Büyüklere Öyküler
(1)
Sabah uyanınca ilk işim odanın penceresini açmak olurdu. Bu sabahta aynı işi yaptım. Fakat bu sabah pencereden içeriye dolan güneş, çok sevinçliydi ve o sevinç bana da bulaşmıştı.
Günlerden salı. Evden çıkıp Kadıköy'e kadar yürüdüm. Güzel günü güzelleştirmek için Kadıköy'deki bütün kitap evlerini dolaşmak istedim. Bir iki derken girdiğim üçüncü kitap evinde gözlerimi raflara gezdirirken , elinde kalın bir kitabı inceleyen Hülya Avşar'ı gördüm.
Kendisinden çok elindeki kitabı merak ettim. Kitabın ismini görebilmek için yavaş yavaş raflara gözlerimi gezdirerek ,ona doğru ilerledim. Şimdi kitabın ismini gayet net bir şekilde okuyabiliyordum " Sana haddini bildireceğim" güldüm.
Sanatın her dalı için geçerli olabilecek bir söz olabilir mi, bu cümle ? "Kişiye göre değişir" diyebilirsiniz. Peki o kişi siz iseniz ? Evet sizsiniz! İlk önce kime haddini bildirirsiniz ?
Toplumsal ihtiyaçlar toplumsal kültürü de belirler. Hülya Avşar'ı şair, elindeki kitabi öküz ve öküzden faydayı da kitaptaki yazı olarak düşün.
Hülya Avşar haklı bir yerde .
(2)
Biliyor musun ? Az önce Beyoğlu'ndan geldim. Bir fotoğraf sergisinden çıkmıştım. Başım çok fena ağrıyordu. Yolu kısaltmak için ara sokağa girdim. Yolda yürürken bir binanın ikinci katında kadın pencereden aşağıya bağırıyordu. Saniyeler geçtikçe pencereden aşağıya bir şeyler atıyordu.
Sonra yine pencereye geliyor ,bağırmaya devam ediyordu. Üzerindeki giysi gecelik gibiydi. Oldukça büyük göğüsleri ve uzun saçları vardı. Yüzü aşırı derecede makyajlı olduğu için yaşını tahmin edemiyordum. Sonra yere attığı eski bir tabloya gözüm ilişti. Tablodaki kadında pencereden bakıyordu. Gözlerinden düşen yaşlar oldukça gerçekçi çizilmişti. Tabloyu aldım ve yavaş yavaş yürümeye devam ettim. Kadın hala pencereden bağırıyor ,bu kez bağrışmaları imdat sesine dönüşmüştü. Neden kadın bu haldeydi bilmiyordum. Sanırım ressamın o an ki duygusallığı. Acaba ressam erkek mi kadın mıydı ?
Kafamıza göre !
Kafanıza göre !