Çömlekçi
Çömlekçi Muhsin,ürünlerini bahçede sergilemişti : testiler, saksılar,çanaklar,çömlekler Sırrı nın hızını kesti.Sırrı içeri daldı.Adam gülümsedi.İçeri buyur etti.
Sırrı nın delici gözleri adamın çamurlu ellerinden girdi.bacakları arasındaki tezgahta yavaş yavaş dönen ıslak topraktan çıktı.
Çamurun Muhsin in elleri arasında şekil almasını merakla izledi.Ama O nun çanağı değil; içindeki boşluğu ortaya çıkardığını gördü! Çanağın dışının mı içini, yoksa içinin mi dışını oluşturduğunu sordu kendince.
Cevap olarak zihnine havanın sonsuz boşluğu içinde yüzen milyonlarca çanak çömlek hayaleti geldi.Yıldızlar içlerindeki o şahane boşluklarla çanak çömlek suretinde arzı endam etti.
Sırrı ,bu kez çömlekçinin içindeki boşluğu merak etti.Sanki adamın tepesinden baksa,vucudunun sardığı çeperin ortasında boş bir alan görecekti.Arkasına geçti ,bir tabureye çıkıp O nu kuşbakışı gözlemek istedi.Aradığını bulsaydı,onun derinliğine ellerine daldıracaktı.ama bir şey göremedi.
Muhsin tedirgin oldu: çocuk in aşağı , tepemde durma öyle !Çocuk indi.Eve gidince büyük bir çamaşır kazanının içine girdi.İçinden odayı süzdü.: odayı oda yapan şeyin içindeki boşluk olduğunu gördü.
Boşluk yokluk değildi...
----------------------------------------------------------------
Not: Bu yazı Nuriye Akman ın - Nefes- adlı romanından özet olarak alınmıştır