benim annem beslemeydi devem3

annesinin yokluğunu hissetirmiycekti ona babasını bir daha ağlarken görmeye dayanamazdı babası çok çok değerliydi. O özeldi ama babanın yüreği dayanmıyordu onu öyle görmeye
Sabah kalkıyor babasının önünden arkasından gidiyor ona bir şekilde yardımcı olmaya çalışıyordu. 6 ay devam ettiler bu şekilde ama işleri aksamaya başlamıştı. Babasının Onu evde yalnız bırakmak istemediğinden dışarı satışa gidemez olmuştu. Komsulara da bırakmaya kıyamıyordu zaten çok hassas olan zeynebe biribirşey derde o küçücük yüreği küstürürler diye korkuyordu Mehmet Efendi artık Zeynep içiniyiyce endişelenmeye başladı, evde onunla ilgilenecek kimse kalmamıştı. Çerler aramaya başladı ne yapabilirdi hatta bir ara annesine bile vermeyi düşündü zeynebi. Ama birde o gittiğinden bereihiç onu görmek istemediğini düşünüp vazgeçti o düşünceden
2 seneleri geçti bu şekilde Zeynep 6 yaşına geldiğinde. Hala anneden bir haber yo oktu biraz büyüdükçe kendi kendine sorgulamaya başlamıştı neden annesi gelip onu görmüyordu babası erkek olduğu halde onunla ne kadarda çok ilgileniyordu insan hiç çocuğunu aramaz özlemez miydi bahçedeki köpekleri çomarın bile yavruları olduğunda 6 tane eniğine nasılda süt emzirmeye çalışıyor birileri yavrularının yanına yaklaştığı zaman onları nasılda koruyup kolluyordu Zeynep onları seyrederdi anneleriyle oynaşmaları çok hoşuna giderdi oda yavrularını beslemek ve mutlu etmek için elinden geleni yapardı hatta köpek olduğu halde ve bunun sonunda, özenmeye başladı Zeynep çomarın eniklerini ve onları öyle gördükçe annesinden nefret etmeye başladı çünkü babasını ve babaannenin ve hatta çomarın bile gösterdiği fedakârlığı o göstermemişti,
Babaannede severdi zeynebi adaşıydı ve yanında kalan görebildiği tek torunu oydu ama artık oda yoktu bütün yüreğini sevgisini babasına verdi hatta öyleki küçükken kiminle evleneceksin dediklerinde babamla derdi bir idoldü onun için baba onu kaybetmekten çok korkuyordu ama korkularına doğru açılan kapının yavaş yavaş aralandığından haberi yoktu baba artık dayanamaz hale geldi. Kız büyüyor okula gidecek sorunları olacak babayla konuşamayacağı problemler yaşıysak bu sorumluluğu yüklenecek biri olmalıydı evde ama kızını da kaybetmekten korkuyordu kendisini adayışını görüyordu Zeynep elinden geleni yapıyordu babasını da başka biriyle paylaşamayacağını komsunun birine söylemişti ama her şeye rağmen evlenme kararı almak zorundaydı, nihayetinde bir erkekti 6 yaşındaki kızıyla ilgilenecek bir bayan olmalıydı evde.
Köyün evlendirme işlerine bakan bir bayan vardı bu yetmiş beş yaşlarındaki bayana koca nine derlerdi. Bir gün Mehmet Efendi onun yanına gitti evlenmek istiyorum demeye utanıyordu anası da yeni ölmüştü ne derlerdi ona bir ara çıkmayı düşündü oradan bir uğradım deyip tam çıkıcaktıki koca nine onu görünce anladı ve fırsat vermeden kendi söze girdi
?Mehmet oğlum artık senin evlenme zamanın geldi tek başına ne kadar koşacaksın daha. Kız büyüyor sen işlerden kaldın seni köy meydanında zor görür olmuşlar kahveye bile gitmiyormuşsun. herkezde aynı şeyi söylüyor evlensin diyorlar senin için sen nedersin
?haklısın koca nine şöyle iyi süt emmiş vicdanlı zeynebe kendi çocuğu gibi bakacak biri olursa neden olmasın. Rahatlamıştı demek herkes aynı şeyi düşünüyordu korktuğu gibi dedikodular çıkmazdı artık
?tamam, sen merak etme ben araştırır sana haber veririm
?olur, ben haber bekliyorum diyerek ayrıldı oradan. Ama düşünceliydi nasıl biri olacaktı Zeynep'e nasıl anlatacaktı o düşüncelerle babaanneden sonra başka bir kadını kabul edicekmiydi Yıkım üstüne yıkım yaşamıştı önce anne gitmiş sonra onu seven tek kadın vefat etmiş biraz zor kabulleneceğine inanıyordu eve gittiğinde onu bahçede bir şeylerle uğraşırken gördü elinde kibrit ateş yakmaya çalışıyordu hemen yanına koşup
?kızım ne yapıyorsun. Onun küçücük elleriyle bir şeyler yaptığını görmesi onu epey duygulandırmıştı. Kendini sanki o evin kadını ve babasına bakacak tek insan oymuş gibi bilgiç bir tavırla
?ateş yakıyorum baba yemek yapacaktım sana dediğinde babası kararını iyice kesinleştirdi bu eve bir kadın lazım. Ama zeynebinde seveceği bir kadın ona en uygun dille anlatmaya çalışarak
?Zeynep bu işleri başkası yapsın artık bu evde. Sen ve ben uğraşmayalım evde bir bayan olsun daha iyi olmaz mı? Zeynep'ten gelecek tepkiyi beklemek için sustu ama o her üzüldüğünde yaptığı gibi yine sustu ve baktı babasının gözlerine. Tekrar bu sefer onu kucağına oturtarak babası
?benim evlenmem lazım Zeynep hem senin için hem de kendim için. Her şey daha iyi olur o zaman. Ama sen hep benim çok sevdiğim kızım olarak kalacaksın seni kimsenin üzmesine izin vermeme hoşumuza gitmezse göndeririz gider olmaz mı?
Evlilik ne demek diyemedi. Bir daha bunun tarifini birinden duyma ürkütüyordu onu çünkü biliyordu. Zeynep. Anne baba beraber olur çocukları olur sonrada ayrılırlar ya da kavga ederler her gün çocuklar ağlar üzülür ama bir şey diyemezler hatta baba da şimdi tarifi yaptı hoşumuza gitmese göndeririz işte evlilik bu demekti zeynebin gözünde ama bir şey. Demedi sadece sustu babam yine üzülecek diye geçirdi içinden.
Koca nineyle Mehmet efendinin konuşmasının üzerinden iki hafta geçmişti. Zeynep ve babası avluda kahvaltı ederken koca ninenin sesi duyuldu bahçe kapısından Mehmet Efendi hemen heyecanla kalkıp buyur etti içeri. Koca nine Mehmet e bakarak içersini işaret etti bellikli, zeynebin duymasını istemediği bir şeyler konuşacaklardı. Odaya girdiklerinde zeynepte kapının ardında konuşulanları dinlemek için yerini çoktan almıştı. O anlattıkça Zeynep ağladı duyduğu şeyler hiçte onun için ve babası için iç açıcı değildi. Sadece babası için üzülüyordu ne gerek vardı şimdi başka bir kadına o babasına bakardı. Onun tek dünyası tek erkeği babası vardı koca nine heyecanlı heyecanlı anlatıyordu.
?bak Mehmet civar köylerden birinde bir bayan var kocası ölmüş hiç çocuğu yok, sizi anlattım kadın çok duygulandı ağlamaya başladı zeynebe çocuğum gibi bakarım merak etmesin dedi fazla bir şeyde istemez bir nikâh kıyarsın gelir eve oturur ne dersin
Mehmet- tamam dedi hazırlıkları yapalım ne gerekiyorsa yaparız evlilik için ama gerçekten zeynebi düşünüyordu kendi annesi fazla acımasız davranıp hiç bu kızı görmemişti acaba bu insan nasıl olacaktı babasının. Bilmediği bir şey vardı ve geçekten ciddi ciddi ona sormamıştı bu eve bir kadın getireyim mi diye Zeynep hiç istemedi onu. Kabullenmek zorunda olgunu biliyordu hayır dese babası üzülecekti ama o kadın eve geldiği zamanda üzülecekti. Nasıl büyükler hata yapıyor diye düşündü annem onu üzdü bu kadın neden üzmesisin diki hem onu hiç tanımıyordu Zeynep ve babası
Ancak insanlar ne yazık ki bağlanacakları limanları ve sevgililerini dostlarını seçmekte de tıpkı ebevenlerini seçmekte olduğu gibi özgür değiller. Yaşam onlara bunları sunuyor ve sonra ellerinden alıyor ve asıl zor olan da yaşama evet diyebilmek di.
. Bir hafta boyunca yani nikâha kadar ne babası konuştu nede Zeynep kızdığı zaman hep susardı ya. babasıda bu huyunu bilirdi zeynebin konuşmadığı zaman hiç kimse onu konuşturmazdı babası. Bir yandan seviyordu bu huyunu bir yandan da çok üzülüyordu çünkü içine atıyordu Zeynep bir ağlasa bir bağırsa belki rahatlardı Zeynep ta babası da. Çünkü diğer çocuklardan farklıydı her şeyiyle.
Zeynep düşünmeye başladı acaba benim babaannem gibi sevecek mi. bu gelecek olan insan çok zor olacaktı onun için ikinci bir kadını kabullenmek hatta. Bir ara babasına çok kızdı artık beni sevmiyor benimle ilgilenmek için başka birini getiriyor anlayamıyordu. Zaten küçük beyninde bundan başka bir şey düşünmesine izin vermiyordu ki bildiği tek şey o gelen kadın babasını çok üzecekti
Ve o gün geldi ilçede kıyılacaktı nikâh zeynebi almadı babası zaten zeynepte gitmek istememişti evde bekliyordu onları saati öğrenmişti Zeynep. Akrebi yel kovanı biliyordu babasının dediğine göre az sonra burada olacaklardı heyecanla beklemeye başladı gelecek kadını çok merak ediyordu annesine mi benziyordu babaanne yemi. En çok babaanneye benzesin istedi onun huyları gibi olsun iyi olsun zeynebi sevsin o zaman bende severim diye düşündü saatler geçtikçe hem merakı hem de heyecanı iyice artmıştı bahçe kapısın önünde gelecek kadını beklemeye başladı Zeynep. İleriden göründüklerinde iyice heyecanlandı ne yapmalıydı koşup sarılmalımıydı yoksa beklemelimiydi yoksa ondan gelecek tepkiye göre mi davranmalıydı. Bekledi onların yaklaşmalarını yüzüne de büyük bir kız ifadesi vermek istiyordu kadın onu küçük zannedip çocuk gibi davranmasın aslında ben bakardım babama da sen geldin, ifadesi otuz, otuz beş yaşlarında yüzü gülmeyen bir kadındı alnında kahverengi bir lekesi vardı. Zeynep onun gülmeyen yüzünde o lekeyi görünce nedense komiğine gitmiş gülmeye başlamıştı hep si şaşkın Zeynep i seyrediyordu. Öyle çok güldü ki Zeynep artık babası uyarmak zorunda kalmıştı. Aslında o gülme ne demekti sadece Zeynep biliyordu ağlıyordu aslında gözyaşlarını içine akıttığı gözyaşlarını kahkahayla saklıyordu Zeynep. Çünkü babasının yanında bir kadın vardı ve bu kadın asık suratlı sinirli olduğu her halinden belli en küçük bir şeyde büyük problemler yaratacak bir kadındı, babası zeynebin yanına gelip
?bak Zeynep bu Ayşe ablan bundan sonra burada beraber kalıcız. O seni sevecek bana yolda söyledi sende onu seveceksin tamamı. İçeri girdiler beraber kadın zeynebi süzüyordu gülmesi kesilmiş ama ilgisiz bir tavırla oturuyordu babasının yanında. Daha baştan beğenmedi kadını
Kadında yüzüne getirdiği zoraki gülümseme leyle kadın
?

02 Mart 2009 9-10 dakika 9 öyküsü var.
Yorumlar