Bir Göztepe Hikayesi
Yıl 1991 henüz daha 6 yaşında bi çocuğum ellerim minik kollarım cılız çocuk. belkide hayatın kollarına atılmak için henüz erken bir yaş olsada hayat seni beklemeden kollarına atılıyor. evet 6 yaşındayım hayel meyal hatırlıyorum. evimizin çatı katında ufak bir çevirme asmalı balkonda kanepenin üzerinde uyuyorum. tatlı bir rüya görüyorum. hafif esinti tenimi okşarcasına uykunun derinliğine sürüklüyordu beni. işi gereği istanbuldan izmire pek gelemeyen bir dayım var. ama ben henüz onu görmedim. işte o uykunun derinliğindeyken zamanı dolan uykudan uyanıyorum. üstüme örtülmüş sarı kırmızı renklerinde üstünde kocaman amblemi olan bir bayrak. aklımın erdiği kadarıyla o zamanlar bunun bir takım bayrağı olduğunu düşünüyorum. içeri giriorum ve anneme senmi örttün bu bayrağı üzerime diyorum. annem beni karşısına alıyor. bak oğlum senin daha henüz görmediğin dayın geldi daha doğrusu uğradı diyor. işi gereği zamanı çok kısıtlı senide uyandırmamı istemediği için fazla durmadan gitti dedi. peki yaa bayrak dedim. oda dayın koyu göztepelidir. seninde göztepeli olmanı istiyor. o yüzden sana da hediye olarak bu bayrağı getirmiş fakat sen uyuduğun için üstünü örtmekle yetinmiş dedi. göztepe nerde diye sorduğumu hatırlıyorum anneme. oda izmirin en büyük takımı diye kısa bir cümle kuruyor. ben dört büyük takımı hayatım boyunca hiç bilmedim. küçük yaştaydım. ilkokul 1e gidiyordum. dayım işlerinde fırsat bulup tatile çıkmayı planlamış. fakat herkes gibi tatil beldelerini deilde izmir alsancak stadyumunu seçmişl. o esnada beni devamlı olarak yanında maça götürüyordu. akılalmaz bir kalabalıkta ilk duyduğum ve ezberlediğim kelime şu oldu: göz göz göztepe bu çok hoşuma gidiyordu. dayım işine tekrar gitmek zorunda kalmıştı. ve bana 2 çift söz bıraktı. göztepeli olmak ayrıcalıktır bu 1: ve alayına isyan ölümüne göztepe bu 2 demişti. inanılmaz bir dünyaya girmişti. yaşımın küçük olması benim için bişey ifade etmiyordu. içerdeki bütün maçlarına gidip sesimin yettiği kadarıyla göztepeyi destekliyordum. okul yıllarımın yarısını göztepeye adadım. 14 yaşında iken deplasmanlara gidiyordum. pankartlar hazırlıyor. bestelenen şarkıları ezberliyordum. bi gün göztepe-trabzonspor maçı var trabzon yenerse şampiyon maç izmir atatürk stadında göztepe yenilirse küme düşecek. izmir adeta o gün sabahın ilk saatlerinden akşam maç saatine kadar hayatının en büyük kalabılığını yakalamıştı. cebimde para yoktu bilet alacak. dayımı aradım. ama o çoktan işyerinden çıkmış. maça gitmişti. babamın aşırı alkol içtiğini düşünürek. kömürlükteki sakladığı bira şişelerine yönelmiştim. yaklaşık 30 tane bira şişesi vardı. onları bakkala sattım. bilet parasının yarısını çıkarmıştım. maça henüz 5 saat vardı. bilet durumunu kontrol etmek için gişelere gittim. bide ne göreyim camda göztepe tarafı kalmamıştır yazısını kondurmuşlar. yıkıldım adeta emin olmak için görevliye sordum oda malesef kalmadı delikanlı lafını tamalamadan ben yere çöktüm. benim o halimi gören görevli üzülme karaborsadan alırsın demişti. evet yaa dedim ayağa kalktım. ve tekrar umutlanmaya başlamıştım. ama umudum yine kırılmıştı. çünkü karaborsada satılan bilet fiyatları gerçeğinin 2 katıydı. üstü formalı kişileri stada girerken görmek beni çok üzüyordu. bişeyler yapmalıydım ama ne? elimi bir anda yüzüme götürdüm ve ovuşturmaya başladım. o esnada bileğimdeki altın künye yanağıma takıldı ve çok acı çektim. sonra künyeyede çok kzıdım.ve sonra bileğimden çıkardım niyetim cebime koymaktı. sonra aklıma inanılmaz bi fikir geldi. bunu satabilirdim evet yaa kuyumcuya götürüp satarım ve 1 değil 2 bilet bile alırım dedim. hemen koşa koşa kuyumcuya gittim. fakat bugün pazardı. heryerin kapalı olduğunu ilk kuyumcuya baktıktan sonra öğrendim. hemen cemil abimin yanına gittim. oda kuyumcu belki birileri açıktır bana yol gösterir diye düşündüm. ve cemil abinin kapısına dayandım. cemil abiiiiii cemil abiiiiii: noldu doğan dedi. abi kuyumcuyu açsana yalvarırım dedim. neden dedi bugün kapalıyım dedi. abi maça yetişmeliyim sana künyemi satacam bilet almam lazım dedim. maça kaç saat kaldığını biliyordu cemil abi saatine baktı ve gülümsedi : oğlum saat 18:00 1 saat kalmış maça benim dükkana gitmem 1 saati bulur zaten dedi. tabi yaa maç heyecanında cemil abinin dükkanının konakta olduğunu unutmuştum. abii tanıdığın varmı buralarda dedim. var ama kapalı dedi. abii bi ara açsın yaa lütfen dedim. ne istersen veririm sonra dedim. oda o zaman bi ufak alırsın bana dedi gülümseyerek: tama dedim sen yeterli hallet dedim. cemil abinin arabasına atlayıp hemen adamın evine gittik ve adam allhtanki zorluk çıkarmadan tamam dedi. eminmisin delikanlı bu çok para eder dedi. ailen kızmasın dedi. abi geçelim bu sohbetleri ben herşeyi göze alıyorum deyince adamın cümlesi şu oldu: yürü beee büyük göztepeli alıcaz maçı inşallah dedi. hemen paraları saydı elime. hemen cemil abiye rakı parasını verdim ve beni acil stada attt abi dedim. odaa hemen gazladı. maçın başlamasına 30dk kalmıştı stadın önündeydim. heyecandan cemil abiye tşk bile edemeden fırladım. ama sonra yalnış yaptığımı anlamıştım. ortalık cahennem gibiydi. herkes karaborsaya saldırıyordu. hemen bir karaborsacıyı buldum. yanında 2 kişi vardı. hemenn dikeldim başına abii bi göztepe açık tribününe bilet versene dedim fiyatını dahi sormadan. adam ise dur delikanlı 2 tane biletim kaldı adamlar alırsa sen aşşağadan izlersin maçı diye güldü. olamaz böyle bişey o an o karaborsacıyı öldürmek geldi içimden. sonra çocukları döndü. 2 tane bileti size bu zamanın parasıyla 200 e veririm dedi. çocuklar ise ne 200 müüüüüüü? dalgamı geçiosun kardeşim dedi. ve çekti gittiler. yani tanesi 100 ytlydi. ve biletler bana kaldı. adam yürümeye başladı. hopppp abiiii nereye bileti alacam dedim. durdu ve yüzüme baktı. sen kaç yaşındasın dedi. bennn 15 yaşındayım dedim. sen alamassın sende o para ne gezer 20 ye vermiyorum 100 veriyorum dedi.. ben cebimden 100 çıkarınca adam şok olduu. al dedim uzattım. 50 lirada buda senin harçlığın olsun diyerek koşturmaya başladım trübüne adam arkamdan bakakaldı.. 15 dk kala stada grdim aman tanrım bu bir rüya olmalı. servetim olsa bu maç için harcardım dedim içimden ve göztepe uğruna canım feda olsun dedim. künyemi sattığıma dair en ufak bir pişmanlık yoktu içimde.. her yer sarı krımızıydı. göz göz göztepe sesleriyle inliyordu izmir.. hemen başladık bağırmaya çağırmaya.. inanılmaz bir duyguydu bu... iananılmaz bir 90 dk yaşıyordum..... maç bitti ortalık bayram yerine döndü. skor tabelasında göztepe 3-1 trabzon yazıyordu.... bu benim hayatımda katıldığım en güzel maçtı.. daha sonraları göztepe yalı grubuna üye oldum. bilet derdim olmuyordu. grupla göztepenin bütün maçlarına gidiyordum...... şuan yaşım 23 göztepe belki layık olmadığı bir yerde ama inanıyorum ki eski günlere geri döneceğiz.... ben herzaman göztepemin yanında oldum ve olacağım.. göztepesiz hayat olmaz hayatın içinde göz göz olmassa heyecan kalmaz. göztepe sen benim gençliğimin katilisinnnnn...