Beyaz Adımlar

Sakin ve hararetli adam durmadan yürüyordu. Arkasında onu takip eden av köpeği ve omzunda tüfeği vardı. Ellerine geçirdiği siyah eldivenleri onu bu kasketli havadan korumaya yetmiyordu. Uyuşan bedeninde oluşan ağrılar ve midesinde başlayan boşluk görülmezse, yürümek ona ağır gelmiyordu. Soğuk ve buz tutmuş bu yolda yürürken durmadan düşündüğü şey eve eli boş dönmemekti.

Sendeledi bir an. Düşme noktasında tek ayağının tökezlemesi diğer ayağını da savurdu ve bir kar yığınının içinde buldu kendini. Yüzü, tüfeği, bedeni tamamen karla kaplandı. Kuyruğunu kıstırıp ona bakan köpeğine aldırmadı. Sanki o yokmuş ve bu düşme anı hiç yaşamamış gibi sağ eliyle yerden destek alarak doğruldu. Sorun yürümek değildi. Sorun iyi bir av bulmaktı. Ayağındaki postalları kara, buzlara bata çıka ilerletiyordu bedenini. Kıskanıyordu bazen şu yanındaki hayvanı. Ne de olsa hiçbir şeyden habersizdi ve güzel kürkü sayesinde soğuğu hissetmiyordu bile. Aslında sorun bu da değildi. Yürürken kendi benliğini yitirmekten, kendini ve hayatını unutmaktan korkuyordu. Şu an tek yapabileceği şey donmadan iyi bir av bulup eve dönmekti.

Akşam olmaya başladı. Hafiften grileşen hava ve gündüzden beri görünmeyen güneş onu biraz tereddüte düşürse de en azından bir ateş yakmayı becerebilirdi. Durdu, birkaç tane kuru dal parçası aradı karlar içersinde, bulduğu dalları üst üste yığdı, cebindeki kibriti yaktı ve dalların tutuşmasını bekledi. Bu işlem hiç de kolay değildi. Ama yarım saatlik bir çabadan sonra ateşi yakmayı başardı. Köpeği ve kendisi artık ısınmalıydı. Az ötede yayılan hayvan bu duruma çok sevinmişti belli ki. Ama adamdaki tereddüt hiç bitmiyordu. Uyumak istese bile gözünü kapadığı anda kulağına kurtların uluma sesleri geliyor, ve bir takım çıtırtılar onu rahatsız ediyordu. Sonra sabaha kadar oturmayı ve ateşi hiç söndürmeden birkaç tane daha işini görecek kadar kuru çalı çırpı bulmayı düşündü. Ve bunu da başardı genç adam. Yaktığı ateşi sabaha kadar korudu ve sabahın ilk ışıklarında tekrar yola koyuldu.

Yürürken durmadan önüne baktığından sağ tarafında ona doğru gelen şeyi fark edemedi. O koca şeyin nefes alıp verişini ensesinde hissettiğinde fark etmişti ancak. Olanca gücüyle kaçmayı denedi ama bunu yapamadı. Durdu olduğu yerde ve ölmeyi bekledi. Birden ayaklarının dibine bir şeyin yığıldığını fark etti. Köpeği, onu hiç yalnız bırakmayan can dostu köpeği, ayıyı bir ısırışta devirmişti ve sahibini ölümden kurtarmıştı. İyi bir ödülü hak ettin dedi içinden ve montunun en ücra köşesinde sakladığı son ekmeğini de bu dostuna verdi ve yoluna hızlı adımlarla devam etti. Şu anda tek amacı sağ salim evine varabilmekti, fakat evinden o kadar uzaklardaydı ki bu düşünce ve bu umut git gide daha da soğuyordu. Yine de temkinli davranmıştı. Şimdiye kadar tüfeğini hiç kullanmamıştı.

Öğle vakitlerinin ılık rüzgarları hafiften esmeye başladı. Hala durdurak bilmeden yürüyordu bu dam. Durdu, bir şey fark etti, çatırdamıyordu köpeğinin ayak sesleri. Döndü arkasına, yere yığılmış köpeğinin arkasında o az önceki ayı duruyordu. Köpek bu sefer onu alt edememiş ve yenilmişti doğa kanununa. Adamın içinden geçen tek şey, ölümün artık bir nefes kadar yakınında olduğuydu..

Gözlerini kapadı ve bekledi olacakları. Yavaş yavaş ilerleyen ayakların gittikçe daha da yakınlaştığını hissetti. Nefesini tuttu, aklı da onu bırakıp gitti, sersemleşti birden. Yığıldı olduğu yere. Sıkışan kalbi ve etine geçtiğini hissettiği dişlerin ağırlığı onu ölüme bir tık daha yakınlaştırıyordu. Ölen köpeğinin ardından, o da nefesinin son demini kullanmıştı ve yavaşça vücuduna yayılan sıcaklığı hissetti. Ölüm sıcaklığıydı bu.

Kan dolaşımı hızlandı, hızlandığı kadar da dışarı akan kanlar beyaz bir örtüye bürünen yeryüzüne hızla yayıldı. Köpeğin kanı adama, en vefakar dostuna karışıyordu...

Büyük canlı ise bir süre daha orada oyalandıktan sonra başka yemler bulmak için ayaklarını karlarda sürükleye sürükleye yoluna devam etti...

22 Ocak 2012 4-5 dakika 34 öyküsü var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 13 yıl önce

    Ormanda bir Ayı ile karşılaştığınız zaman yapacak fazla birşeyinizde yoktur, eğer donanımlı değilseniz ve Anadolu'nun birçok köyünde ayılar ile insanlar arasındaki cereyan eden olaylar artık hikaye haline getirilmiş ve oranın köy kahvelerinde anlatılır anlatılır durur gece ve gündüz. Güzeldi Filiz kutladım...👍😅👍