlara gayet huzursuz bir ortama getireceksin Mustafacın çocuk olduktan sonra değişeceğini mi düşünüyorsun hiç sanmıyorum söylemedi deme. Neyse Bir gün gel doktora gidelim mustafayı da getir problem ondada bilir.
?Tamam, söylerim ama sanmıyorum geleceğini çok değişti sanki artık başka biri onu kesinlikle tanıyamıyorum.
Tamam, işte dedi Betül benimde sana anlatmak istediğim tam da buydu sen kafaya oymuşsun bir kere çocuk diye. Tekrar konuşmak dileğiyle telefonu kapattılar
Çabucak eve gitti Zeynep telefon ettiği yer köyün meydanında bir kulübeydi. Analık ta pazardan geliyordu Onu orada gören analık peşinden gidip
?Ne yapıyordun orda buralarda uğraşacağına nasıl çocuk yaparım onları düşün ben oğluma meyvesiz ağaç istemem. Bu işlerde kızmaca darılmaca olmaz ben mustafayı gerçek oğlum gibi görürüm onu üzmene izin vermeme bunu böyle bilesin
?ben istememi annecim bir çocumuxz osun Allah vermiyor iste ben ne yapayım. Doktora gideriz beklide sorun ondadır Mustafacı bir türlü ikna edemiyorum deyince
Analık iyice sinirlendi
?sen ne diyorsun kendi suçunu nasıl Mustafa nın üzerine atarsın ben onu bunu bilmem ne yap et o çocuğu doğur. Yoksa karışmama m
?evet, karışmasın babamın evine dönerim değil mi mustafanın da aklına bunları sokan sensin gerçek oğlun gibi seviyorsan onun mutlu olmasını istersin yuvasını dağıtmak değil. İlk defa bu kadar içinden gelenleri söylemişti içi rahatladı ama yine de sıkıntılıydı
Zeynep daha nereye kadar bu baskılara dayana cağını bilmiyordu. Babasına da fazla dert yanmak istemiyordu onun üzülmesi dünyanın yıkılması gibi bir şeydi zeynep için Mustafa'nın gelmesini heyecanla bekledi. Ona beraber doktora gitmelerini önerecek ve beklide beraber ce çözüm yolu bulabliceklerdi.
Mustafa geldiğinde herzamnki gibi sinirli haliyle
?yemek yaptın mı çok acıktım. Zaten yorgunum hadi ver bir şeyler yiyiyimde yatayım bari dedi.
İlgisiz tavrı zeynebin canını sıkmıştı. Ama bir yandansa mutlu olmuştu analığının yanına gitmediği belliydi yoksa evde kıyametler kopardı doktor işini de ona nasıl Ona nasıl söyleyeceğini bilemiyordu. Çok sinirliydi ve ilk defa o gün eve içkisiz gelmişti Yemek yerken anlatırım diye mutfağa yöneldi bir yandan da nasıl söyleyecgini düşünüyordu. Hazırlayıp yemeği önüne koydu. Sessizce
?bugün betülle konuştum doktora gitmemiz gerektiğini söyledi. Hem de beraber belki problem sende olabilirmiş. Sadece kadında olmazmış.
?ben doktora falan gitmem dedi Mustafa sen git baktır. Yeni yeni adetler çıkarıyorsun erkekte böyle şeyler olmaz şimdiye kadar bu köyde problemli bir erkekle görmedim ben. Tamam dedi Zeynep işte köyde yetişmiş bir adam ne kadar anlatabilirsin ki işte inşallah halledebilinecek bir sıkıntı8dır yoksa bunlarla daha çok işim olacak diye düşündü. Yattı Zeynep Mustafa yla daha fazla konuşmadan. Ne kadar çok konuşsalar o kadar kötü oluyordu her şey
Sabah Betüllü aradı
?yarın oraya gelsem doktora gidebilir miyiz diye sordu Betül
?tabii benim tanıdığım bir doktor var gel oraya gideriz sözleştikleri saatte buluştular. Betül çoktan gelmiş zeynebi bekliyordu. Birbirlerisine hasretle sarıldılar. Betül annesini zeynepte mustafayla yaşadıklarını anlattı muayeneye gittiklerinde sırada birkaç kişi vardı Doktor Betüllü tanıyınca hemen onları içeri aldı Zeynep durumu doktora anlattı. Tahlil ve muayene den sonra sorunun zeynepte olmadığı anlaşıldı doktor - bak kızım sende herhangi bir sorun yok eşin bir ürologa git sin birde o muayene olsun. Zeynep üzülsün mü sevinsin mi bilemedi bir an evvel eve gidip Mustafa yı doktora gitmeye razı etmeliyim diye düşündü Betül de biraz zeynebin düşüncesini anladığından
? hadi Zeynep sen git eve geç kalma mustafaya da söyle hastaneye gitsin
Zeynep eve geldiğinde Mustafa yoktu. Onu beklemeye başladı. Kapıdan gelen anahtar sesiyle hemen koştu kapıyı açtı Mustafa sinirle
?sakın bana kısırım deme
Zeynep'te aylardır haksız yere çektiği sıkıntıları anımsayarak muzip bir surat ifadesiyle
?hayır, kısır olan sensin dedi
Mustafa sinirlenmişti ilk defa. zeynebe bir tokat attı. Tabii bu son olmuycaktı Zeynep ağlayarak
?neden vurdun problem sendeymiş aylardır bana yapmadığınızı bırakmadınız annenle sen
Fazla konuşma ben doktora falan gitmem o doktor yanlış bakmıştır erkek kısır mı olur. Git başka doktora
Hangi doktora gitse aynı şeyi söylediler ama bunu ne mustafaya nede annesine anlayabildi
2 yıl geçti aradan ne tarlanın satıldığı vardı nede. mustafanın doktora gittiği Allahtan betülün annesinden haber yoktu. Bir hafta sonu Betül onların yanına geldiğinde mustafa nın problemini bildiği için. Ona uygun bir dille ben anlatırım dedi zeynebe sen merak etme mustafa nın eve gelmesini beklediler
?bak Mustafa utanma böyle şeylerden Erkelerinde başına gelir bazı şeyler doktora gidersin tedavi olursun biter. Bu dünyanın sonu değil istersen doktora ben götüreyim seni bak ben buradayken yarın gi, delim olur mu?
Tama dedi Mustafa. Onun söylediği şeylere nedense ehemmiyet verirdi Ertesi gün betülün ayarladığı doktora gittiler. Muayeneden sonra. mustafanın daha önce ki maceralarından kapmış olduğu hastalık teşhisi kondu
Tedaviden hemen sonra çok geçmeden. Zeynep mutlu haberi. Betül verdi beklenildiği gibi hamile kalmıştı. Annesi de duydu tabii hemen Betül e
?hadi beni de zeyne be götür dedi. Ona biraz bir şeyler götürelim. Belki bir eksiği vardır ocuğa da eşya falan alıalaım
?doğunca gidersin anne gidip kızın canını sıkma. Şimdi dedi Betül
Niyeti belliydi yine uzun zamandır görmediği Zeynep i bunaltmak onu yine çok mutlu edecekti. Kızda bunu bildiğinden böyle bir şeye izin vermek istemedi Zeynepçin yıllardır çektikleri yetmiyormuş gibi birde bu kadının ara çıkışları ikisinde canını sıkıyordu. zeynebin hamileği ilerledikçe Mustafa tekrara huşsuzlaşmaya başlamıştı. Nedeni ise mmustafanın bitmek bilmeyen kaprisleriydi bu seferde kızım olsun diye tutturdu. Ama onu veren Allahsı Zeynep ne yapabilirdi ki 9 ay böyle sıkıntılarla geçti yine nedense. zeynebi, n hayatında hep onu sıkacak şeyler oluyordu oda sanki alışmıştı artık. Ve biliyordu bir insanın yüzü gülmecimi hiç gülmez ve onun kız evlatlarına geçer bu bahtsızlık. Kızı olmasın diye dua ediyordu Zeynep. Ve Allah onun dualarını belki ilk defa kabul etti.
Bire akşam vakti tuttu zeynebin sancıları. Allahtan Mustafa evdeydi. Ve bugün yarın olucagını bildiğinden Betül de zeynebi, yalnız bırakmamıştı. Hemen analığa haber saldı Mustafa oda geldi. Zeynep doğumu İzmir yapmak istediğinden. Hemen yola çıktılar Mustafa kız beklediğinden onunla ilgili isimler bile düşünmeye başladı yolda. Analık ilk defa mustafaya kızdı
?oğul Allah bilir kız mı oğlanmı sen nerden bilecen.
? çocuk olmadığı zaman neler yaptığını hatırladı Zeynep analığın o zaman niye dememişti böyle. Hastaneye vardıklarında vakit bayağı geç olmuştu. Hemen doğuma aldılar zeynebi. Doğum bayağı zor geçti. Odaya alıınğında. Hep si çok mutluydu çikolata gibi nur yüzlü bir erkek doğdu. Hep beraber
?Hadi ismini koyalım dediler
Mustafa hep kız hayali kurduğundan. Erkek ismi düşünülmemişti,
?Analık durun dedi bugün kadir gecesi si adı kadir olsun çocuğun dedi ve kadir dedi oldu bebeğin adı
2 gün sonra hastaneden döndüklerinde Zeynep bitkin di. tekrara hasta olmaktan korkuyordu mustfa her gün biraz daha kötüleşmeye başlamış ve evde içki içmeye başlamıştı zeynebe yapmadığını bırakmıyordu. Bir kızı olsun istiyordu
3 yıl sonra. Kız umuduyla tekrar doğum yaptığında. Hastaneye gelen Mustafa bir erkek çocuğun daha olduğunu duyunca zeynebi ve bebeği görmeden gitmesi betülün mustafa hakkında fikirleri iyice sabitleşti. Çok üzgündü Zeynep bu zor günlerinde hep Betül vardı yanında hastane odasında Betül ile yalnız kaldıklarında
?neden hala şavaşıyorsun dedi zeynebe
?ne için ?görüyorsun Mustafa her gün başka bir adam oluyor ve sen hala bu evliği yürütmeye ve çocuk doğurmaya devam ediyorsun ne olacak bu işin sonu
?bilmiyorum Betül mustafayı anlamaya çalı9şıyorum.bir kızı olsun istiyor ona görmediği annesin ismini koymak heves si var içinde ama. Baba neden bu şekilde davrandığını anlamıyorum. Bırakıp gitmek çözüm değil. Kendi kendime söz verdim. Çocuklarımı annesiz ve babasız büyütmüycem
?Sen bilir sin ama ben bu gidişi beğenmiyorum dedi bet6ül
Bu arada kapı açıldı gelen Betüllün annesiydi mustafayla bir şekilde irtibata geçmiş hastanede olduğunu öğrenmişti zeynebin. Kısa bir sessizlik oldu. Birbirlerine bakakalmışlardı. Sessizliği Betüllün annesi bozdu
?Geçmiş olsun anneli babalı büyüsün
?sağ ol diye bildi Zeynep
Betül annesine çok kızmış tı çünkü ne zaman ortaya çıksa hep bir problem çıkıyordu. Sesini yükselterek annesine
?anne senin burada ne işin var.
Her zaman ki vurdumduymazlığınla. Betüllün annesi
? ne demek ne işim var. İstenmeyen insan ilan ettiniz beni. Ne yaptım ben
Zeynep sessizce
?hiçbir şey dedi
Gerçektende hiçbir şey yapmamıştı onun için eğer yapsaydı şimdi belki bunları yaşıyor olmuycaktı.
?Oğlun olmuş yine
?evet, oğlum oldu
?adını koydunuz mu?
?hayır, daha koymadık
?e hadi koyalım dedi kadın
?anne sana ne şimdi çocuğun adından. Dedi Betül kızarak
?anlaşıldı ben istenmiyorum burada
Kapıdan çıkarken Zeynep be dönüp acımasız bir surat ifadesiyle
?bir gün elime düşeceksin dedi ve çıktı odadan yine yapacağını yapmıştı. Zeynep bu kadından nen zaman kutrulucağını merak ediyorum ama Betüllü payaşlmadı bu düşüncesini
Bu kadar sıkıntısın8ıın içinde belli zamanlarda ortaya çıkıp saçma sapan şeyler söylemesi üzüyordu zeynebi. Ama nedense hiç karşılık vermiyordu ona
?Üzülme dedi Betül ağlayan zeynebim görünce
?annemi biliyorsun zavallının tekidir o
Yıllar geçti çocuklar büyüyordu. Cem koydular küçük oğlanın adını cem karacadan esinlenip
Mustafa her zamanki gibi eve belli zamanlarda gelir. Çocuklarla ve Zeynepli hiç ilgilenmez olmuştu maddi sıkıntılarsa iyice baş göstermeye başlamıştı
Bu kadar sıkıntıya zeynepte eski hastalığının belirtileri nüks etmeye başlamıştı. Zaten genelde dışarıda olan Mustafa, bir gün eve geldiğinde. zeynebi ağlama krizine girmiş buldu. Çıldırmış gibiydi. Bağırarak ağlıyordu. Onu gören çocuklara da ağlamaya başlamış. Onlar duymayan annelerinin eteklerini çekiştirerek. Seslerini duyurmaya çalışıyorlardı. Hemen zeynebi kollarından tutarak. Kendine getirmeye çalıştı ama Zeynep kendinden geçmiş sanki dış dünyayla bağlantısını kesmişti
Hemen analığa koştu. Çocuklara bakması gerektiğini zeynebi hastaneye götürecegini söyledi arkadasın birinden araba alarak. Dakikalık bir yolculu7ktan sonra ilçedeki hastaneye vardılar. Zeynep iyi oluca gına dehada kötü olmuştu. Ağlaması durmuş gözleri bomboş bakıyordu hastanede ona bir sakinleştirici yaptılar. Aradan beş dakika geçti zeynebin sağ tarafı tutmamaya başladı. Evet, kısmi felç geçiriyordu. izmire gitmesi gerekiyordu hemen sevk ettiler. izmirde hemen yatışı oldu. zeynebi o halde görünce yaptıklarına pişman olan Mustafa kendi kendine. Ona bunları yapmaya hakkım yok tu hep mutlu edicim diye söz vermiştim bak şimdi neler oldu ya iyileşmezse ben ne yaparım ömür boyu vicdan azabı çekerim bir iyi olsun onu bir daha hiç üzmüycem. Diye düşündü. Hafta kendini bilmez bir şekilde yattı mustafada basından ayrılmıyordu ilk defa zeynebi bu kadar kötü görmüştü
Zreynep biraz kendine gelince. mustafa sevinçle zeynebin elini tuttu onunla i,ilgili düşündüklerini aslında ona çok söylemek isterdi ama bir türlü söyleyemiyordu. Çünkü mustafanın içinden geçenleri başkasıyla paylaşması için içki içmesi gerekiyordu. Ve çocuklarına bile hiç bir zaman siziz seviyorum diyemiycekti
?köye gidiyim analığa haber veriyim çocuklara bakıyım hemen gelirim olur mu?
Hiçbir şey demedi Zeynep sadece baktı.
Tam bir ay hastanede yattı eve geldiğinde biraz daha iyiydi ama çocuklara nedense ilgisi azalmıştı sadece uyuyordu belki kullandığı ilaçlardan olabilirdi yalnız kalmak daha çok hoşuna gidiyordu
Aradan iki senede bir çocuk yapmayı alışkanlık haline getiren Zeynep yine hamileydi. Ama Mustafa kız ya da erkek sohbeti yapmaktan artık çekiyordu bu zor zamanlarında yanında olan tek arkadaşı Betül yine zeynebin yanındaydı okulu çoktan bitmiş çok iyi bir insanla nişanlanmıştı. Gebeliğin son gününde kadro yine tamamdı
Mustafa Zeynepken daha heyecanlıydı. Ümit ediyordu ki bu sefer kızı olacaktı. Yukarıdan beklenen haber geldi. mustafa nın sonunda kızı olmuştu
?Hatice'm doğdu diye bağırdı. Yılardır beklenen bebek gelmişti. zeynepte çok mutluydu bir oka dar da yorgundu. Çünkü yine doğumu çok zor olmuştu. Hastane bahçesinden ayrılmayan Mustafa kantinde Betüllü çay içerken. Ne nekadar mutlu olduğunu anlatıyordu. betülde bu kız haberini annesine vermişti bütün iyi niyetiyle. Yalnız hiç beklemedikleri bir şey oldu. Betül annesinden söz aldı artık kızın hayatına girmeyeceğine dair. Ama o her zamanki gibi verdiği sözü tutmamış hastaneye doğru yol almıştı hastane Kantinin kapısında göründüğünde Mustafa hemen ayağa kalkıp elini öpmek istedi. Mustafa ona saygı duyuyordu çünkü Zeynep ona yaşatılanlşarı8 hiçbir zaman mustafada dâhil kimseye anlatmamıştı yaşadığı kötü şeyler onun geçmişinde kara bir leke olarak diplerde bir yerlerde kalacaktı.
Oturdu onlara la zeynebi sordu durumunu anlattılar
E dedi heyecanla Betüllün annesi. Kızın adını koydunuz mu?
Evet, Hatice koydum adını anamın adı hep bu günü bekledim
?benimde torunum sayılır benimde ismim koyulsun isterdim
Bunu söylerken Betüllü göz göze geldiler
İki ismi ismi olsun kızın Hatice bir de benim ismim çok iyi olur
Mustafacında aklına yattı ama hiç biri zeynebe soralım demediler. Heyecanla
?en zeynebe söylemiyim sürpriz olsun dedi. Ben hemen gidiyim kimlik çıkarayım
Tama dediler. Mustafa gittikten sonra Betül annesine
?Of anne Betül çaresiz izledi konuşurlarken onları mustafa nın yanında annesini bozup onun gözünde küçültmek istemiyordu annesini utanıyordu mama maalesef kader onları bir şekilde ayrılmaz bir bağla bağlamıştı ne ya yine yaptın yapacağını. Bu kadardı müdahale edilirdi bir insanın hayatına bu ne biçim bir zihniyetti. Peki, zeynebin suçu neydi o neden yaşamak zorundaydı bunları. Üstüne üstlük bir kere daha girmeye çalışıyordu zeynebin hayatına. Çocuğuna vereceği ismiyle
Zafere erdikten sonra çıkıp gitti hastaneden betülde zeynebin yanına çıktı. Aşağıda olanlarına nallatmama kararı aldı kendi kendine zeynebi üzmek istemiyordu. mustafada oda hiçbir şey bahsetmedi zeynebe isim konusunda takı Zeynep taburcu olup kızının kimliğini çıkarması için Mustafacı urağana kadar
Hastaneden taburcu oldu Zeynep eve geldiklerinde mustafaya kızın kimliğini çıkaralım dedi
İşte ozzamn oda zeynebe bir kere daha kötülük yaptığını bilmeden