Beyaz Sarayda ki Kovboy
-Efendim! Size Artık, başkanım diyebilirim.
-Edward,çok teşekkür ederim de ama yarış tüm hızı ile hala devam etmekte.
Rakibimizin son hamlesini de beklememiz ve ona karşı,strateji geliştirmemiz lazım, bunu sakın unutmayın!
Amerika halkının, bize gösterdiği yakın ilgi, başkanlık seçimlerinde, bir adım önde olduğumuzu gösteriyor.
Ekibimin ve senin çalışmalarından çok memnunum,işi gayet sıkı tutmamız lazım,henüz ipi göğüslemedik sayılır. Sandıklar açılıp da, resmen başkan olduğum, belli olmadan, aynı hızla propagandamıza devam etmemiz gerekiyor.
Amerikanın en ücra yerlerinde, halkımız bizi karşılarında görmeli,
-Haklısınız efendim, ama bu şiddetli kış mevsiminde, çok zorlanıyoruz.
-Edward bu zor kelimesini sevmediğimi biliyorsun ve artık bu lafı duymak istemiyorum.
Amerikalı güçlüdür, Atalarımız ne zor şartlarda, atlarının üzerinde,
sıcağa ve soğuğa aldırmadan, kıtayı bir uçtan bir uca hemde o vahşi kızıl derililerin saldırıları altında geçmediler mi?
Ya! O tren yolu işçileri kartalların uçtuğu dağların zirvesinden o rayları canları pahasına döşeyerek, güney ve kuzeyi birbirlerine bağlamadılar mı?
Bizim felsefemizde, yılgınlık yok!
Bunu artık, şu beyinlerinizin içine iyice sokun, bakın önümüzde sayılı günler kaldı.
On gün sonra, insanlar seçim sandıklarının başında, oylarını kullanmak için, sıraya girecekler.
Siz ne zannediyorsunuz, bu seçim kazanılırsa, tabi ki kazanılacak, buna da hiç şüphem yok.
Ben Amerika tarihinin, en şiddetli kışında bütün mitinglerimi, halkın karşısına ceket ile çıkarak yapmadım mı?
Niye böyle yaptım? Onu da hemen belirtiyim,
çünkü Amerikan halkı, kendini yönetecek, güçlü başkan ister.
Peki rakibim ne yaptı?
Paltosuna şapkasına sarılıp, halkın arasına karıştı ve işte gerçek Amerikalı, onun bu zayıflığını gördü.
Onun zayıflığı, sandığa yansıyacak ve benim zaferimi getirecek.
-Haklısınız efendim, bütün basın ve halkın dilinde sizin o buz gibi havada,tek bir gömlek ve ceketle halka hitap etmenizi konuşuyor.
Bu bize gerçekten büyük avantaj sağladı.
-Edward son mitingimizi Newyork`ta yapacağız değil mi?
Evet efendim, büyük bir halk kitlesi katılımı olacak..
-Gayet güzel, o günün, meteorolojiden hava raporlarını aldınız mı?
-Evet efendim, miting günü yine hava eksi yirmi civarında ve karın tipi şeklinde yağacağını bildirdiler.
-Evet benim istediğimde işte buydu!
-Edward o gün halkıma bir süprizim var.
-Efendim bu süpriziniz Nedir?
-Evet o gün bütün Amerika gerçek kovboy nasıl olurmuş görecek,bunu onlara ispatlayacağım, bu sefer üzerimde sadece tek bir gömlek olacak.
-Ama efendim!?
-Hayır itiraz istemiyorum!
Rakibime silahımda ki son kurşunu da sıkacağım ve zaferi hep beraber, beyaz sarayın bahçesin de kutlayacagız.
-Edward işte beklediğimiz büyük gün geldi, alanda bir aksilik yok değil mi?
-Efendim kontrol ettik, hiç bir aksaklık yok, büyük bir kalabalık, miting alanında, heyecan içinde sizi bekliyor,yüzden fazla gazeteci konuşmanızı takip edecek ve,Amerikanın her tarafına,haberlerini iletmek için, hazırlıklarını yaptılar.
-Teşekkür ederim, eşimden benim yazlık, mavi kovboy gömleğimi iste.
Aman efendim kısa kollu gömlek mi?
İtiraz yok, bu son darbem, rakibimi öldürmeliyim ve onu bugün sandığa gömeceğim.
-Sevgili Amerikan halkı, işte yine soğuk bir günde efsane kovboylar gibi karşınızdayım.
Amerikayı temsil edecek, yani sizleri temsil edecek, başkan güçlü olmalı...
-Efendim dört saat oldu üşüyeceksiniz, siz üşümediyseniz, alandakiler üşüdü,konuşmanızı lütfen bitirseniz.
-Evet Kovboylar, hepinizi selamlıyorum, son sözüm, güçlü Amerika, güçlü başkan, şundan eminim ki sandıktan, güçlü başkan çıkacak. Beyaz sarayda görüşmek üzere hoşça kalın.
-Edward nasıldım?
-Efendim bu iş bitti, buraya kadar, siz Amerikanın yeni başkanısınız.
-Efendim sandıklar açılmaya başladı, her yerden zafer haberleri ulaşıyor, ezici bir üstünlük sağladınız.
-Hanım şu sobayı iyice yaksanıza, burada donuyorum.
-Başkanım siz hastasınız.
-Önemli değil, ufak bir üşütme.
-Sayın başkanım, bir doktor çağıralım.
-Hayır, hayır gerek yok, şu zaferimizi kutladığımız bir günde, doktor filan istemem.
Sonra mualefet ne der!?
Başkanım kesin sonuçlar belli oldu, artık resmen Amerikan başkanısınız.
Beyaz sarayın önünde halk sizin konuşma yapmanızı bekliyor, ama konuşamayacak durumda iseniz, ben bir şeyler ayarlar, konuşmanızı sıcak bir salonda yaparsınız.
-Edward hayır!
Konuşmamı beyaz sarayın balkonundan yapacağım, beni merak etmeyin dayanırım, hava soğuk mu?
Evet efendim yine dışarıda tipi var, isterseniz paltonuzu getireyim.
Hayır, hayır!
Yine gömlekle konuşmamı yapacağım, halkımın gözünde ki güçlü başkan imajını değiştirmeye hakkım yok.
Edward?
Daha fazla dayanamayacağım, hemen beni buradan uzaklaştır ve odama götür.
-Peki sayın başkanım.
-Çabuk beyaz sarayın doktorunu da çağırın.
Edward sen eşime söyle, bir tane daha, üzerime battaniye örtsün .
-Başkanım, üzerinizde beş tane battaniye var.
--Doktor bey, bana söyleyebilir siniz?
Başkanın sağlık durumunu,ben danışmanıyım.
-Sayın danışman, sayın Başkan çok kötü zatürre olmuş ve tedavisi geciktirilmiş, ciğerleri su toplamış,doğruyu söylemek gerekirse kurtulma şansı çok az ama elimizden geleni yapacağız.
-Bende size bakınıyordum, sayın danışman, aradan bir ay geçmesine rağmen,
Başkan gün geçtikçe kötüye gidiyor, bir deri, bir kemik kaldı, artık ne yiyebiliyor ne de içebiliyor, ben bir hekim olarak, sabaha çıkmaz demek zorundayım.
---AMERİKA TARİHİNDEN---
"1840 da ABD başkanlığına seçilen William Henry Harrison, çok
soğuk bir günde Washington da açık havada düzenlenen göreve başlama
töreninde şapka ve palto giymeyi reddederek yaptığı uzun konuşma sonucu zatürre oldu...
Yeni başladığı görevinden, bir ay sonra öldü."
CENGİZ DAMAR.
www.cengiz.blogcu