Biri Ana Biri Yâr Ne Yapsaydı Bahtiyâr 2 / Öykü Şiir
Aylardan Ağustos’tu, yakıcı güneş vardı
Pancar tarlasındaydı, çalışmakta ırgatlar
Sancı tuttu Nigâr’ı, duâ edip yalvardı
Irgatların sesine karışmıştı feryatlar
İşte böyle bir günde, eyledi feryat figân
O pancar tarlasında, oğlu geldi dünyaya
Koşuşturdu insanlar, bulamadılar dermân
Nigâr ana sevindi, gerçek olan hülyaya
Uyanmıştı bir gece, kabus görüp rüyâda
Irgat dolu traktör, devrildi yürek yakar
Yitirmişti Haydar’ı, yalnız kaldı dünyada
Çalışmak zorundaydı, yoksa ona kim bakar
İsteyenleri oldu, hâmileydi o zaman
Tarlada doğan oğlu, adı kondu Bahtiyâr
Ne çok çileler çekti, hayat vermedi aman
Daha çok gençti yaşı, hissetse de ihtiyar
Geçti zaman büyüdü, Bahtiyâr delikanlı
Gülizâr’a tutkundu, herkes bilir, aşikâr
Askerden de dönmüştü, sevecen, heyecanlı
Elde yok avuçta yok, olmadı hiç isyankâr
Ağanın oğlunun da onda var iken gözü
Varlıklı ailenin, kızı idi Gülizâr
Nasıl isteyecekti, nasıl kesecek sözü
Bahtiyar’ın bahtına, esecekti bir rüzgâr
Gülizâr’ın babası, bir kaç düşmanı vardı
Tarlasında yanyana çalışırken Bahtiyâr
Tesadüf işte bu ya, hayatını kurtardı
Kurşun onu sıyırdı, kazanmıştı itibâr
Hiç tereddüt etmedi, istedi verdi kızı
İmkansız olsa bile, gerçek oldu rüyâlar
Sevdiğine kavuştu, dindi yürekte sızı
Yaradan’a şükretti, şükür dedi Bahtiyâr
( İkinci Bölüm )
Rüyâ olsa inanmaz, dünyalar onun oldu
Ondan mutlusu yoktu, sevdiği yanındaydı
Bir kıskançlık başladı, açılan güller soldu
Paylaşamadı Nigâr, Bahtiyâr farkındaydı
Oysa ki ne güzeldi, neden yoktu hoşgörü
Ne desin anasına, sevdiğiydi Gülizâr
Çektiğini unuttu, oldu kulun nankörü
Biri ana biri yâr ne yapsaydı Bahtiyâr
Belki torun gelirse sandı her şey düzelir
Yine de şükrederek, hiç etmedi intizâr
Tek ümidi kalmıştı, yoksa elden ne gelir
Bebesini beklerken, çok mutluydu Bahtiyâr
İşte o beklenen gün, geldi geliyor derken
Kucağına alınca, duymak ister iftihâr
Sevdiğiydi Gülizâr, sancısı tuttu erken
Derdinin çaresini, bulmak ister Bahtiyâr
Bir telâş içindeydi, giderken kasabaya
Daha varamamışken, kan kaybetti Gülizâr
Rengi sararıp soldu, çare yok kanamaya
Çok zorlukla yetişti, kahır çekti Bahtiyâr
Ellerinden geleni, yapsalar da nâfile
Kurtardılar çocuğu, melek oldu Gülizâr
O güzelim annesi, gelmedi artık dile
Bahtiyar olamadı, Gülizâr’sız Bahtiyâr
Nigâr ana üzgündü, bakakaldı toruna
Kaybetti sevdiğini, kavuşmuşken Bahtiyâr
Pişmanlıklar yaşadı, oğlu da şaştı buna
Torununa ismini, o koymuşken Yadigâr
Zaten zor bir yaşamdı, düzeltmek zaman aldı
Lodostan başlayarak poyraza döndü rüzgâr
Eşi, gelini gitti, sadece onlar kaldı
Nigâr ana, Bahtiyâr, bir de torun Yadigâr
Türkmenoğlu (Şükrü Atay)
NOT : Bölümler birbirine bağlı olduğu için birinci bölümde eklenmiştir.
Günü gerçekten hak etmiş. Ustayı ve seçkiyi yürekten kutluyorum.
Güne düşen öykülü şiiri kutluyorum Şükrü Hocam. Kalemin daima yazsın.
Güne düşen değerli öykünüzü kutlarım Şükrü bey, saygımla...
Hüzünlü bir öykümsü şiir olmuş. Köy yerinde hayatı omuzlamak her bakımdan zor gerçekten. Yaşananlar derin izler bırakıyor yüreklerde ve ruhlarda.... Kutlarım içtenlikle...
kaleminiz kelimeleriniz daim olsun hocam.