Çölde Devesi Kaybolmuş Bir Arap Kadar Yalnızım
'Hoş geldin aşkım, ben de az önce geldim.'
'Hoş buldum Sibel, taksiyle gelmedin mi? Geç kalmışsın.'
'Sen toplantım var geç geleceğim deyince Meral'le buluştuk, kuaföre gittik.'
'Bir akşam olsun gelip almayınca hiç fırsatını kaçırma, o kadın şımarığın teki. Onunla takıldıkça huyun suyun değişiyor, görüşmeni istemiyorum Meral'le kaç defa söyledim sana.'
Cemal ilk günler Meralle arkadaşlığıma ses çıkarmazken, evlendikten sonra görüşmemize yasaklar getirmeye başlamıştı. Meralle üniversiteden beri on yıldır arkadaşlığımız sürüyordu.
'Ne alakası var Cemal, Meral dün tanıdığım biri değil ki on yıllık arkadaşım.'
'Hoşlanmıyorum o kadından o kadar işte. Ayrıca bu pantolonu bir daha giymeyeceksin.'
'Hoppala nesi var pantolonumun?'
'Sabah ayakkabılarını bağlarken eğilince belinden donun görünüyordu.'
'Ben de herkesin önünde eğilip ayakkabılarımı bağlamıyorum ya.'
'Giyilmeyecek dedim işte o kadar!'
'Sen hangi ormanın meşe odunusun Cemal' diye söylene söylene akşam yemeğini hazırlamak için mutfağa doğru yürüdüm. Ben yemeği hazırlarken Cemal de haberleri izliyordu. Bir ara içerden avaz avaz bağıran sesini işittim:
'Daha hazır olmadı mı yemek Sibel?'
'Birazdan hazır hayatım.'
Cemalin beş yıllık evliliğimiz boyunca bir defa mutfakta bana yardım ettiğine şahit olmamıştım. Bundan hiçbir zaman gocunmamış, kocama büyük bir keyifle sevdiği yemekleri yapmıştım. Nihayet yemek hazır olduğunda yanına gidip gülümseyerek,
'Yemek hazır beyzadem, istediğiniz zaman oturabiliriz.'
'Imm... Nefis kokuyor çok acıktım hemen oturalım.'
'Çorbanın tuzunu biraz fazla kaçırmışsın Sibel.'
'Bir dahakine daha fazla dikkat ederim hayatım.'
'Bu fasulyeler de pişmemiş. En sevdiğim kuru fasulyeyi yerken bile keyif alamıyorum.'
'Fasulyedendir hayatım. Bazen böyle bazıları içinde sert kalabiliyor.'
Her çeşide bir kusur bulan kocam, pilavı mutlu mesut kaşıklarken bundan bir iltifat bulurum umudu ile,
'Pilav harika olmuş değil mi kocacım?'
'Hı hı. Pirinçtendir pirinçten' diyerek iltifat alma hayalimi kursağıma tıktı öküz kocam. Her zaman olmasa da arada bir söylediği 'eline sağlık' kelimesini duymak bu akşam hayal olmuştu. Yemek sonrası Cemal her zamanki gibi televizyon karşısındaki koltuğuna gömüldü.
'Bu akşam güzel bir duygusal-komedi filmi var, onu seyredelim mi aşkım?'
'Bırak Sibel ya ne duygusal komedisi, sevmiyorum o tarz filmleri.'
'Kadınlar kendilerini güldüren erkeklerden hoşlanırlar ya, ben de bu duygumu sende tatmin edemediğim için bu tarz filmler seyrederek karşılıyorum.'
'Benim kitabımda erkek adam karı gibi gülmez, güldürmez.'
'İçindeki çocuğun sesini dinle Cemal.'
'İçimde çıt çıkmıyor Sibel, içimde fırtına öncesi sessizliği var.'
Cemalin maço damarı tutmuştu bu gece, film seyredemeyeceğimi anladım. Kumandayı elinden bir an olsun bırakmayan kocamın dikkatini dağıtmak, bütün gece o kanal senin bu kanal benim dolanıp, futbol yorumları izleyen adamın yanında yalnız kalmak istemiyordum. Mutfağa gittim, soğuk birasını hazırladım, birkaç çeşit de kuruyemiş hazırlayıp önüne koymayı ihmal etmedim. O bunlarla ilgilenirken elinden bıraktığı kumandayı aldığımı fark etmemişti bile. Tatlı tatlı sohbet edip yüzüne gülerken kanalları dolaşmaya başladım. Erkeklerle televizyon kumandası arasında her zaman duygusal bir bağ vardır. Televizyona hükmederek ne elde ettiklerini anlamam. Ama bunu sevdikleri uzmanlarca kanıtlanmış. Nihayet ikimizin de sevdiği bir dizi bulup onda karar kıldıktan sonra, kumandayı hissettirmeden yastığın arasına gizleyiverdim. Bir müddet sonra,
'Sibel, nerede bu kumanda sen mi aldın, bulamıyorum bir türlü?'
'Ne bileyim canım elindeydi.'
Kumanda bulunmuş hoop yine futbol kanalına geri dönüş yapmıştık. İçli bir of çektim.
'Çölde devesi kaybolmuş bir Arap kadar yalnızım Cemal.'
'O ne demek öyle Sibel yanındayım ya.'(Acaba bu cümleyle deve olduğunu kabul ettiğinin farkında mı?)
'O halde ben neden hissetmiyorum yanımda olduğunu, bir tatlı söz bile söylemiyorsun, beş yıllık evliyiz bir kere olsun 'seni seviyorum', 'aşkım' gibi kelimeleri duymadım senden.'
'Erkek adam aşkım, sevgilim demez. Evlendik ya!'
'Ben yatmaya gidiyorum Cemal, içerideki oda da yatacağım. Yatarken uyandırma beni diye söylüyorum.'
'Kadın kısmı küsse de, sevişmese bile o yatakta kocasına sarılarak yatar Sibel. Ayrı yatak da yatmak da neymiş.'
'Sen ne istiyorsan öyle yapalım desen, bir kerede aşkım, sevgilim sözlerini duysam senden. Ama olur mu? Karın sevinir mutlu mesut geçiniriz sonra maazallah...'
Erkeklerin akıllarından çıkardıkları en önemli detay; onlar sinirlendiğinde intikamlarını bağırarak alırlar. Kadınlar sinirlendiklerinde kırmızı kartla oyun dışına atar, tarihi belli olmayan bir sonraki maça kadar beklerler.