Ceydanın Güncesi'nden-1

Bir varmış, bir-i var-mış...ve en güzel masalını fısıldıyormuş aşk kulağıma...

Defterime dökülenleri oku bak..Oku ve yan, "bir yok"muş olduğun kısımların nar'ına..

Kimbilir belki kurgu sanıyorsundur da bu öyküleri sen..ama olmasını dilediklerimi de gizlerim içinde,seni de..
o yüzden sadece hayal değildi yaşadığımız hiçbir an...

ve şimdi sen adı "ilham" olan,
seni ve bizi anlatıyorum satırlarımda..
dinle..

.......

Takvim, en sevdiğim nisandan herhangi bir rakamı ağırlıyor bugün..Nisanı penceremden biliyorum ama kaçındayız günlerin, bilmiyorum..
Önemli de değil hani, şunun şurasında bana ayrılan zamanı yarılamışken..

Hadi diyorum kalk bakalım..Vakit kaybetme bugün kelebek hanım..belki de son günündesin 24 saatin ucundan ısırılan şu zamanın..

Önce bembeyaz halılarla kaplı yatak odamda, beni bekleyen bembeyaz bir geleceğe doğru adım atıyorum ve her sabah olduğu gibi güneşi selamlıyorum en içimden ..Gözümü açar açmaz yemyeşil ağaç dallarının pencereme uzanan kollarında günaydınlar öpücüğüne bulanıyorum nazlı ve edalı geceliğim ile....Sonra rengarenk çiçeklerle kaplı bahçeye göz atıyorum..Gözüm uykuya yeni dalmış melisalarıma takılıyor..Gülümsüyorum ve uyuyun meleklerim diyorum içimden..

Sonra da hafifçe sağıma dönüp yol yorgunu uykulara daldığın yan odanın kapısına iliştiriyorum gözlerimi ve aşık oluyorum bir kez daha seni görmeden..Sonra tekrar bahçeme dalıp ?değdi? ama diyorum..Değdi be can'larım...

Değdin aşkım..Öyle bir değdin ki yüreğime..Elin benliğimde kaldı...
Mut'landım..

Çiğ taneciklerinin veranda koltuklarında tembellik yaptığı zamanların sonundayız,?biz? olabilme telaşının çok başında...Ve doğanın aşka soyunmuş olduğu bir döneminde hayatın, sen geldin ya......Tüm çıplaklığın ile gelip kapısını çaldın ya kalbimdeki aşk'ın;aşkım çığlık çığlığa körfezimin üzerinde elele martılarla..

İlkbaharın en güzel zamanındayız..yanyanayız..Kediye sütünü koyuyorum kapıda..Köpeğin başını okşayıp gazeteyi alıyorum sepetten..Çayın suyunu koyup ocağa, odanın kapısından sana dalıyorum..Dalgın uykularından uyandırmaya kıyamıyorum...Çay allahtan kısıkta..Aşkın altını kısmayı öğrettiği için bir ağabeyme teşekkür gönderiyorum inceden..uzanıp yavaşça yanına, kısık ateşte pişmiş sevdamı kokluyorum..Huzur buluyorum..Seni yaratana dualar üflüyorum..

Gözlerini kırpıştırıyorsun..bebeğim gibisin ya uyurken hani?
Mutlu oluyorum..Uyandın sayılır artık ya hani..bebeğin olmak istiyorum..

Öyle güçlüsün ki..Tüm bu yükleri nasıl kaldırabildiğine bakıyorum..nasıl beni bu denli izole edip her sıkıntıdan sonra canının içine sarar gibi sarabildiğine..Zamanı bu denli iyi kullanabiliyor olmana imreniyorum..Ben tüm beceriksizliğimden olsa gerek..hep zaman dursun istiyorum oysa yanındayken..Ve zamanın dışında istiyorum ki..seninle ben...
Ah yeniden..yeniden..ve yeniden...

Gülmekten gülümsemekten kırışmaya yüz tutacak bir yüzle kalkıyorum yanından..Kalkmaya çalışıyorum..I-ııhh..birinci deneme başarısız ama çay kaynamak üzere aşkım...
2...
3....
Anlam veremiyorsun kalkmak istememe..ama bilmiyorsun her gülmenin sonundan akacak gözyaşları vardır der büyükler.. ben artık ağlamak istemiyorum ya kalan yarı yaşımda....ondan tadında tutuyorum gülmeleri..Ki zaten uzun olan umutsuzluklardan daha çok olsun mutluluklar..varsın süreleri kısa olsun..

Odadan çıkarken varlığına teşekkür öpücüğü konduruyorum sol bileğinin iç kısmına ve nabzında attığım yere imzasını atmış oluyor böylece dudaklarım...kalkıyorum..

Beni ne kadar sevdiğini görmek istemediğim için gözlerinden kaçırarak gözlerimin birini mutfağa gidiyorum..

Çayın suyu kaynamış...kanımın kaynadığı gibi gün'e..
Demliyorum..
Demleniyorum evime dolmuş her zerre nefesinle..

Kahvaltı tepsilerine yerleştirdiğim tabaklarımızı sevgimle süslüyorum..Çekmeceye kaldırdığım boynu bükük nazar boncuklarımdan yardım alarak..

Cumbada 2. kahvaltı zamanını gösterirken güneş seni buyur ediyorum masaya..
Karşımda sen varsın ya titremesi ondan sanırım ellerimin..Belki oturduğum tarafta oturmak istersin düşüncesi ile düşüncelerimi söylüyorum sana..Ben manzaramdan ?senden? memnunum diyorsun..çatalımdan düşüyor midemin öğünü; utangaç bakışlarla başımı öne eğip ellerimi masanın altında birbirine boğdururken kalbimin kursağına bir lokma sevgi düşüyor senden...Mutluluk doluyorum...

(Devamı gelecek....)
umarım..

31 Ekim 2008 4-5 dakika 25 öyküsü var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (5)
  • 16 yıl önce

    bencede devamı gelsin sabırsızlıkla bekliyorum tebrikler...👍😙😙

  • 16 yıl önce

    Nefes aldığım süre boyunca Elim kalem, Kalbim aşk tutabildiği sürece yazmaya devam edeceğim.. yaşadıklarımı paylaşmak sizlerle,tutunduğum dal benim..

    söz veriyorum..

  • 16 yıl önce

    ceyda arslan...

    şiirde başka güzel öyküde başka başka güzel içinden hayatın renkleri geçiyor okurken... yaz arkadaş yaz sen, hüznündede sevinçlerinde de ortakların (okurların)sıraya dizilirken...

    YAZ SEN...

    kaleminin izindeyim...

  • 16 yıl önce

    biraz şiirsel anlatım olmuş yüzeysel ama, yinede içinde yaşamdan hoş kokular var elinize sağlık ceyda hanım

  • 14 yıl önce

    Romana gider...