Bir hayat öyküsü
1900' lerin başı Artvin Ardanuç köyü Rusların baskısından ve zulmünden bıkan köylü göç etme kararı alır.Osman Bey Köye en büyük oğlunu bırakır. Oğlunun mala mülke sahip olmasını ister.Köyde kalanların işi zordur.
Ruslar bir Kara kış günü köyü basarlar tüm halkı köyün dışına çıkartırlar ve köyü yaktılar. Köyde hiçbir şey kalmadı ne yiyecek ne giyecek köylü çok zor durumda kaldı. Köylü kendini topladı bir çok sıkıntılar çekti, yaz geldi.
Köylü pek Osman oğlunu istemedi. Köyün o eşsiz yükseklikteki yayla havası, başı bulutlara değen dağlar.uzansanız bulutları tutacak gibi olursunuz bu harika köyde armut toplamak için Osman oğlu ağaca çıkar diğer köylüler armut'u vermemek için sapanı saplamak ister. Ellerinde zorkurtulur. Bu durum üzerine Osman Beyin oğlu da köyden göç eder.
Birde Mevlüt isminde amcamız vardı. Çok babayiğit bir adamdı eli silah tutar gönlü yiğit bileğini kimse bükemezdi. Silah yeni yeni kullanılıyordu. Sınırda Rus'lara karşı birlik oluşturmuşlardı. Padişah Abdul Hamit Mevlüt'e silah göndermişti. Bir gün Mevlüt'e Ruslar pusu kurmuşlar ve öldürüp parça parça etmişlerdi.
Röportaj.....Osman oğlu Hoca 95 Yaşında